BATUHAN ATİK - Yataklarda sayıları milyonlarla ifade edilen akarların, solunum yolu rahatsızlıklarına, nefes darlığı ve burun tıkanıklığı gibi semptomlara neden olabildiğini belirten uzmanlar, bu yüzden yatakların belirli aralıkla değiştirilmesini öneriyor.
Uludağ Üniversitesi(UÜ) Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Orhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sağlıklı bir kişinin ömrünün yaklaşık yüzde 25'ini yatakta, uyuyarak geçirdiğini söyledi.
Bu yüzden yatakların sağlıklı bir yaşam için her açıdan önem taşıdığını vurgulayan Orhan, uzun süreli kullanılan yatakların, bakteri, küf ve mantar gibi birçok mikroorganizmaya ev sahipliği yapabildiğini anlattı.
Özellikle akarların, (halı, koltuk, yatak gibi yerlerde ve nemli ortamlarda yaşayan, astıma yol açabilen, insan vücudundan dökülen deri tozlarıyla ve parçacıklarıyla beslenen bir tür canlı), yastık, yorgan, koltuk, kanepe ve yataklarda çok miktarda bulunabildiğini aktaran Orhan, bu canlıların kene gibi eklem bacaklı bir canlı olduğunu, sıcak ortamda kolaylıkla üreyebildiğini ve insan sağlığı açısından son derece zararlı olduğunu vurguladı.
Bu canlıların 160 türünün bulunduğunun bilindiğini belirten Orhan, şöyle devam etti:
"4 yıl kullanılan bir yatakta, değişkenlik gösterse de ortalama 8 milyon toz akarı yaşayabiliyor. Zamanla yataklarda biriken ve sayıları milyonlarla ifade edilen akarlar belirli bir noktadan sonra sağlığı tehdit etmeye başlıyor. Bağışıklık sistemi daha zayıf olan çocuklarda ise başta astım olmak üzere çeşitli alerjik reaksiyonlara sebep olabiliyor. Sıradan bir temizlik ise yataklarda biriken bu akarları tamamen yok etmiyor. Bu noktada yatakların dezenfekte etmek için kullanılan bazı yatak spreylerinin geçici bir önlem olarak akarları sadece belirli bir süre uzaklaştırdığını söylemeliyiz. Çünkü yataklar genellikle sünger ve kumaştan yapıldığı için yüzeysel temizlik yapıldıkça akarlar yatak yüzeyinin altına iniyor."
60 derecede yıkayın
Orhan, akarların, astım, gözde şişme, nefes darlığı, burun tıkanıklığı ve göz kızarması gibi birçok rahatsızlığa yol açabildiğini de söyledi.
Bu zararlı organizmalarla mücadelenin önce yatak odasından ve yataklardan başlanması gerektiğini vurgulayan Orhan, şunları kaydetti:
"Burada almamız gereken önlemlerden biri, antialerjik ve antibakteriyel kumaşlar, yastık kılıfları, çarşaflar ve yataklar kullanmak olabilir. Bu arada yatak takımlarının ve örtülerinin ise haftada bir kez en az 60 derece ile yıkanması gerekiyor. Herhangi bir sağlık sorunu yokken sabah yataktan kalkıldığında, göz kızarıklığı, burun akıntısı, alerjik reaksiyon ve nefes darlığı gibi belirtilerle karşılaşıldığında hemen eski yatakların değiştirilip yenisinin alınması gerekiyor. Birçok kişi, bu reaksiyonları görünce hasta olduğunu sanıp sağlık kuruluşlarına gidiyor ve ciddi bir durumunun olmadığını duyunca şaşırıyor."
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Alerji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Nihat Sapan, yataklardaki akarların solunum yolu rahatsızlıklarına, nefes darlığı ve burun tıkanıklığı gibi semptomlara neden olabileceğini belirterek, "Akar alerjisi olanlar ortamı fazla nemli yapmayacak ve yataklarında kullandıkları çarşaflar ile nevresimleri haftada bir kez 60 derecede yıkayacak." dedi.