Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Erol Kışlaoğlu, özellikle 40–50 yaş grubundaki yöneticilerin daha genç ve dinamik görünmek istediklerini, bu nedenle de ameliyatlı veya ameliyatsız yüz gençleştirmede yöntemlerine, ayrıca liposuction ile vücut şekillendirme yöntemlerine sıklıkla baş vurduklarını söyledi.
Prof. Erol Kışlaoğlu, kadınların her zaman erkeklerden daha çok estetik yaptırdıklarını hatırlatıyor ve ekledi, “Erkelerde söz konusu olan rekabet kadınlarda daha genç yaşlarda başlıyor. Bu nedenle daha işe girmeden önce vücutlarındaki bozuklukları düzelttirip, daha güzel görünmek istemektedirler. Tüm dünyada güzel kadınların, çalışma hayatında daha başarılı oldukları ve daha çabuk yükseldikleri, yapılan istatistiklerle ortaya konmuştur. Bu yüzden henüz işe başlamadan vücutlarındaki beğenmedikleri yerleri estetik operasyonlar sayesinde güzelleştirip iş hayatına adım atıyorlar. Kadınların, iş hayatları süresince gerek gördükçe estetik operasyonlara devam ettiklerini belirten Prof. Kışlaoğlu, erkeklerin ise daha önceleri yönetim kademesine geldiklerinde estetiğe ihtiyaç duyduklarını, fakat şimdilerde bu ihtiyacın genç kademelere doğru yayıldığını vurgulayarak, yönetici adayı olanların özellikle görünümlerine dikkat ettiğini ifade etti. Burun estetiği, iş dünyasının genç kademesinde birinci sırada geliyor. Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, ikinci sırada saç ekimi, üçüncü sırada ise bel ve meme bölgesinden yağ aldırma operasyonları ile kepçe kulak ameliyatlarının geldiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Kışlaoğlu, göz torbalarının alınması ve ameliyatlı yahut ameliyatsız yüz gençleştirme işlemlerinin, iş dünyasında erkeklerin en çok yaptırdıkları estetik operasyonlar olduğunu kaydetti. Estetik operasyonlarda, son 5 yılda genel olarak yüzde 100’lük bir artış gözlendiğini anlatan Prof. Kışlaoğlu, Türk kadınlarının en çok karın, kalça ve meme bölgelerinden rahatsız olduğunu söyledi. Türk erkeklerinin ise en fazla burun şeklinden rahatsız olduğunu, bunu saç, karın, bel, göğüs ve kulakların izlediğini belirtti. Türkiye’de estetik ve plastik cerrahi seviyesinin ABD’den hemen sonra geldiğine işaret eden Prof. Dr. Erol Kışlaoğlu, Türkiye’nin bu alanda Avrupa’nın pek çok ülkesinden çok daha ileri durumda olduğunu öne sürdü. Ayrıca fiyatlar mukayese edildiğinde Avrupa ve ABD’nin yaklaşık yarısı veya 3’te 1 oranında daha ucuz olduğunu da belirten Prof. Kışlaoğlu, “Bu nedenle her sene yurt dışından çok sayıda hasta, estetik operasyon geçirmek için Türkiye’yi tercih etmektedirler. Gelen hastaların çoğunluğu Türk olmakla beraber, orada yaşayan yabancılar da Türkiye’ye ameliyat için gelmekte. Ayrıca ülkemizde iş yapan yabancılar da Türkiye’yi tercih etmektedirler.” dedi. Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Erol Kışlaoğlu, meslek hayatı boyunca enteresan pek çok istekle karşılaştığını belirtti. Prof. Kışlaoğlu, kendisine gelen ilginç taleplerden bazılarını anlattı: “Bir keresinde, kalça bölgesi geniş olduğu için rahatsızlık duyan ve kalçasının küçültülmesi isteyen bir erkek hastamın liposuctionla kalçalarını küçülterek ona daha erkeksi bir görünüm verdim ve kendisi de mutlu oldu. Penis boyutu normal hatta normalin üstünde olduğu halde daha da büyümek isteyen kişiler zaman zaman bu taleple bana gelmektedir. Dudaklarını çok ince bulduğundan senelerce bıyık bırakan bir hastam, dudak kalınlaştırma yaptıktan sonra bıyıklarını keserek yepyeni bir imaj sahibi olmuştu. Kendisinde yeterli saç olmadığı için saç ekimi yapılamayan bir hastamız, bu konuda yeterli bilgiye sahip olmadığından, ‘Kardeşimden saç kökü alıp bana saç ekimi yapılabilir mi?’ diye sormuştu. Biz de kendisine bunun mümkün olmadığını izah ettik.”