Özel Medova Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Emine Dilek Yurdal, 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü kapsamında açıklamalarda bulundu. Hepatitin hem dünyada hem de Türkiye de çok yaygın görülen bir enfeksiyon hastalığı olduğunu belirten Uzm. Dr. Yurdal, "Virüs dediğimiz gözle görülmeyen, bakterilerden de daha küçük mikroorganizmalar tarafından oluşturulur. Pek çok farklı hepatit türü var ama en çok sorun oluşturanı Hepatit B ve Hepatit C'dir. Diğer tipleri hem daha az görülmekte hem de daha az soruna yol açmakta. Özellikle, dünyada 250 milyon kişinin Hepatit B ile karşılaşmış olduğu düşünülmekte.
Türkiye'de de 18 yaşının üstünde her 3 kişiden biri yine Hepatit B ile karşılaşmış oluyor. Bunların bir kısmı kronik hastalık olarak devam ediyor bir kısmı kendiliğinden iyileşebiliyor. Hepatitte vücuda giriyor virüsler daha sonra tabiri caizse bir uykuya yatma dönemi geçiriyorlar. Bu sırada hastalık herhangi bir sıkıntıya yol açmıyor. Herhangi bir zarar da vermiyor. Ama daha sonra bir şekilde bağışıklık sistemi uyarılıyor ve hem bağışıklık sisteminin uyarılması hem de virüsün aktive olmasıyla hastalık kişiye zarar vermeye başlıyor. Bu sürecin sonunda ki de karaciğer yetmezliği, siroz dediğimiz durum ortaya çıkıyor. Karaciğer de kanser oluşumu görülebiliyor. Ne yazık ki bu olaylar son raddeye gelene kadar, tabiri caizse iş işten geçene kadar da hastada herhangi bir şikayete neden olmuyor. Bu yüzden biz tarama, aşılama gibi, özellikle Hepatit B yaygın olduğundan, hem tarama testlerinin yapılmasını hem de kişilerin aşılanmasını öneriyoruz" şeklinde konuştu.
Hepatit B taşıyıcısı olan hastalara, hastalığı ilk yakaladıkları yıl 3 ayda bir, sonraki yıllarda 6 ayda bir mutlaka takip edilmesini önerdiklerini kaydeden Uzm. Dr. Yurdal, bu şekilde takip edildiğinde hastalık aktive olduysa hemen müdahale edip herhangi bir rahatsızlığa yol açmadan ve hastanın yaşam kalitesini bozmadan tedaviye başlayabildiklerini kaydetti. Bu tür takip edilen hastaların normal bir şekilde uzun süre yaşamlarına devam edebildiklerinin altını çizen Uzm. Dr. Yurdal, yaşam kalitelerinde de herhangi bir düşüklük olmadığını dile getirdi.
"Merdiven altı yerlerde kesinlikle tıbbi bir işlem yaptırmamak lazım" Hastalığın kan yoluyla ve cinsel temas yoluyla bulaştığını aktaran Uzm. Dr. Yurdal, "Bir de aynı evin içinde yaşayanlarda, nadir olmakla birlikte, babadan oğula, kıza bulaş söz konusu olabiliyor. Ama bu bir misafirliğe gittik, orada birkaç gün kaldık, 1-2 ay kaldık, bu şekilde bir bulaş değil, aynı ev içinde yıllarca, uzun süre yaşayınca ortak havlu kullanımı, ortak bardak, tabak kullanımı gibi nedenlerle bulaşabildiği düşünülmekte. Ama esas bulaş yolumuz kan ve cinsel yol. Biz aynı evde yaşayan ailelere, birinde saptanmışsa mutlaka diğerlerine de bakılmasını öneriyoruz. Yine şüpheli cinsel teması olanlara da mutlaka kendilerini Hepatit B açısından kontrol ettirmelerini öneriyoruz. Manikür pedikür yapılan yerlerde, eğer uygun sterilizasyon yapılmazsa veya merdiven altı dediğimiz yerlerde bir takım tıbbi girişimler yapılırsa bunlardan bulaş olabiliyor, dikkat etmek lazım. Eğer manikür, pedikür yaptırıyorsak kendi aletlerimizi götürebiliriz yapılan yerden emin değilsek. Merdiven altı yerlerde kesinlikle tıbbi bir işlem yaptırmamak lazım" ifadelerini kullandı.