Her yaşta ortaya çıkabilen bu hastalık, çocukluk döneminde daha sık görülüyor. Görülme sıklığı yaşam ve çevre koşullarının değişmesine bağlı olarak giderek artabiliyor.
Hastalığın kronik ve değişken özelliği, astım hastalarının, yakınmalara alışmasına neden olabiliyor, bu nedenle de iyi olabileceklerini bilmeyen hastalar, hekime başvuruda geç kaldıkları için hastalıkları ilerliyor.
Oysa astım uygun tedavi ile kontrol altına alınabiliyor. Bu nedenle bu yıl Dünya Astım Günü'nde, tüm dünyada ve Türkiye'de geçen yıl da olduğu gibi ''Astımınızı kontrol edebilirsiniz'' ana temasının işlenmesine devam edilecek.
Astımlı bir hasta için kontrol altında tutulmak, gündüz astım yakınmalarının bulunmaması, gece astım nedeni ile uyanmama, hastalığı tedavi eden ve kontrol altında tutan ilaçları kullanırken ayrıca hızlı etkili nefes açıcı ilaçlara gereksinimin olmaması, nefes ölçümlerinin normal düzeyde tutulması ve günlük işlerin engellenmeden yapılabilmesi anlamını taşıyor.
Rapora göre, dünyada ve Türkiye'de bu hastalığın tedavisi ile ilgili gereken her türlü ilaç ve tedavi bulunuyor, ancak buna rağmen Türkiye'de astımlı hastaların yalnızca yüzde 1,25'inde bir yıl boyunca tam kontrol sağlanabiliyor.
Astım hastalarının yüzde 90'ı gündüz yakınma yaşarken yüzde 60'ı gece uyanıyor.
Son bir yılda her 4 astım hastasından biri hastaneye yatarken, yarısı acil servislere başvuruda bulundu.
Astımlıların yüzde 80'i günlük yaşamının bu hastalıktan etkilendiğini belirtirken, ancak yüzde 43 gibi yüksek bir oranı iyimser bir algılama sonucu, hastalığının kontrol altında olduğunu düşünüyor.