Hormonal bozuklukların sebep olduğu bu hastalık, kadınlarda kısırlık, tüylenme ve sivilcelenmeye sebebiyet verebilir. Genel olarak bakacak olduğumuzda kilo ve obeziteyle ciddi anlamda ilişkili olduğunu görüyoruz. Polikistik over hastalığı olan insanlarda çoğunlukla insülin direnci gelişiyor ve genelde şeker hastalarında beslenmeleriyle birçok noktada ortak olduğunu görmüş oluyoruz. Hastalarda sık karşılaştığımız soru, ben artık karbonhidrat tüketemeyecek miyim oluyor. Karbonhidrat tabii ki tüketeceğiz çünkü karbonhidrat bizim birinci enerji kaynağımız.
Sadece karbonhidratların türünü değiştirmemiz gerekiyor ve kompleks karbonhidratlar tercih edilmeli. Rafine şekerlerden uzak durmalıyız ama karbonhidrat tüketmeliyiz. Örneğin sabah kahvaltısında beyaz ekmek yerine tahıllı ekmekler tercih etmeliyiz ve ya yardımcı yemek olarak makarna, patates ve pirinç pilavı yerine artık bulgur pilavı tercih edilebilir" dedi.
"Polikistik over hastalığı 10 kadından 1'inde görülüyor" Uçan, hastalığın 10 kadından 1'inde görüldüğünü ve kurtulmanın beden kitle indeksine dikkat ederek kolaylaşacağını, hormonal bozuklukların sebep olduğu diğer etkenlerinde kontrol altına alınacağını söyleyerek sözlerine şu şekilde devam etti:
"Araştırmalarda 15-40 yaş arasında 10 kadından 1'inde görüldüğü söyleniyor ama benim hastalarımda gördüğüm daha çok tam doğurganlık yaşı olan 18-27 yaş arasında. Hastalığın ilk belirtileri olarak menstrual döngüde bozukluklar, tüylenme şikayetleri, karın bölgesinde anormal yağlanma ve genelde hastaların normal yediklerini ama yağlandıklarını söylemeleri, diyet yapmalarına rağmen vermesi gereken kiloları verememeleri şikayetleri oluyor. İlaç tedavisinin yanı sıra kilo kontrolü, yani beden kitle indeksimizin düşürülmesi, hastaların erkence menstrual döngülerine sahip olmalarında kilo kontrolü çok önemli diyoruz. Bu kontrol ne kadar çabuk sağlanırsa o kadar kolay sağlıklı döngüye kavuşabilirler. Bununla beraber de yağlanma, tüylenme ve insülin direncinin artmasını da kontrol altına almış olabiliyorlar."
"Yağ oranı yüksek besinlerden uzak durun"
Glisemik indeksi etkileyecek gıdaların tüketilmesine özen gösterilmesini ve yağ oranı yüksek besinlerden uzak durulmasını söyleyen Fatma Uçan,
"Düşük karbonhidratla beraber proteinlerden et, balık ve tavuktan özellikle düşük yağlı olanını tercih etmeliyiz ve kaymak, krema, mayonez gibi yağ oranı yüksek besinlerden olabildiğince uzak durmalıyız. Yağlı tohumlardan ise ceviz, fındık, badem çiğ olmaları koşuluyla abartmadan gün içerisine yayarak tüketmek, bu hastalıkta gayet verimli sonuç almamızı sağlayacaktır. Önemli konulardan birisi de glisemik indeks. Polikistik over ile insülin direncinin bağlantılı olduğunu söylemiştik. Bunları kontrol altına almak için, düşük glisemik indeksli yiyecekleri tercih etmemiz gerekiyor. Glisemik indeks demek, bir besinin kan şekerini ne kadar hızlı ve ne kadar yükselttiğini gösteren değeridir. Bu anlamda glisemik endeksi yüksek besinler olan muz, patates, beyaz ekmek özellikle sıcak olanları, kuru meyveler ve hurmanın tüketiminde dikkatli olunması gerekiyor" ifadelerini kullandı.