İş yaparken vücudun doğru kullanılması ve ofis içindeki eşyaların vücudu yormayacak ve sağlık sorunlarına yol açmayacak şekilde yerleştirilmesi için çalışanlara ve iş yeri sahiplerine ''ergonomi eğitimi'' veriliyor.
Ergonomi eğitiminin gelişilmiş ülkelerde 1990'lı yılların başından itibaren yaygınlaştığını ve pek çok ülkede zorunlu hale getirildiğini ifade eden Dalkılınç, bu metodu Türkiye'de de çok sayıda şirketin talep etmeye başladığını belirtti.
Dalkılınç, ergonomi eğitiminin daha çok ofis çalışanları ile elle yapılan işlerin yoğun olduğu fabrikalarda tercih edildiğini, aralarında Hugo Boss ve Toyota gibi firmaların da bulunduğu bazı büyük şirketlerin bünyelerinde bu konuda danışman olarak çalışmak üzere fizyoterapist istihdam ettiklerini bildirdi.
Türkiye'de de 2000'li yıllardan sonra yaygınlaşan internet erişiminin bilgisayar kullanımını ciddi oranda arttırdığını belirten Dalkılınç, Türkiye İstatistik Kurumu'nun son verilerine göre, kurumlarda bilişim teknolojilerinin kullanım oranının yüzde 90'lara, evlerde ise yüzde 40'lara ulaştığına dikkati çekti.
Dalkılınç, bilgisayar karşısında uzun saatler geçiren kişilerde, vücudun hatalı kullanımı ve yanlış oturma şekilleri nedeniyle kas, iskelet ve sinir sistemini ilgilendiren ciddi ve geri dönüşsüz sağlık problemlerinin meydana gelebildiğini ifade ederek, genellikle bel-boyun -sırt ağrısı, omuz ve boyun bölgesinde gerginlik, baş ağrısı, el bileği, el ve parmaklarda uyuşma, yorgunluk, gözlerde yanma ve kuruluk hissi ile karşılaşıldığını bildirdi.
Dalkılınç, çalışanların çoğunun bu sorunlar nedeniyle hekime başvurarak rapor almak zorunda kaldığını, kişinin yaşam kalitesinin bozulduğunu ve iş yerlerinin de ekonomik kayba uğradığını söyledi. Bu gibi sorunlarla karşılaşılmaması için ekran, klavye, sandalye ayarlarının bilinmesi, görsel/zihinsel yorgunluğun göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Dalkılınç, kas-iskelet-sinir sistemini etkileyen yaralanmalar, bel-boyun sırt ağrılarına neden olan çalışma şekilleri, vücudu doğru kullanma yöntemi, dizüstü bilgisayar kullanımının zararlı yönleri, ofis egzersizleri gibi bilgilerin ergonomi eğitimi ile verildiğini söyledi.
Dalkılınç, ergonomi eğitiminden önce yönetici ve çalışanlarla görüşülerek ihtiyaçların belirlendiğini anlatarak, sistemle ilgili şu bilgileri verdi;
''Eğitim ihtiyaçlarını belirliyor ve gerekirse basit anketlerle çalışanların bilgi düzeyini tespit ediyoruz. Uzun vadeli hedefleri olan şirketler sadece eğitim almakla kalmıyor, yıllık takiplerle sağlık harcamalarının ne kadar azaldığını raporlamamızı istiyorlar.
Eğitimlerde, vücudu doğru kullanma, doğru duruş, ofisteki eşyaların ve araçların seçimi ile bu araçların ergonomik yerleşimi, doğru çalışma alışkanlıkları ve ofis egzersizleri öğretiliyor. Eğitimler anlaşılması zor tıbbi ya da mühendislik terimlerinden arındırılarak basit bir dille veriliyor, animasyonlar, video görüntüleri ve pratik uygulamalar ile konunun anlaşılması sağlanıyor.
Büyük gruplarda konferans şeklinde, küçük gruplarda ise uygulamalı olacak şekilde eğitim veriliyor. Eğitimler iki saat sürüyor. Eğer kurum, ergonomik analiz ve gerekli tedbirlerin alınmasını istiyorsa kurumda 1 gün boyunca incelemeler yapılıyor ve eğitim ondan sonra düzenleniyor.''
Pratik uygulamalarda verilen eğitimle ilgili senaryolar oluşturulduğunu anlatan Dalkılınç, çalışanlara vücudu hatalı kullanmanın nelere yol açabileceğinin pratik uygulamalarla hissettirildiğini bildirdi.