Masajın, dokunulan bölgede termal değişiklikler, ısı artışı, vazodilatasyon denilen damarların genişlemesi ve bütün bunlarla birlikte kişiden kişiye enerji akışının sağlanmasına etki ettiğini dile getiren Ertürk, "Eski Çin, Hint ve Mısır kaynakları masajın hastalıkları önlemede, tedavi ve yaralıları iyileştirmede binlerce yıldır kullanıldığını belirtmektedir. Masaj ilk olarak M.Ö. 2700 tarihli bir Çin kitabında geçmektedir. Bu kitapta sabahın ilk saatlerinde, uykudan sonra, kan dinlenmiş ve sinirler gevşemiş, elin ayasıyla yapılacak darbelerin soğuk algınlığını önleyeceği belirtilmiştir" diye konuştu.
"MASAJ YAPTIRILDIĞINDA BEYAZ KAN HÜCRELERİ ARTIŞA GEÇER"
Masajın, kişi üzerinde mekanik ve refleks olarak çeşitli etkiler meydana getirdiğini belirten Ertürk, konuşmasına şöyle devam etti:
"Yapıldığı bölgede lokal olarak etkisi görüldüğü gibi vücut sıvıları ve sinir sistemi yolu ile aslında bütün vücudu etkiler. Deriye, kaslara, kemiklere, eklemlere, eklem çevresi yapılara, dolaşım sistemine, sinir sistemine, salgı bezlerine ve iç organlara etki ederek bu yapıların fonksiyonları üzerinde etkiler oluşturur. Masaj yaptırmak sadece rahatlamanıza yardımcı olmaz, aynı zamanda bağışıklık sisteminize de faydalı olabilir. 45 dakikalık bir masaj alan kişide lenfosit sayısının artmış olmasının başlıca sebebi, vücudun hastalıklardan korunmasında büyük rol oynayan beyaz kan hücreleridir. Los Angeles'ta yapılan bir çalışmada kişilerden masaj öncesi ve sonrası incelenmek üzere kan örnekleri alınmış olup; araştırma, masajın diğer fiziksel değişiklikleri de beraberinde getirdiğini kanıtlar niteliktedir. Çalışma sonucunda katılımcıların inflamasyon dediğimiz ödem-iltihap durumlarında rol oynayan moleküller olan sitokinlerin daha düşük seviyelere sahip olduğu görülmüştür. Kronik olarak yüksek düzeyde inflamasyonun astım, kardiyovasküler hastalık ve depresyon gibi durumlarla ilişkili olduğu bilinmektedir".
"MASAJ, İHTİYAÇ VE TIBBİ TEDAVİ AMACIYLA GERÇEKLEŞTİRİLİR"
Yapılan masajların kişilerin hormon seviyeleri üzerinde de bir etkiye sahip olduğunu belirten Ertürk, "Araştırmacılara göre, bir masaj seansı sonucu stres hormonu olarak bilinen kortizol ve agresif davranışta rol oynadığına inanılan bir hormon olan vazopressin düzeylerini düşürmektedir. Masaj yalnızca keyif ve lüks değil; ihtiyaç ve tıbbi tedavi amacıyla gerçekleştirilir" dedi.
"YANLIŞ MASAJ UYGULAMALARI VÜCUTTA HASAR YARATABİLİR"
Fizyoterapistler olarak lisans eğitimi süresince branşa uygun şekilde insan bedenini tam anlamıyla tanımak adına anatomi ve fizyoloji eğitimi ve bunun yanı sıra kas relaksasyon-gevşetme, yumuşak doku mobilizasyon teknikleri eğitimi aldıklarını dile getiren Ertürk, "Terapist bütün bunları bilse dahi kendi kişisel özellikleri; iç huzuru, barışçıl oluşu ve sakinliği ellerine yansır. Bu sebeple de yalnızca doğru bölgelere doğru basınç ve tekniklerle uygulanan masaj tedavi edici etkileri gösterebilir" dedi.
Günümüzde belki tek seans masaj tedavisiyle gevşeyebilecek bir doku ağrısını ortadan kaldırmak için onlarca ağrı kesici ilacın kullanıldığını ifade eden Ertürk, "Bununla birlikte son yıllarda 'tedavi' amaçlı çok sayıda spa-termal ve spor komplekslerinde masaj adı altında birçok yöntem uygulandığını görmekteyiz. Burada çalışan birçok kişi tıbbi olarak bilgisi olmadığı gibi bir de yanlış uygulamalar sonucu kişide lenf akımında düzensizlikler, ödem, kas spazmları gibi hasarlara sebep olabiliyor. Bütün bunlara neden olmamak için çeşitli kas spazmlarını, yaralanmalarını, sinir basılarını ortadan kaldırmak, ağrıyı gidermek, kişide genel ya da lokal gevşeme sağlamak ya da lenf drenaj tedavisi görmek ve sonucunda da immün sistemini uyararak bağışıklığı artırmak için fizyoterapistinize danışın" şeklinde konuştu.