Genetik alt yapısı olanlar dar, çok yüksek topuklu ve ucu sivri ayakkabılar giyerlerse, halluks valgusa yakalanmaları kaçınılmaz oluyor. Bu nedenle özellikle yürürken çok ciddi sıkıntı yaratan hastalık , kadınlarda erkeklere oranla 7 kat fazla görülüyor.
ERKEKLERE ORANLA 7 KAT FAZLA GÖRÜLÜYOR
Ayak baş parmağının dışarı doğru eğilmesi olan halluks valgus hastalığı halk arasında ayak baş parmak çıkıntısı veya bunyon olarak da biliniyor. Hastalığın kadınlarda erkeklere oranla 4 ila 7 kat fazla görüldüğünü belirten Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Gökçe Mık, hastalığın genellikle erken yaşta ve çok hafif düzeyde başladığını, zaman içinde ilerleyerek daha ciddi bir hal aldığını söyledi.
Halluks valgusun yaşam kalitesini önemli oranda düşürdüğünü belirten Dr. Mık, hastalığın yarattığı etkileri şöyle anlattı: "Hayat kalitesi öncelikle ayak baş parmak kenarında ağrı-kızarık oluşmasıyla düşmeye başlar. Daha sonra hastalar ayakkabı giymekte zorlanır. Kadınlarda yüksek topuklu ayakkabı giymekte zorlanması ilk başlarda olur. Fakat ilerleyen safhalarda hastalar normal spor ayakkabıları bile giymekte güçlük çekerler. Hasta hareket kabiliyetinde azalma hisseder.
ARTAN KİLONUN NEDENİ HALLUKS VALGUS OLABİLİR
Günlük enerji yakma miktarlarını azaltırlar. Çok rahat hareket edemezler, yürüyemezler ve düzgün spor yapamazlar. Bundan dolayı normal miktarda günlük diyetlerini alsalar bile yakacakları kalorileri azaldığı için kiloları artmaya başlayabilir. Hastalar genellikle bunu şöyle ifade ederler 'Doktor bey ben normal yiyorum fazla abartı yok fakat kilo almaya başladım, yediğim herşey yarıyor'. İşte böyle durumlarda çok alakasız görünse bile ayağımızdaki bu ağrının buna sebep olabileceğini bilmeliyiz."
YÜKSEK TOPUKLAR HALLUKS VALGUS YAPAR MI?
Halgus Valgusun Türkiye'de olduğu gibi dünyada da yaygın bir hastalık olduğuna dikkat çeken Mık, ailesel yatkınlık durumunda yanlış ayakkabı tercihinin hastalığa zemin hazırladığını söyledi: "Yanlış ayakkabı tercihi tek başına Halluk Valgusa yol açmaz. Hastada genetik alt yapının ve ailesel yatkınlığın olması gerekir. Böyle hastalar dar, çok uzun topuklu, ucu sivri ayakkabılar giyerlerse hastalığı durduk yere sıfırdan yaratmazlar ama bu hastalığa sahip olanlarda hastalığın ilerlemesi ve semptomların daha ciddi hale gelmesi kaçınılmaz olur."
EN ETKİLİ TEDAVİ YÖNTEMİ AMELİYAT
Tedavide genellikle cerrahinin kullanıldığını belirten ve ameliyatın, hastalığın derecesine ve tipine göre değiştiğini aktaran Dr. Mık,"Hastalığın tedavisi ameliyat yapılmadan tam olarak mümkün değildir. Ameliyatsız olarak sadece hastanın şikayetlerini azaltmaya yönelik koruyucu tedbirler alınır. Fakat tam tedavisi kemikteki deformitenin tam manasıyla düzeltilmesi ve bunu tekrar etmeyecek şekilde yeninden kemiğin şekillendirilmesiyle olur" diye konuştu.