Fazla kilolar ve uzun saatler ayakta kalmak varisin başlıca nedenleri. Dört etkili yöntemden biri sorununuza çözüm olabilir.
Varisin sadece kozmetik bir sorun değil; önemli bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çeken ,Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. İbrahim Uyar, bacakların iyi gözlemlenmesi gerektiğini söylüyor. Varis, bacaklarda kıvrımlanmış ve belirgin hale gelmiş toplardamar genişlemeleri ile görülen bir rahatsızlık. Bacaklarımızdaki derin ve yüzeyel toplardamar sistemi hastalıklarında değişik görünüm ve şiddette damar genişlemeleri olur. Varis çoğunlukla kadınlar, ailesinde varis problemi olanlar, fazla kilolular, sıklıkla ayakta duranlar, fazla oturanlar, ileri yaştakiler ve hamilelerde görülür. Varisin temel olarak sebebi, damar içi basınç artışıdır. Yüzeyel toplardamarlarımız içinde normalde bulunan minik kapakçıklar bazen hastalıklar sonucu bazen de kendiliğinden veya yaşlanma ile fonksiyonlarını kaybeder. Bacaktan yukarı, kalbe doğru taşımaları gereken kan geri kaçar ve kanın oluşturduğu ağırlık ince yapıdaki toplardamar duvarlarında zorlanmaya ve sonuçta genişleme ve kıvrımlaşma ile varise sebep olur. Variste; gözle görülebilen genişlemiş damarlar, bacakta özellikle akşama doğru artan ağrı ve ağırlık hissi, ayak bileklerinde şişme ve ödem, ilerlemiş vakalarda bilek çevresinde kahverengi renk değişimleri görülebilir. Varislerinden şikayeti olan hastalarda, öncelikle sebebi bulmaya yönelik araştırmalar yapılır. Değiştirilebilecek durumlarda önerilerde bulunulduktan sonra, hastaların detaylı muayeneleri yapılır ve kişiye özel durumlar belirlendikten sonra "Venöz doppler ultrasonografi" işlemi yapılır. Tüm veriler toplandıktan sonra tedavi seçenekleri hasta ile paylaşılır. Tedavi için girişimsel müdahale düşünülmeyen hastalarımıza korunma yolları anlatılarak gerekli takipleri yapılır. Bilinmesi gereken önemli bir nokta, hastalığın zamanla ilerleyeceği ve korunmanın büyük önem taşıdığıdır. Altın standart uygun basınçta alınmış varis çoraplarıdır. Çorap hem şikayetleri geriletmekte çok etkindir hem de hastalığın ilerlemesini engeller. Fakat ne yazık ki; oluşmuş varisleri tedavi etmez. Çorabın yanısıra; her hastanın yaşam şartlarına ve iş koşullarına göre dikkat etmesi gereken durumlar vardır. Fazla ayakta durmaktan ya da sürekli oturmaktan kaçınmak, hafif yürüyüş ve egzersizler, kilo vermek, zaman zaman ayakları yukarı kaldırarak dinlenmek, dar kıyafetler ve yüksek topuklu ayakkabılardan kaçınmak ile hekim önerisi doğrultusunda kullanılan damar duvarlarını destekleyen ilaçlar varisten korunmak için önerilebilir. Varisin şiddetine bağlı olarak çeşitli tedavi seçenekleri tek tek ya da birlikte kullanılabilir. Skleroterapi ya da köpük tedavisi: Genişlemiş fakat çap olarak küçük olan damarlarda kullanılan, temel olarak damar içine minik iğnelerle enjeksiyon yapılarak uygulanan tedavi şeklidir. Özellikle kozmetik şikayetlerin ön planda bulunduğu hastalarda tercih edilir. Exolaser ile birlikte uygulandığında sonuçlar daha tatminkar olur. Endovenöz lazer tedavisi: Halk arasında lazerle varis tedavisi olarak bilinen bu yöntem, büyük oranda venöz kaçağı olan hastalarda cerrahiye alternatif olarak son yıllarda kullanılmaya başlanmıştır. Genişlemiş yüzeyel toplardamar içinde yüksek ısı meydana getirerek etki eder. Cerrahi ile kıyaslanamayacak kozmetik üstünlüğü vardır. Hasta aynı gün taburcu edilebilir. Radyofrekans tedavisi: Endovenöz lazer gibi uygulanır. Cerrahi: İlerlemiş ve bacağı tamamen varisli damarlarla kaplanmış hastaların en gerçekçi tedavi seçeneği cerrahidir. Eski cerrahi ekollere kıyasla artık oldukça nazik şekilde yapılarak, hastalarımızda operasyon sonrası kozmetik endişeler önlenebilmektedir. Tüm toplardamar çıkarılabileceği gibi "Mini Flebektomi" yöntemi ile lokal olarak da uygulanabilir.