Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Orhan Murat Özdemir, Türkiye'de yeni uygulanmaya başlanan 'biyolojik lifting aşısı'nın, içeriğindeki 'trehaloz' maddesi sayesinde güçlü su tutma özelliği olduğunu söyledi. Özdemir, "Trehaloz maddesi hyalüronik asitle birlikte uygulandığında toparlanma, sıkılaşmanın yanı sıra cilt kalitesinde de artış oluyor. Aşının ilk seans uygulamasının ardından kişide lifting (kaldırma) etkisi görülebiliyor" dedi.
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Orhan Murat Özdemir, düzenlediği basın toplantısıyla ciltte hızlı ve uzun süreli lifting (kaldırma), yenilenme, sıkılaşma sağlayan ve kırışıklıkları hafifleten 'biyolojik lifting aşısı'nı tanıttı. Opr. Dr. Özdemir, trehaloz maddesinin ilk defa bu aşıyla güzellik sektöründe kullanıldığının da altını çizdi. Opr. Dr. Özdemir, "Trehaloz maddesi çöldeki bitkilerin bir damla su ile aylar boyu yaşamasını sağlayan özel bir molekül. Saf hyalüronik asit, su tutan özel bir moleküldür. Trehaloz ile birlikte uygulanmasıyla uygulanan bölgenin çok daha hızlı sıkılaştığını, nem artışının ve lifting (kaldırma) etkisinin çok hızlı ortaya çıktığını görebiliyoruz" dedi.
'ETKİSİ ÇOK HIZLI BİR ŞEKİLDE GÖRÜLÜYOR'
Opr. Dr. Özdemir, aşıyı yılda 2-3 doz uygulamanın yeterli olacağını ancak daha fazla sorunu olan kişilerde seans sayısının artırılabileceğini kaydetti. Uygulamanın yüz dışında boyun, dekolte ve ellerin gençleştirilmesi için de kullanıldığını, elde edilen iyilik halinin korunması için 5-6 ayda tekrar bir enjeksiyonla hastanın tedaviye devam etmesini önerdiklerini ifade eden Opr. Dr. Özdemir, şunları söyledi:
"Aşı deyince genellikle 40 yaş üstü insanların problemlerinin azalacağını hayal etseler de, biz 20'li yaşlardan itibaren koruyucu anlamda bu uygulamaları öneriyoruz. Yaş ilerledikçe oluşmuş olan zamana, alışkanlıklara, yaşlanmaya, zayıflamaya ve kilo almaya bağlı problemlerin cildin elastikiyetini kaybetmesiyle ortaya çıkan problemlerin giderilmesi için kimi hastalarımı cerrahi ve mekanik uygulamalardan kaçıyor. Uygulama ciltte toplam 12 özel enjeksiyon noktasına uygulanıyor. Ağrı ve acı hissi olmuyor, oluşan hafif şişlikler çok hızlı geçiyor. Genellikle 12 saat içerisinde herhangi bir şişlik kalmıyor. Uygulamadan hemen sonra 'biyolojik lifting aşısı'nın etkisi hızlı bir şekilde görülebiliyor. İnsanları en çok memnun eden durum da bu oluyor. Özellikle dolgu işleminden kaçınan ama lifting etkisini yüzünde görmek isteyen hasta grubunda biyolojik lifting aşısı oldukça iyi görüntü sağlayabiliyor."
'İYİLEŞME SÜRESİ ÇOK KISA'
Opr. Dr. Özdemir, 'biyolojik lifting aşısı'nın diğer hyaluronik asit uygulamalarından farkının lifting (kaldırma) etkisi olduğunu vurgulayarak, "İlk seans uygulamanın ardından hasta lifting (kaldırma) etkisini görebiliyor. Tekrar eden uygulamalar ile bunun daha da artmasını ve korunmasını sağlıyor. Bu işlem cinsiyet ayrımı olan bir uygulama değil, mimik ve hacim sorunları yaratan bir uygulama da değil. Dolgu efekti yaratmıyor. Ağrılı olmayan 5 dakikalık uygulama sonrasında yüzün, boynun, dekoltenin ve ellerin daha gergin, sıkı, canlı görünmesini sağlayan bir uygulamadır. İyileşme süresi çok kısadır. Mekanik bir etki değil, daha doğal bir sonuç vadediyor ve cildi çalıştırıyor. Bu etkiyi yaratmak için normalde yüksek hacimli dolgular yapılıyor. Bu tip görüntüler birçok insanı rahatsız ediyor. O etkilerden korkan, çekinen hasta grupları için 'biyolojik lifting aşısı' güvenli bir alternatif" diye konuştu.