Alan, AA muhabirine, salgın sürecinde tüm alanlarda olduğu gibi sağlıkta da önemli bir sekteye neden olduğunu dile getiren Prof. Dr. Cabir Alan, tüm olumsuzluklara rağmen özellikle organ nakli konusunda ara vermeden mesai yaptıklarını anlattı. Sağlık Bakanlığının da bu konuda çok titiz çalışmalar yürüttüğünü kaydeden Alan, şöyle devam etti: "Pandemi sürecinde bu hastaların nakil sürecinde ya da sonrasında problem yaşamasınlar diye önlemleri biraz daha arttırdık. Özellikle Sağlık Bakanlığımız süreci çok yakın takip etti. PCR testlerini ve kovid testlerini 48 saate kadar uzattık. En az üç test sonrası bu işlemleri yapar hale geldik. Bu hasta açısından bizim açımızdan daha emniyetli oldu. Biz ÇOMÜ olarak pandemi sürecinde, 15 böbrek nakli işlemi gerçekleştirdik. Hem canlıdan canlıya hem de kadavradan. Çalışmalarımıza ve nakillerimize hiç ara vermeden devam ettik." Son olarak 54 yaşında hasta Nihat Meyva'ya böbrek nakli yaptıklarını ifade eden Cabir Alan, "Edirne'nin Keşan ilçesinde ikamet eden bir hastamız. Hipertansiyona bağlı böbrek yetmezliği gelişti kendisinde. Yaklaşık 4 yıldır diyalize giriyordu. Merkezimize 2 yıl önce başvurdu. İkinci çağrılmasında kendisine uygunluk testi pozitif gelince nakil işlemlerini gerçekleştirdik. Ameliyat sonrası çok rahat bir nekahat dönemi geçirdi. İdrar çıkışı ilk günden itibaren periyodik olarak arttı. Şu anda gayet sağlıklı insanlar gibi idrar çıkartıyor." diye konuştu.
Hastalarının 2 yıl gibi bir bekleme süresi geçirdiğini hatırlatan Cabir Alan, bazı kişilerin 15 yıla kadar nakil beklediğini söyledi. Bunların çok uzun süreler olduğunu dile getiren Alan şunları dile getirdi: "Çünkü maalesef ülkemizde organ nakli bağışı oranı oldukça yetersiz. Havuzda bekleyen hasta sayısı çok fazla. Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre 30 bin civarında böbrek nakli bekleyen kayıtlı hasta var. Yılık yapılan nakil sayısı canlı ve kadavradan 2 bin 500 civarında. Dolayısıyla her yıl 25 binin üzerinde hasta nakil sırasını beklemekte. Bunların büyük bir kısmı da bu bekleme sürecinde hayatını kaybetmektedir. İnsanlar çaresizlikten yakınlarına organlarını vererek hayatta tutunmasını sağlıyor. Burada da tabi şöyle bir sıkıntı var. Evet belki bir kişiyi sağlığına kavuşturuyorsunuz ama siz potansiyel hasta durumuna gelmiş oluyorsunuz."
"Daha fazla bağış gerekiyor"
Prof. Dr. Cabir Alan, nakil bekleyen hastalar için tek umudun organ bağışı olduğunu hatırlattı. Bu konuda bağışlarını yapan Türk halkına teşekkür ettiklerini vurgulayan Alan, sözlerini şöyle tamamladı: "Ancak tüm çabalarımıza ve bağışa rağmen ülkemizdeki rakamlar yetersiz daha fazla bağış yapılması gerekiyor. Nihat bey gibi pek çok nice hastalarımız var, çocuklarımız var. Bunlar organ bekliyor. Organ bekleme sırasında hayatını kaybediyor. Kovid sürecinde de biz hem canlı hem kadavra nakillerde gerekli bütün önlemleri alıyoruz. Nakil merkezimiz 7-24 hizmet vermektedir. Hiçbir zamanda hizmette bir aksama yaşanmadı."