Vücudumuzun zinde kalmasını sağlayan bazı hormonlar vardır ve bu hormonların dengelerinin belli saatleri vardır. Mesela vücudumuzu zinde tutan kortizol hormonunun kanda en yüksek olduğu seviye sabahleyindir. Bu seviye gün boyu giderek düşer ve gece saat 23:00'te en düşük seviyeye ulaşır. Bir diğer hormon melatonin ise büyüme ve vücut sağlığını koruyucusudur. Onun da en yüksek olduğu saatleri 21:00-03:00 arasıdır.
Saat 22:00'de tansiyon ve kalp atım sayıları düşer, saat 04:00'ten sonra tansiyon ve kalp atışlarında yükselme başlar. 15:00 ve 18:00 saatleri arasında da en üst seviyeye ulaşır. Dolayısıyla tansiyon ve kalp atımının yüksek olduğu ve hücrelerin en üst derecede çalıştığı ikindi vaktinde uyunmamalıdır. Aksi takdirde yüksek tansiyon ve kalp rahatsızlığına davetiye çıkarılmış olur. Aynı zamanda bu saatler kerahat vakitleridir ve dinen de uyku uygun değildir.
Akşam 22:00 ile 02:00 arasındaki uyku % 200 verimlidir. Yani bu saatler arasında 3 saat uyunduğunda 6 saat uyunmuş gibi olunur. Gündüz ise 10:00 ile 13:00 arasındaki yani kuşluk vaktindeki uyku %400 verimlidir. Bu saatler arasında yarım saatlik uyku 2 saatlik uykuya karşılık gelir. Dolayısıyla gece 3 saat gündüzde 0,5(yarım) saat uyuyan bir kimse zahiren 3,5 saat uyumuş görünür. Gerçekte ise 8 saat uyumuş gibidir. Hiçbir uykusuzluk da hissetmez.
Birde ikindiden ve gece 03.00'ten sonraki uykuların %50 verimli olur. Yani gece 03:00'te yatan bir kişi gündüz 15:00 te uyansa 12 saat uyur fakat kendini 6 saat uyumuş gibi hisseder.
Tüm bu bilimsel bilgilere baktığımızda, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in uyku düzeninin ne kadar bilimsel bazlı olduğunu göreceğiz. Peygamberimiz yatsıdan sonra erken yatarmış, ardından gece teheccüd namazına kalkarmış. Sonrasında yine uyumaz sabah namazına hazırlanırmış. Sabah namazından sonra kerahat vakti olması sebebiyle yine uyumazmış – keza ikindi ile akşam arası da öyle-. Öğle namazından sonra ise kaylule yaparmış. Yani yarım saat, 1 saatlik dinlenme, uyku.
Verdiğimiz bilgilere bakılınca, Peygamberimizin uyku saatleri bilimsel saatlere denk geliyor.
Yatsıdan sonra yatış, 22.00 civarı.
Teheccüde kalkış, 02 – 03.00 civarı.
Kaylule yapış, 11-13.00 arası…
Öyleyse tüm bunlara baktığımızda hem dinen uygun olanı yapmak, hem az uyku ile çok verim almak, hem de Peygamber sünnetleri ile düzene girmek adına bu bilgilerden yararlanarak uyku saatlerimizi düzenleyelim.
Uyku konusu ile ilgili hadisler;
"Öğleyin kaylule yapınız. Muhakkak şeytanlar öğle vaktinde kaylule yapmazlar." (Müslim)
"Sizden biri uyurken, şeytan kafasına üç düğüm atar. Her düğümün üzerine; 'uzun bir geceye sahipsin uyu!' diyerek elini vurur. O kişi uyanıp da Allah-u Zülcelal'i zikrederse bir düğüm, abdest alırsa bir düğüm, namaz da kılarsa bütün düğümler çözülür. Artık o kimse neşeli ve hareketli olur. Aksi halde neşesiz ve tembel olur." (İmam Malik, Buharı, Müslim, Ebu Davud, Nesai)
"Abdestli yatan, gece ibadet eden ve gündüz oruç tutan kimse gibi sevap kazanır." [Hakim]
"Gece ibadet etmek niyetiyle yatan, fakat uyku galebe çalıp sabaha kadar uyanamayan, niyeti sebebiyle gece ibadet etmiş gibi sevaba kavuşur. Uykusu da kendisine Allahü teâlânın ihsan ettiği bir sadaka olur." [İbni Mace]
"Sabah uykusu, rızka manidir." [Beyheki]