Tıbbi histoloji ve embriyoloji uzmanı Bahar Uslu, ABD'de çeşitli üniversiteler ve Ulusal Bilimler Akademisinin desteğiyle tüp bebekte rahime zarar vermeden, sadece kan örneği alıp molekülü tespit ederek hastanın eksikleri konusunda klinisyenlere yol gösterecek çalışma yürüttüğünü bildirdi.
Tüp bebek konusunda yaptığı çalışma "Uslu Yöntemi" olarak literatüre giren Uslu, Tüp Bebek Merkezleri Derneğince Antalya'daki bir otelde düzenlenen kongreye katıldı.
Uslu, gazetecilere yaptığı açıklamada, kongrede tüp bebek konusunda "devrim" niteliğinde çalışma sunduklarını söyledi.
Şimdiye kadar tüp bebek uygulamalarında karşılaşılan en büyük sıkıntının, rahim içine yerleştirilen embriyonun bekleme sürecinde hangi negatif molekülle karşılaştığının bilinmemesi olduğunu anlatan Uslu, "Bu hem hasta hem de klinisyen açısından sıkıntılı bir süreç yaşanmasına neden oluyor. Bunun çözümü için birkaç metot var. Bunlardan birisinde, rahim içinden biyopsi alınıp değerlendirme yapmak gerekiyor. Görülen eksikliklere göre tedaviye devam ediliyor." dedi.
Uslu, bu yöntem rahim içinde doku kaybına yol açıldığı için sıkıntılar oluştuğunu, bu durumun tedavide başarısızlığa yol açtığını savundu.
Yurt dışında bu sorunu çözmek amacıyla çalışmalar yaptığını ifade eden Uslu, şu bilgileri aktardı:
"Biyopsiye gerek kalmadan hastanın rahim çeperini düşünerek, hasar vermeden rahim hakkında problemin ne olduğunu anlamak için küçük bir kan örneği alıp molekülü tespit ederek hastanın eksikliklerinin ne olduğunu konusunda klinisyenlere yol gösterecek çalışmam var. Bunu ABD'de çeşitli üniversiteler ve Ulusal Bilimler Akademisinin desteğiyle yapıyorum. Bunun müjdesini Türkiye'den vermek beni çok onurlandırdı."
Şimdiye kadar bir ilaç bulunduğunda, bütün hastalara bunu aynı dozda verdiklerini kaydeden Uslu, bu dozun her hastada aynı şekilde reaksiyon vermediğine dikkati çekti.
Uslu, "Çünkü bilmediğimiz şeyleri keşfettik. Daha önce de yayımladığım gibi bazı hücreler şekil değiştiriyorlar. Daha önce yardımcı hücre olan hücre, yüksek doz uygulandığı zaman şekil değiştiriyor ve öldürücü hücre haline geliyor. Hastaya yönelik bir tedavi yaptığımızda başarı şansı artıyor. Tüp bebekte başarı oranı ortalama yüzde 20-30 civarında. Tüm dünyada bu böyle. Dokuya zarar vermeden uygulanacak yöntemle tüp bebekte başarı oranının yüzde 60-70'e çıkacağını düşünüyorum. Doku bir operasyon geçirmediği için daha kısa sürede daha büyük bir başarı elde edilmiş oluyor." değerlendirmesinde bulundu.