Koronavirüsle mücadelede sosyal mesafe ve maske kullanımı gibi fiziksel tedbirlerin yanı sıra ağız-boğaz bölgesinin korunması da önem taşıyor. İtalya'da yapılan bir araştırmaya göre, punicalagin maddesini içeren nar kabuğundan üretilen pastillerin virüsü yüzde 91 oranında öldürdüğünü belirten Doç. Dr. Engin Celep, "Bunlar boğazda bir bariyer görevi görerek virüsün çoğalmasını engelliyor" dedi.
Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Engin Celep, Avrupa'da hastalıktan en çok etkilenen ülkelerden biri olan İtalya'da alanında dünyaca ünlü olan Prof. Dr. Ezio Bombardelli ve bir İtalyan araştırmacı grubun yaptığı çalışmanın, ağız bölgesinde çoğalan virüslerin pastil kullanımı ile yüzde 91 ölmeye başladığını ortaya koyduğuna dikkat çekti.
"AĞIZ İÇİ VİRÜS İÇİN KULUÇKA ALANI"
Daha önceki çalışmalara göre punicalagin maddesini içeren nar kabuğunun virüsler üzerindeki etkili olduğunu ifade eden Doç. Dr. Engin Celep, "Bu maddeyi içeren bazı pastiller, bazı bitkileri içeren doğal ürünler var. Bunlar boğazda bir bariyer görevi görerek virüsün çoğalmasını engelliyor.
Virüsün vücudumuza giriş yeri ağız ve boğazımız. Bu kısım vücudun savunma noktasının en önemli yerini oluşturuyor. Koronavirüsün hedef hücreye bağlanabilmesi için anjiyotensin dönüştürücü enzim 2 isminde bir enzimle etkileşime geçip hücreye girmesi gerekiyor. Bu enzim, tükürük bezlerimizdeki hücrelerde bol miktarda var. Hatta hedef doku olan akciğerlerden daha fazla var. Ağzımızın içi hatta yutak bölgesine kadar olan bölge virüs için bir kuluçka alanı. Dolayısıyla bu noktada virüs çoğalmaya başlamadan önce orayı korumaya alırsak virüsün ciğerlere inmesini önleyebiliriz.
"AŞIYI BEKLEMEYİN, BASİT YÖNTEMLERLE ÖNLEMİNİZİ ALIN"
Aşının bulunması adına 2 yıl kadar bir zaman olduğunu ifade eden Doç. Dr. Celep, "İlaç ve aşı çalışmaları için bütün dünya yarış halinde. Ama şunu unutmamalıyız ki virüsler mücadele etmesi zor canlılar. Bunun yanında laboratuvarda son derece bizi heyecanlandırıcı sonuçlar verse dahi hedef ilaçlar bunların aşmak zorunda olduğu bir ticari prosedür de var. Bu sürecin 2 yıldan önce bitmesi mucize. O nedenle bu süreçte hasta olmamak, hastalıktan mümkün olduğunca korunmak, yalnızca fiziksel korunma yöntemleriyle değil bu tip koruyucu yöntemlerle de hem kendinizi hem de çevrenizi korumak adına bu tür pastillerden yararlanabilirsiniz" ifadelerini kullandı.
"KALABALIK ALANLARA GİRERKEN ÖNLEMİNİZİ ALIN"
Kalabalık yerlerde giderken toplu taşıma kullanırken, AVM'ler, marketler, insanların mecburen sosyal mesafe kurallarına uyamadığı yerlerde daha sık vakit geçireceksek bu tip ürünlerin koruyucu özelliklerinden muhakkak yararlanmalıyız. Pastiller ağızda uzun süre kalması gereken yavaş yavaş salınan maddelerdir. 3-4 saat koruma sağlar. Pastili aldıktan sonra en az bir saat boyunca bir şey yiyip içmemelisiniz" dedi.