Türk Gastroenteroloji Derneği Diyarbakır Şubesince bir otelde düzenlenen "Organ Naklinde Karar Vakti" toplantısında, uzmanlarca "Canlı Vericili Karaciğer Naklinde Hasta Seçim Kriterleri" ve "Karaciğer Naklinde Faktörler" konularında sunumlar yapıldı.
Toplantıda konuşma yapan Prof. Dr. Dayangaç, karaciğer nakli konusunda uzmanlaştığını ve 15 yıldır organ nakliyle ilgili çalışmalar yürüttüğünü söyledi.
27 bin kişi organ bağışı bekliyor
Organ bağışı konusunda oranların yükseldiğini aktaran Dayangaç, Türkiye'de hala 27 bin kişinin bağış beklediğini bildirdi.
Beyin ölümü tanısı konusunda büyük ilerleme kaydettiklerini belirten Murat Dayangaç, şunları kaydetti:
"Beyin ölümü tanısı alan insanların yakınlarından yeteri kadar bağış sağlayamadık. Bu oran yıllardır hala yüzde 20'de. Beyin ölümü gerçekleşen 5 kişiden sadece 1'i organlarını bağışlamayı kabul ediyor. Bu durum organ naklinde elde ettiğimiz başarıyı biraz küçültüyor. Dünyada en fazla canlı vericili böbrek nakli yapılan ülkeyiz. Karaciğer naklinde ise 2'nci ülkeyiz. Asıl marifet ölmüş kişilerin organlarını kullanmak. Çünkü onlar boşa gidiyor. Türkiye'de organ nakli ve bağışının çok önemli bir başarı haline geldiğini yavaş yavaş görmeye başladık. Organ bağışı konusunda geçtiğimiz yıllara göre epey yol katettik."
Dayangaç, Türkiye'de bölgeler arası organ bağışı konusunda Marmara'nın Avrupa'nın ötesinde olduğunu, Doğu Anadolu Bölgesi'nde ise bu oranın yüzde 1 olduğunu ifade etti.
"Yaklaşık 30 yıl sonra hepatit B nedeniyle nakil yapmıyor olacağız"
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Bölümü'nden Prof. Dr. Onur Yaprak da karaciğer naklini gerekli kılan bazı hastalıklar olduğuna işaret etti.
Yaprak, bunda Türkiye'de en fazla görülenin Hepatit B hastalığı olduğunu dile getirerek, "Hepatit B'nin en fazla olduğu yer Güneydoğu Anadolu Bölgesi. Yaklaşık 30 yıl sonra Hepatit B nedeniyle nakil yapmıyor olacağız. Günümüzde hala en çok nakil yaptığımız Hepatit B'li hastalardır." diye konuştu.
Herkesin bir sağlık kuruluşuna başvurarak Hepatit B ile vücudun tanışıp tanışmadığına baktırması gerektiğini aktaran Onur Yaprak, bu hastalığa bir bağışıklığı yoksa kişinin mutlaka aşı olması gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Yaprak, "Basit 3 doz aşıyla korunulan bir hastalık. Bundan dolayı oluşan siroz, karaciğerde gelişen kanserlerden sadece basit test ve aşıyla kurtulmuş oluyorsunuz." ifadelerini kullandı.
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Ana Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Kendal Yalçın da bölgede siroz, karaciğer yetmezliği ve karaciğer kanserine bağlı erken ölümlerin sıkça görüldüğünü bildirdi.
Ülkede organ bağışı konusunda alınması gereken mesafeler olduğuna dikkati çeken Yalçın, bu konuda çeşitli proje ve planlamaların yapıldığını dile getirdi.