Uçuğa neden olan virüsün beyinde kalıcı hasara yol açtığı tespit edildi. Bu bulgu, Alzheimer hastalığında yeni tedavi olanakları yaratabilir. Dünyada 30 milyondan fazla Alzheimer hastası var. Alzheimer, demansın (bunama) en yaygın biçimlerinden biri. Ancak bu hastalığın tedavisi yok, sadece semptomlarını rahatlatıcı ilaçlar kullanılıyor. Ama yaptığım araştırmalar, bu hastalığın tedavisi için bir yöntem geliştirilebileceğini gösteriyor.
Uçuk olarak da bilinen herpes virüsünün Alzheimer'a yol açtığına dair kuvvetli veriler ortaya çıktı. Bu durum, etkili ve güvenli anti-viral ilaçlarla Alzheimer'ın tedavi edilmesi olanağı sunuyor. Hatta çocukların bu hastalığa karşı aşılanması bile mümkün olabilir.
Alzheimer hastalığına yol açtığı sanılan HSV1 tipi herpes virüsü, uçuğa yol açan virüs olarak biliniyor. Çocukluktan itibaren çoğu insana bulaşan bu virüs, çeperdeki (beyin ve omurilik dışındaki) sinir sisteminde kuluçka halinde bekler. Kişinin stresli olduğu zamanlarda virüs aktif hale gelir ve bazı insanlarda uçuğa yol açar.
Riskli gen
1991'deki araştırmalarda, çoğu yaşlı kişinin beyninde HSV1 virüsünün olduğu görülmüştü. 1997'de ise APOE4 genine sahip kişilerin beyninde bu virüsün varlığının Alzheimer riskini artırdığı belirlendi.
Virüs tekrar tekrar aktif hale gelip beyinde hasara neden olabiliyor. Beyninde HSV1 virüsü olan kişiler aynı zamanda APOE4 geni taşıyorsa Alzheimer olma ihtimalleri, her iki etkeni taşımayan kişilere kıyasla 12 kat daha fazla.
Daha sonraki laboratuvar çalışmalarında, HSV1 virüsü hücre kültürlerine bulaştırıldığında beta amiloid plakları ve anormal T proteinleri birikmesine neden olduğu görüldü. Bu proteinlerin beyinde birikmesi Alzheimer hastalığının karakteristik özelliklerinden biridir. Stres ve bağışıklık sistemi
HSV1 virüsünün Alzheimer hastalığında önemli bir etken olduğuna inanıyoruz. Bu virüs, zamanla bağışıklık sistemi zayıflayan yaşlıların beynine yerleşiyor. Burada kuluçkada bekliyor. Stres, bağışıklık sisteminin zayıflaması veya başka mikroplar yüzünden beyinde oluşan iltihabi durumlar (enflamasyon) nedeniyle virüs yeniden harekete geçiyor.
Bu durum, virüs bulaşmış hücrelerde hasara ve enflamasyona yol açıyor. Virüsün birkaç kez bu şekilde yeniden harekete geçmesi beyindeki hasarın artmasına ve APOE4 genine sahip kişilerde Alzheimer hastalığının ortaya çıkmasına neden oluyor.
Bu gen, HSV1 virüsünün daha fazla zehirli madde yaratmasına veya oluşan hasar tamirinin daha sınırlı olmasına yol açması nedeniyle beyinde Alzheimer hastalığı oluşuyor olabilir.
Yeni tedavi yöntemleri
Bu veriler, Alzheimer hastalığının tedavisinde anti-viral ilaçların kullanılması olanağını gündeme getiriyor. Bu ilaçlar yeni virüslerin oluşmasına engel olup onların neden olduğu hasarı sınırlayabilir.
Önceki araştırmalarda, uçuk ilacı olarak kullanılan anti-viral aklovir maddesinin HSV1 virüsünü engellediği ve bu virüsün hücrelere bulaşmasıyla ortaya çıkan beta amiloid ve T proteini miktarını azalttığı görüldü.
Ancak, bizimki de dahil olmak üzere tüm araştırmaların herpes virüsü ile Alzheimer hastalığı arasında sadece bir bağlantı olduğunu gösterdiğini, yani virüsün hastalığa neden olduğunu kanıtlamadığını belirtmek gerek.
Bir mikrobun belli bir hastalığa neden olduğunu kanıtlamanın en iyi yolu, o mikroba karşı kullanılan bir ilaç veya aşı yoluyla hastalığın ortaya çıkmasının önemli ölçüde engellendiğini göstermektir.
Bu bakımdan, anti-herpes ilaçlar yoluyla Alzheimer hastalığının engellenmesinde başarılı sonuçlar alındığını Tayvan'da yapılan çalışmalarda gördük. Bu sonuç büyük heyecan yarattı. Diğer ülkelerde de benzer sonuçlar almayı umuyoruz.