ABD'li Naturopati Uzmanı Dr. Penelope McDonnell Türkiye'de

ABD'de alternatif tıp dalı naturopati ile ilgilenen Dr. Penelope McDonnell, Türk Alman Jinekoloji Eğitim, Araştırma ve Hizmet Vakfı'nın (TAJEV) düzenlediği "TAJEV Fonksiyonel Tıp Kongresi" için İstanbul'a geldi. McDonnell, naturopatik tıp ve bu yöntemin kullanımına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

ABD'de alternatif tıp dalı naturopati ile ilgilenen Dr. Penelope McDonnell, bu dalda farmasötik etkenlerin de önemli olduğunu ancak bitkisel çözümleri denemeye çalıştıklarını belirterek, yöntemi kanser ve kalp hastalıkları ile doğurganlık ve menopoz gibi durumların tedavisinde kullandıklarını söyledi.
"Natural tıp" veya "naturopatik tıp" olarak da adlandırılan naturopatide, bedenin kendisini iyileştirebilme yeteneğine sahip olduğu düşüncesi kabul ediliyor. Cerrahi işlemler veya sentetik ilaçlar yerine doğal çarelerin, bitkilerin, yiyeceklerin ve içeceklerin kullanılmasının tavsiye edildiği naturopati alanında, bu yöntemlerle koordineli olarak konvansiyonel tıptaki tedavilerin de kullanılması önerilebiliyor.
Bu alanda uzmanlaşan Dr. Penelope McDonnell, Türk Alman Jinekoloji Eğitim, Araştırma ve Hizmet Vakfı'nın (TAJEV) düzenlediği "TAJEV Fonksiyonel Tıp Kongresi" için geldiği İstanbul'da, AA muhabirine naturopatik tıp ve bu yöntemin kullanımına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Türkiye'deki gıda tedarikçileri Amerika'dan daha iyi"
Dr. McDonnell, Amerika'da naturopati alanında uzmanlaşmak için tıp okulunu bitirmek ve ardından bu alanda eğitim görmek gerektiğini anlattı.
Geleneksel tıp eğitimi ile naturopatik tıp eğitiminin arasındaki temel farkın neden-sonuç ilişkiyle alakalı olduğunu aktaran McDonell, "Geleneksel tıp ile naturopatik tıbbın felsefik farkı şu; naturopatik tıp, domino taşlarındaki ilk kaynağı bularak onu tedavi etmekle ilgili. Farmasötik etkenler önemli olmakla birlikte naturopatik tıpta özellikle daha bitkisel çözümleri veya daha farklı yöntemleri denemeye çalışıyoruz. Tabii ki tetkikler benzer olsa da tedavide daha bitkisel yöntemlere başvuruyoruz." bilgisini verdi.
Dr. Penelope McDonell, geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın uygulandığı Türkiye ile yine bu yöntemin kullanıldığı Amerika arasında bu açıdan nasıl bir fark olduğuna ilişkin, "Türkiye'deki gıda tedarikçileri daha iyi. Hem mikronütrientler hem diğer ana beslenmeler konusunda Türkiye'deki uygulamaların, imkanların veya besin takviyelerinin Amerika'ya göre daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Bu tabii ki Amerika için biraz düşünmemiz gereken bir husus." değerlendirmesini yaptı.
"Yüzde 25 oranında kanserli hastaların tedavisiyle uğraşıyorum"
McDonell, naturopati yöntemini kullandığı hastalıkları da şöyle aktardı:
"Benim pratiğimde, yüzde 25 oranında kanserli hastalar ve onların takviyeleriyle uğraşıyorum. Her türlü kanser hastası var. Erkeklerde prostat, kadınlarda meme kanseri gibi her türlü kanser hastalığının tedavisini yapıyorum. Kalp hastalıklarını unutmamak gerekiyor. Kadınlarda en önemli ölüm sebeplerinden biri bu. Benim spektrumumda kalp hastası kadınların tedavileri ya da kalp hastası olmamaları için gerekli tedaviler de var. Aynı zamanda fertilite (doğurganlık) ve menopoz gibi durumlar da var."
Menopoza girmeden önce alınacak önlemlerle süreç kolaylaştırılabilir
Naturopatik tıpta ilgilendikleri menopoz süreciyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Dr. Penelope McDonall, kadınların, menopoza girmeden önce birçok şey yaparak vücutlarını güçlendirebileceklerini, şekerli gıda alımını önlemenin ve egzersizin süreci kolaylaştırdığını dile getirdi.
Kemik erimesi olarak da bilinen "osteoporoz" hastalığının Amerika'da çok yaygın olduğunu aktaran McDonall, bu rahatsızlıktan korunmada kalsiyum takviyesinin çok önemli olduğunu anlattı.
Geçmişte, kalsiyumun etkisinin çok olmadığı, kalbe zarar verdiği yönünde bazı çalışmalar yapıldığı ancak bu düşüncelerin artık kabul edilmediğini belirten McDonall, osteoporozu önlemede çok yararı bulunan kalsiyuma, menopoz öncesi dönemde de başlanmasının faydalı olacağını sözlerine ekledi.