Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Araştırma ve Uygulama Hastanesinde uygulanan Endobronşiyal Ultrasonografi (EBUS) yöntemi, akciğer kanseri teşhisinde ameliyatsız hızlı tanı imkanı sağlıyor.
Üniversiteden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pınar Yıldız, 2018'den bu yana uygulanan EBUS'un bronkoskopi (bükülmez tüp aracılığıyla soluk borusunu ve büyük bronşları muayene etmeye yarayan teknik) için kullanılan cihaza ultrasonografinin (yüksek ses dalgalarının kullanılmasıyla vücudun çeşitli bölgelerinde yapılan görüntüleme yöntemi) entegre edilmesiyle oluşturulan görüntüleme yöntemi olduğunu belirtti.
EBUS'un normal bronkoskopi cihazına göre avantajlı olduğunu aktaran Yıldız, "Artık sadece hava yollarının içini değerlendiren bir araç olmaktan çıkmış ve hava yollarının dışında kalan, kalp ve akciğer arasında kalan alanlar da gerçek zamanlı görüntülenebilir ve örneklenebilir hale gelmiştir." ifadesini kullandı.
"Normal standart yöntemlere göre tanı üstünlüğü sağlıyor"
Yöntem sayesinde bronkoskopun ucuna eklenmiş ultrason probu ile bronş duvarının arkasındaki lenf bezi, doku ve kan damarlarının görüntülenebildiğini aktaran Yıldız, EBUS'un özel iğnesi sayesinde normal bronkoskopiyle ulaşılamayan bölgelerdeki büyümüş lenf bezlerinin ya da bronş komşuluğundaki lezyonların (akciğerdeki kitle gibi) içine girilebilmesine ve bu dokulardan örnek alınmasına olanak sağlandığını kaydetti.
Yıldız, EBUS'un çeşitli hastalıklara bağlı (akciğer kanseri, enfeksiyon hastalıklar, sarkoidoz, lenfoma, tüberküloz gibi) göğüs kafesi içerisindeki büyümüş lenf bezeleri ve kitlelerin teşhisinde normal standart yöntemlere göre tanı üstünlüğü sağladığına işaret ederek, "Uluslararası birçok rehber tarafından akciğer kanseri evrelemesi için artık ilk seçenek olarak önerilmektedir. Daha kısa sürede ve daha az invazif olması EBUS'un avantajları arasındadır." bilgisini verdi.
EBUS işlemi ile artık ameliyata gerek kalmadan akciğer kanseri teşhisi konabildiğini ya da kanser evrelemesi yapılabildiğini vurgulayan Yıldız, "Bu nedenle ameliyat açısından riskli hastalar için EBUS, uygun bir alternatif yöntemidir. EBUS cihazı sayesinde ameliyathane gereksinimi olmadan 20-30 dakika içerisinde işlem sonlandırılmaktadır." ifadelerini kullandı.
"Oldukça güvenli uygulama"
Uygulamaların oldukça güvenli olduğunu belirten Doç. Dr. Yıldız, düşük hayati riske sahip olduklarının altını çizdi.
Yıldız, işlem sırasında en sık yaşanabilecek sorunun işleme bağlı ya da altta yatan hastalığa bağlı burun ya da solunum yollarında gelişebilen kanamalar olduğunu belirterek, şunları paylaştı:
"Bronkoskopi sonrası işleme bağlı ateş olabilir ancak genellikle ateş düşürücülerle kolayca kontrol altına alınabilir. Bunun yanı sıra işleme bağlı geçici süre boğaz ağrısı ve ses kısıklığı olabilir. Daha da nadir olarak lokal anestezi için kullanılan ilaçlara bağlı olarak alerjik reaksiyonlar, kullanılan sakinleştirici ilaca bağlı solunum baskılanması, oksijende düşüş, bronş spazmı, epileptik atak, kalp ritim düzensizlikleri gelişebilmektedir. Bu komplikasyonlar işlem sonrası ilk saatlerde görülebilmekte olup, işlem sonrası hastalarımız 2 saate kadar odada yakın takip edilmektedir. Hastalara işlem sırasında verilen sedasyon ilaçlarının da bu süre içerisinde etkisi geçmektedir."
EBUS işleminin nefes borusu ve bronşlara ağız yolu ya da burun içinden girilerek uygulandığını aktaran Yıldız, hastaların aynı gün taburcu edildiğini sözlerine ekledi.