Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Bireye, her yaş grubunda sağlıklı yaşam kültürünün temel kriterlerini, ilkelerini bir yaşam tarzı olarak benimsetebilirsek, insanlığın da, hekimlerin de korku ile baktığı bulaşıcı olmayan hastalıklar yükünden korkmaktan da kurtulabiliriz." dedi.
Müezzinoğlu, Kanser Haftası dolayısıyla Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığınca ortaklaşa düzenlenen Ulusal Kanser Haftası Sempozyumunda yaptığı konuşmada, en çok korkulan hastalıklardan birinin kanser olduğunu belirtti.
"Kanser kelimesini duyduğu an insanımızın kimyası değişiyor, bozuluyor. Gerek yakınımız, gerek kendimiz için duymuş olsak ruh halimiz değişiyor" ifadesini kullanan Müezzinoğlu, kanserin önümüzdeki 5-10 yılda tıp ve insanlık camiasının en önemli konu başlıklarından birisi olmaya devam edeceğini söyledi.
"Kanserin yüzde 90 çevresel, yüzde 10 genetik"
Bilimsel gelişmeler ve insanlığın bilinçli duyarlılığının artması ile kanserin gündemdeki yerini kaybedeceğine dikkati çeken Müezzinoğlu, şu bilgileri verdi:
"Bilimsel veriler şunu söylüyor, kanserin nedenleri arasında çevresel etkenler yüzde 90, genetik nedenler yüzde 10'larda. Çevresel nedenleri çözebilme, bireyin elinde. Bize düşen, bireye elinde olan bu imkanı mal edebilmek, bireyi bu anlamda bilinçlendirmek. Ben beslenmeme dikkat edersem, yaşam tarzını şekillendirebilirsem, kötü alışkanlıklardan uzak durabilirsem üçte birlik kısmını kendim halledebiliyorum. Diğer üçte birlik kısım ise o da erken teşhis."
Sağlık Bakanlığı bütçesine, sağlıklı yaşam kültürünün teşvik edilmesi için bir başlık koyduklarını anımsatan Müezzinoğlu, "Bireye, her yaş grubunda sağlıklı yaşam kültürünün temel kriterlerini, ilkelerini bir yaşam tarzı olarak benimsetebilirsek, insanlığın da, hekimlerin de korku ile baktığı bulaşıcı olmayan hastalıklar yükünden korkmaktan da kurtulabiliriz. En çok ölüm nedeni kanser. 80 milyon nüfusumuzdan 80 bin insanımızı, her yıl kanserden ölüm nedeni ile kaybediyoruz." diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş, kanserde en önemli hususun erken teşhis olduğunu vurguladı.
Sağlık Bakanlığının tütünle mücadele alanındaki çalışmalarının, kanser oranlarını büyük oranda azalttığına dikkati çeken Gümüş, hareketli yaşam, sağlıklı beslenme ve tütün kullanımının azaltılmasıyla kanserin görülme oranının düşeceğini söyledi.
"Türkiye'de kanser durağanlaştı"
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı İrfan Şencan da Dünya Kanser İstatistiklerine göre, hastalıkta benzer seyir devam ettiği taktirde 2023 yılına gelindiğinde, yıllık 22 milyon yeni kanser vakasının ortaya çıkmasının beklendiğini dile getirdi.
Türkiye'de yıllık ortalama 175 bin kişiye kanser tanısı konulduğunu aktaran Şencan, kanserden ölümlerin tüm ölüm oranlarının yüzde 20'lik bir bölümünü oluşturduğunu belirtti.
Dünyada en çok görülen ilk beş kanser türünün Türkiye ile benzerlik gösterdiğini anlatan Şencan, "Kanserin geçmiş yıllara göre durağanlaştığını görmekteyiz. Bunda kanser kayıtlarımızın sistematiğinin oturmuş olması yanında tütünle mücadeledeki başarının da sonuca yansıdığını görmekteyiz. Kronik hastalıkların kontrolü ve erken teşhisi bizim önümüzdeki dönemde de odaklandığımız nokta olmaya devam edecek" sözlerine yer verdi.
81 ilde kanser kayıt merkezi bulunuyor
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Kanser Savaş Daire Başkanı Murat Gültekin ise konuşmasında kanserle ilgili gelişmeler ve kanser taramaları hakkında sunum yaptı.
"Türkiye'nin çok iyi bir kanser kontrol programının bulunduğunu söyleyen Gültekin, en önemli çalışmalardan birinin kanser kayıtçılığı olduğunu belirtti. 81 ilin kanser kayıt merkezi barındırdığını aktaran Gültekin, dünyada yüzde 14 olan kanser kayıt merkezi oranının, Türkiye'de yüzde 100'e çıktığını ifade etti.
Kanserle ilgili çalışmalara da değinen Gültekin, asbestli köylerin haritalarını çıkardıklarını ve ıslah çalışmaları yapacaklarını anlattı. Kanser taramaları çalışmalarına da ağırlık verdiklerini vurgulayan Gültekin, mobil Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezlerinin (KETEM) köylere kadar giderek kanser taraması yaptığını dile getirdi.
Türkiye'nin yılda 5 milyon kişiye kanser taraması yapabilen bir ülke konumuna geldiğine dikkati çeken Gültekin, "Mobil KETEM'lerde günlük hasta sayısı 40. Her cuma bir rekor kırıyoruz. İllerimiz arasındaki yarış, tarama rakamlarımızı da artırdı. Hacettepe Üniversitemizdeki mamografi okuma merkezimizin de tanıtımı yakında gerçekleştireceğiz. Mobil KETEM'lerden gelen görüntüler bu merkezde okunuyor, raporlanıyor" diye konuştu.
Konuşmaların ardından kanser taramalarında başarılı iller ve sağlık ekiplerine ödül verildi.