Yaşlanma karşıtı olarak kullandığınız kremlerden daha etkili bir yol var: Sağlıklı beslenmek. Pürüzsüz bir cilde sahip olmak için zeytinyağını, taze sebze ve meyveleri bol tüketin.
Beslenme planınızda yapacağınız zekice değişikliklerin sağlıklı, pürüzsüz ve parlak bir cilde sahip olmanızda kullandığınız kremlerden bile daha etkin olduğunun altını çizmekte fayda görüyorum. Birçok araştırma cildinizin kırışıklığını önlemek, nem kazanmasını sağlamak ve de pürüzsüz kalmasının devamlılığı için A, E, C vitaminleri, oleik asitten zengin zeytinyağı, omega 3 içeriği yüksek ancak ciddi antioksidan içeren keten tohumu, taze meyve ve sebzeler ile selenyum ve çinko gibi mineralleri içeren yiyecekleri ön planda tutmayı öneriyor. Cilt, vücudu saran ve doku tabakalarından oluşan kasları ve organları koruyan en önemli organlarımızdan biridir. Cilt altında yağ tabakası ve ter bezleri bulunur. Ter bezleri ciltten çeşitli zararlı maddelerin atımına büyük destek sağlar. Cildimiz kolajen, kan damarları ve salgı bezlerinden oluşur. Cildin taze, canlı ve pürüzsüz olabilmesi için cildin alt tabakasında oluşan yeni hücrelerin dış tabakaya doğru çıkması, eskiyen ölü deri hücrelerinin de sürekli dökülmesi gerekmektedir. Bu yenilenme kadınlarda her 14 günde bir olurken, erkeklerde derinin daha kalın olmasından dolayı süre biraz daha uzundur. İşte bu canlı hücre mekanizmanın devamlılığı için beslenme temel olup, size önereceğim beş adımlık sihirli önerilerim ile cildinize yeniden pürüzsüzlük sağlayabileceksiniz.
1. Portakal, mandalina, greyfurt ve limon: Cilt dokusunun tabakalarından biri olan kalojen bağın sürekli yenilenmesi, derinin kırışıklığının da önlenmesi için ana noktayı oluşturur. C vitamini içeren sitrik asitten yüksek bu meyvelerden günde 100 mg. kadar tüketmek gerekmektedir. İki adet portakal, dört adet mandalina, bir adet greyfurt veya iki adet limon bu miktarı kolaylıkla karşılamaktadır. Bu miktar C vitamini, deri altındaki kılcal damarların kuvvetli olmasında etkin olup, kan dolaşımınızın da yavaşlamasını önleyerek kanın deriye yeterli nüfuz etmesiyle canlı kalmasını ve cildinizin gergin olmasını sağlayacaktır.
2. Zeytinyağı: Oleik asitten zengin olan zeytin ve zeytinyağı cildinizin parlak olmasını sağlayan tek yağ çeşididir diyebilirim. Zeytinyağı ile cildinizi hem içten hem de dıştan beslemelisiniz. Kahvaltıda yediğiniz domates, salatalık ve yeşil bibere bir yemek kaşığı, öğle ve akşam salatalarınıza da iki yemek kaşığı zeytinyağı koymanızı tavsiye ederim. Zeytinyağının cildinize sağlık katması için kesinlikle pişirme işlemi uygulanmamasının önemli bir nokta olduğunu hatırlatmalıyım. Zeytinyağı, çekilmiş keten tohumu ve limon ile yapacağınız karışım ile haftada bir kere yüzünüze maske yapabilir ve bu sayede çok parlak bir cildi yeniden kazanabilirsiniz.
3. Ispanak, havuç, süt ve kayısı: A vitamininden zengin bu besinler ciltte bulunan epitel dokunun bütünlüğü için gereklidir. A vitamininin direkt olarak deride ölü hücrelerin atımından, yeni hücrelerin oluşmasından görevli vitamin olduğunun altını çizmeliyim. Salatalarınıza bir adet havuç eklemeyi ihmal etmeyin, her gün bir su bardağı süt için, ıspanak veya kayısıyı sıklıkla tüketmeye özen gösterin.
4. Ruşeym, badem, kabak çekirdeği ve zencefil: Selenyum ve çinkodan yüksek bu besinler cildi temizler ve derinin zararlı etmenlere karşı korunmasını sağlar. Selenyum, içten oluşan zararlı bileşikleri etkisiz hale getirerek cildi korur. Ara öğünlerden birinde bir avuç içi kadar badem veya kabak çekirdeği içi tüketerek, ruşeymli ekmekleri tercih ederek ve taze meyve-sebze sularına da az miktar taze zencefil katarak pürüzsüz cilde sahip olmak hayal bile değil diyebilirim.
5. Muz, yulaf ve yumurta sarısı: Bu üç besin hem deri, hem de tırnak ve saç sağlığı için gerekli biyotinden oldukça fazla miktarda içerir. Sütlü yulaf ve muz ya da yumurta, zeytin, ruşeymli ekmekle yapılan bir kahvaltının, yumuşak dokulu hatta canlı bir cilt için kremlerden bile daha değerli olduğunu hatırlatmalıyım.