Rektörlükten yapılan açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Algın, "uyku terörü" olarak bilinen "parasomnia" rahatsızlığında, uyku esnasında yatağından kalkan çocuklarda şaşkınlık, çığlık atma, durdurulamayan ağlama, yürüme, koşma gibi belirtiler görülebildiğini aktardı.
Böyle durumlarda çocuğun aslında uyanmadığını ve uyumaya devam ettiğini vurgulayan Algın, "Aileler böyle durumlarda strese kapılıyor. Hastayı uyandırmaya çalışmanın doğru bir yaklaşım olmadığını söyleyebilirim. Hasta mutlaka teskin edilerek yatağa yatırılmalı ve atağın geçmesi beklenmeli." ifadelerini kullandı. Algın, özellikle 5 ila 7 yaşlarındaki çocuklarda kendini gösteren bu rahatsızlığın çeşitli nedenlere bağlı olduğu bilgisini verdi.
Genetik yatkınlıktan da kaynaklanabilen parasomnianın sebeplerine değinen Algın, şu bilgileri paylaştı:
"Aile içinde yaşanan olumsuzluklar, tartışmalar ya da okulda yaşanan olumsuzluklar ve uyku apnesi gibi sendromlar parasomniaya neden oluyor. Hasta yakınlarının doğru bilgilendirilmesi ve ailelere bu hastalığın iyi huylu bir durum olduğunu anlatmak gerek. Hastalık 15 yaşında düzelme gösteriyor. İlaç tedavisinin dışında, davranışsal metotlarla da bu hastalık tedavi edilebiliyor. Böyle bir durum yaşayan aileler, çocuk psikiyatristi ya da çocuk nöroloğuna başvurmalı."
Doç. Dr. Demet İlhan Algın, kaliteli uyku için gerekli şartların oluşturulması gerektiğine işaret ederek, uyku hijyeninin sadece beden ve ruh sağlığını değil, aynı zamanda gün içinde ihtiyaç duyulan dikkat ve öğrenme gibi zihinsel fonksiyonları da etkilediğini sözlerine ekledi.