Alışkanlıklarınız Duygusal Bozukluğa Dönüşmesin!

İlginç bir özellik, alışkanlık veya korku ne zaman duygusal bir bozukluğa dönüşür?

Dünya bütün bu tuhaf kişiliklerle dolu; entelektüel sanatçılar, cadaloz kaynanalar, kendini aşağılayan mizahçılar, patronlar, korkusuz sporcular… Ve bu listenin bir yerlerinde siz de bulunuyorsunuz. Böyle değişik kişilikler olmasaydı dünya biraz sıkıcı bir yer olurdu herhalde.

Bu acayiplikle ilgili olarak, iyi acayiplik ve kötü acayipliğin farkını bilmemiz gerekiyor.  Bu kişisel özellikler günlük aktivitelerinizde ve insanlarla olan iletişiminizi kötü yönde etkiliyorsa, problem var demektir.

Örneğin, evinizi temiz tutmak iyi bir şey. Ancak, evdekilerin banyoyu kullanabilmek için rezervasyon yaptırmalarını gerektirecek kadar sıklıkta küveti ovalamak hiç iyi değil tabi ki. Araba kullanırken dikkatli olmak iyi bir şey. Fakat, evden çıkmayacak kadar kaza yapmaktan korkmak iyi bir şey değil.

Duygusal bozuklukları teşhis etmenin sınırı budur. Kişilik özelliğiniz şahsına münhasır ve sevimli mi? Yoksa, sizin ve etrafınızdaki insanların yaşamını etkileyecek kadar zarar verici mi?

Her iki durumda da, sadece kendinize değişmenizi söylemek işe yaramayabilir. Önceden kişilik özelliklerinin değişebileceğine, değiştirmek için bunu yapmak istemenin yeterli olacağına inanılıyordu. Ancak artık biliyoruz ki beynimiz okul birincisi öğrencilere benzer ve bazen biz ona ne dersek diyelim istediği şeyi yapar.

Dr. Mehmet Öz
 

İlgili Sağlık Konuları