Ramazan ayını sağlıklı bir şekilde atlatabilmek için mideyi bu döneme doğru hazırlamak çok önemlidir.
Memorial Şişli Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Yıldıran Songür, “Ramazan’da sık görülen mide rahatsızlıkları” hakkında önerilerde bulundu. Ramazan öncesi yağlı ve şekerli yiyecekleri sınırlayın! Ramazan’ın bu yıl yaz mevsimine denk gelmesiyle insanlar saatler süren oruç dönemleri yaşayacak. Tuz vücutta su tutumuna neden olacağından oruç öncesinde vücudu bu duruma hazırlamak için tuz tüketimini sınırlandırmak gerekir. Susuzluk da oruç sırasında vücudu zorlayan en önemli etkenlerden biridir. “Birkaç gün önceden su tüketimimi azaltayım ki, oruçluyken susamayayım” düşüncesi toplumda yaygın ama yanlış bir uygulamadır. Su kısıtlaması vücudu susuz bırakacağından, sağlık için de tehdit oluşturacaktır. Yine birkaç gün önceden yüksek yağ ve şeker içeren gıdalardan uzak durmak, sebze tüketimine ağırlık vermek gerekir. Eğer kronik bir rahatsızlık varsa doktora danışılarak oruç tutulmalıdır. Ülser hastasıysanız oruç tutmayın! Mide asidinin normalden fazla salgılandığı hastalarda, mide, özellikle ilk birkaç gün stres altındadır. Bu nedenle komplike mide ve onikiparmak bağırsağı ülseri olanların oruç tutmaları tavsiye edilmemektedir. Öte yandan hem karaciğer hem de bağırsak metabolik aktivitesinin Ramazan ayında uzun açlıklara zamanla uyum gösterebilme kapasitesi vardır. Karaciğer hastalığı olmayan kişilerin oruç tutması karaciğere zarar vermez, fakat hepatit ve sirozlu hastalar da oruç tutmamalıdır. Asit düzenleyici ilaçları sahur öncesinde alın! Vücudumuz açlığa birkaç gün sonra uyum göstermeye başlayacaktır. Açlığa bağlı olarak mide salgılarının azalmasıyla birlikte sindirim sistemi hareketleri de azalır. Ancak mide asidi salgılanması açlık boyunca da devam eder. Normal şartlarda, uzun süren açlıklarda mide salgısı giderek azalır ve asit karakteri zayıflar. Asit fazlalığı sorunu olanlarda ise uzun süren açlıklarda mide asit salgılanması, mide ve onikiparmak bağırsağı ülserlerinin veya mevcut gastrit bulgularının artmasına yol açabilir. Şikayeti olmayanlar oruç tutmayı deneyebilir; ancak asit fazlalığı sorunu olanların sahur öncesinde ilaç almaları gereklidir. İftardan sonra egzersiz yararlı! Vücudumuz günün belli saatlerine göre sindirim olayını gerçekleştirir. Akşam ve gece saatlerinde besinlerin emilimi gündüz saatlerindeki kadar iyi değildir. Bu nedenle iftar ve sonrasında yenilen fazla miktarda yiyecekler şişkinliğe ve uyku bozukluğuna yol açabilir. Özellikle mide ve bağırsak rahatsızlığı olanlarda uzun süreli açlığın ardından fazla miktarda yenilen yemekler sindirim güçlüğü yaratır. Yavaş yenmeli ve iyi çiğnenmelidir. İftardan 1-2 saat sonra hafif yürüyüş yapmak yararlı olabilir. Sabah sahurdan sonra egzersiz yapılması sıvı ve enerji kaybına yol açacağı ve bu açığı hızla kapatma imkanı olmayacağı için çok uygun değildir. Alternatif olarak, çok yüklü olmayan iftarı takiben, vücudun sıvı ve kalori eksiği karşılandıktan sonra yapılan egzersizin sindirimi daha kolaylaştıracağı öne sürülmektedir. Sıcakların çok hissedildiği günümüzde egzersizin güneşin olmadığı ve sıcaklığın nispeten düşük olduğu akşam saatlerinde yapılması organizma için daha yararlıdır.