Türk Oftamoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Özcan Ocakoğlu, Türkiye'de yaklaşık 2, 5 milyon glokom (göz tansiyonu) hastası olduğunu belirterek "Glokom hastalığı sinsi seyreden, görmeyi yavaş yavaş kaybettiren ve tedavisi geriye dönüşümsüz olduğu için oldukça zor bir hastalıktır. Burada en önemli olay erken tanınması ve tedaviye erken başlanılmasıdır" dedi.
Türkiye Oftamoloji Derneği ve Selçuk Üniversitesi, '8-14 Mart Glokom Haftası' nedeniyle görme kaybına neden olan göz tansiyonu hastalığına dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için bisiklet turu düzenledi. Konya Valisi Cüneyit Orhan Toprak, protokol üyeleri ve bisiklet tutkunlarının katıldığı, şehir turu Mevlana Meydanı'nda başlayıp, anıt lanında sona erdi. Bisiklet turuna bazı aileler ise çocuklarıyla katıldı.
Glokom hastalığının sinsi ve görme kaybına neden olduğunu belirten Türk Oftamoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Özcan Ocakoğlu, şunları söyledi:
"Glokom hastalığı sinsi seyreden, görmeyi yavaş yavaş kaybettiren ve tedavisi geriye dönüşümsüz olduğu için oldukça zor bir hastalıktır. Burada en önemli olay erkan tanınması ve tedaviye erken başlanılmasıdır. Bu nedenle hastalarımız kontrollerini düzenli olarak yaptırması gerekiyor. Bu sinsi hastalığı dikkat çekebilecek için her yıl bir hafta glokom haftası olarak kutlanıyor. Bu yılda 8-14 Mart tarihleri arasında Glokom Haftası kutlanacak. Bu hafta etkinlikleri kapsamında Konya'da Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü ve Valilik ile birlikte hastalığa dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için bisiklet turu düzenledi."
Türkiye'de 2, 5 milyon glokom hastasının olduğunu ifade eden Ocakoğlu, "Ülkemizde 2,5 milyon civarında glokom hastası var. Ancak biz bu hastaların dörte birine ulaşabiliyoruz. Dörtte üçüyle henüz karşılaşmadık, tedavi edemiyoruz. Yeter ki bunlarla daha çok karşılaşalım ve hastalığı bir an önce tespit edip tedaviye başlayalım istiyoruz. Genellikle hastalık ileri yaş hastalı olarak biliniyor ama; bu çokta doğru değil. Bebeklerde bile doğumsal glokom dediğimiz özel bir glokom tipi var. Bu nedenle gerek çocuklarda gerekse genç ve erişkinlerde her hastanın göz muayenesine bakarken göz tansiyonlarını bakıyor ve ayrıntılı tedavilerini yapıyoruz. Genellikle hastalarımız yakını görme bozukluğu olan 40 yaşından sonra bize müracaat ediyorlar. O nedenle sanki bu hastalık bu yaştan sonra görülüyormuş gibi algı oluştu." diye konuştu.