Van'da Urartu Göz uzmanları, diyabetik retinopatinin Türkiye ve dünyada en önemli tedavi edilebilir körlük nedenlerinden olduğunu belirterek, vatandaşlara uyarılarda bulundular.
Diyabetin özellikle vücuttaki tüm damarları tutan ve önemli tahribat yapan bir hastalık olduğunu ve gözün görmeyi sağlayan sinir tabakası olan retinadaki kılcal damarların etkilenmesi ile ortaya çıktığını belirten uzmanlar, bu kılcal damarlarda kırmızı kan hücreleri ve pıhtılaşma hücrelerinde oluşan değişiklikler sonucunda retinanın beslenemediğini ve oksijensiz kaldığını söylediler. Damarlarda oluşan değişikliklerin damar civarlarında bozulmalara neden olduğunu ifade eden uzmanlar, damar geçirgenliğinde ise artış meydana geldiğini kaydettiler. Uzmanlar, bu durumun damar dışında retina içinde kanamalara ve serum sızıntısına da neden olduğunu dile getirdiler. Diyabetik retinopatinin Türkiye ve dünyada en önemli tedavi edilebilir körlük nedenlerinden biri olduğunu belirten Urartu Göz uzmanlarından Operatör Dr. Mehmet Mağın, "Diyabetik hastalarının akılda tutması gereken önemli bilgi, retina hastalıkları konusunda deneyimli göz hekimlerinin rehberliğinde, modern cihazlarla yapılacak erken teşhis ve tedavinin, ciddi görme azalmasına karşı etkili bir korunma yöntemi olduğudur. Diyabet teşhisi almış hastaların erken dönemde retina muayenesi için doktora başvurmaları hayati önem taşımaktadır" dedi.
Diyabet teşhisi konan hastaların hiçbir şikayeti olmasa da her yıl göz muayenesi olması gerektiğinin altını çizen Mağın, "Damla ile göz bebeği genişletilerek, diyabetik retinopati açısından ayrıntılı olarak incelenir. Diyabetik retinopati başladığı tespit edildiğinde, takip muayeneleri daha sık yapılır. Diyabete bağlı olarak görme merkezinde meydana gelen değişiklikler Optik Koherens Tomografi (OCT) sayesinde kolayca test edilerek değerlendirilir. Gerektiğinde ön kol damarından ilaç vererek göz dibindeki damarların yapısı incelenir ve beslenemeyen retina bölgeleri tespit edilir" ifadelerini kullandı.
Diyabetik retinopatinin ilerlemesinden kaçınmak için kan şekeri, kan basıncı ve kolesterol düzeylerinin kontrol altında tutulması gerektiğine de değinen Mağın, şöyle konuştu:
"Diyabetik retinopati, gerektiğinde argon lazer ile tedavi edilir. Lazer tedavisinde amaç anormal kan damarlarının kapatılmasına yardımcı olmaktır. Tedavi genellikle birkaç seansta tamamlanmaktadır. Her ne kadar tedavi sonrası çevre görüşünde azalma olabilse de lazer tedavisi ile mevcut görme düzeyi korunabilir. Lazer tedavisi renkleri soluk görmeye ve gece görme düzeyinde hafif bir azalmaya neden olabilir. Lazer tedavisi, anormal kan damarları kanamaya başlamadan önce uygulandığında daha etkili olmaktadır. Bu nedenle diyabet hastalarının düzenli olarak genişletilmiş göz bebeğinden, detaylı göz dibi muayenesi yapılmalıdır. Kanama başlasa bile yine de lazer tedavisi mümkün olabilir. İleri düzey hasarlarda cerrahi de gerekebilmektedir." - VAN