Şuanda uyguluyor olduğunuz rejim kilo almanıza neden olacak yalanlarla ve yanlış bilgilerle dolu olabilir mi? Mehmet Öz açıklıyor...
Doğru olduğuna inandığınız rejim taktikleri sizi yanıltabilir. İşte kilo verme hayalinize kavuşmanızı engelliyor olabilecek diyeti bozan 5 efsane…
Rejim yapmayla ilgili bugüne kadar düşündüklerinizin çoğu ideal kilonuza ulaşmanızı engelliyor olabilir. Güvendiğiniz rejim taktiklerinin arkasındaki şaşırtıcı gerçekleri açıklıyorum…
Diyet efsanesi 1: Gazlı içeceklerin diyet olması kilo vermenize yardımcı olur
Diyet olan gazlı içeceklerin çoğu normal gazlı içeceklere göre daha az kaloriye sahiptir çünkü normal şeker içermezler. Buradaki sorun, kilo alımıyla bağdaştırılan yapay tatlandırıcılardır. Neden mi?
Araştırmalara göre yapay tatlandırıcılar hem özofagus (yemek borusu) hem de midedeki tatlılığı algılayan tat alma reseptörlerini harekete geçiriyor. Enerji bekleyen pankreas, vücut yağının toplanması için önemli olan insülin hormonunu salgılar. Aynı zamanda, vücudun gerçekten kalori alıp almadığı konusunda aklı karışan beynin doyma merkezine kimyasallar gönderilir.
Vücudunuz şeker yerine alınan yapay tatlandırıcı tarafından kandırıldıkça daha çok yeme arzusu oluşur ve doyma hissine ulaşmak için daha fazla yemeye müsait hale gelirsiniz. Sonuç olarak da kendinizi daha aç ve daha az doymuş olarak hissedersiniz. Bu da kilo almaya yol açabilir.
Yapay tatlandırıcılar normal sofra şekerine göre 100 kat daha tatlıdır. Bu, önemli bir konudur çünkü meyve gibi doğal şekere sahip besinler tat alma duyusu azalmış birine tatlı gelmeyebilir.
Bir dahaki sefere ferahlatıcı bir şeyler içmek istediğinizde limonlu maden suyu gibi daha sağlıklı alternatifler deneyin.
Diyet efsanesi 2: Kalori alımını ne kadar azaltırsanız o kadar kilo verirsiniz
Mantığa aykırı gibi görünebilir ama fazla kalori azaltmak kilo vermek açısından iyi olmayabilir. 3500 kalori yaklaşık 450 gram yağa denk geldiğinden, haftada 450 gram vermek için her hafta 3500 kalori azaltmanız gerekecektir. Bunu yapmak için günde 500 kalori azaltmanız gerekecektir.
Çok sıkı diyetler vücudunuzu kıtlık moduna sokar ve vücudunuzun istenmeyen yağları yakmasını engeller. Açlığa karşı, bir savunma olarak geliştiği düşünülen bu mekanizma vücudun yiyecek ve içeceklerden aldığı kalorilerin çoğunu yakmaz ve fonksiyonlarını devam ettirebilmek adına yağsız kaslardan kalori bulmaya çalışır. Bu da kas kaybına neden olur. Kasların azalması, metabolik yaşınızı küçültür ve bu durum kilo vermeyi durdurur.
Diyet efsanesi 3: Makarna kilo aldırır
Sorun makarnanın kendisinden çok, porsiyonla alakalıdır. Bir şeyden çok fazla yerseniz ve o yediğinizi yakamazsanız vücudunuz onu yağ olarak depolar. Yani bu yediğiniz ister ekmek ister makarna veya pilav olsun, bu karbonhidrat yemenizle değil, yediğiniz miktar ve ekstra kalorilerle alakalıdır. Buna yağlı sosları ve kalorili peynirleri de ekleyecek olursanız, makarnanın adının çıkmasına şaşırmamak gerek…
Önemli olan porsiyonları kontrol edebilmektir. Ölçülü olduğu sürece, makarna yenebilir. Diyetisyenler, kişi başına 56-85 gram veya 4 kişilik bir aile için 450 gramlık paketlerin yarısı kadar noodle (Çin makarnası) öneriyor.
Diyet efsanesi 4: Saat 20.00’den sonra yemek kilo almanıza neden olur
Bu efsanede biraz gerçeklik payı var. Ben de akşam saat 8’den sonra yememenizi öneriyorum çünkü araştırmalar, geç saatte yemek yediğinizde ne kadar kalori tükettiğinizi ayarlayamadığınızı ve daha çok yemeye eğilimli hale geldiğinizi gösteriyor. Bunun sorumlusu olarak yorgunluğu gösterebiliriz çünkü yorgun olmak yanlış yiyeceklerden çok fazla yemenize neden olabilir ve bu da kilo almanıza neden olur.
Ancak, kilo almanıza neden olan, bu zaman dilimi değil, ekstra kalorilerdir! Kalorileri ne zaman tükettiğiniz fark etmez, eğer önerilen kalori alımı miktarını aşarsanız, yakamadıklarınız yağ olarak depolanır. Gün boyunca ne kadar kalori tükettiğinize dikkat edin. Sağlıklı bir kadın, günde 1800-2000 arası kalori yakmalıdır.
Diyet efsanesi 5: Yağı azaltılmış gıdalar daha sağlıklı alternatiflerdir
Yağ, yiyeceklerin lezzetli olmasını sağlayan unsurlardan biridir. Yağ yiyeceklerden alındığında, tadının çoğu da gider. Bu eksiği gidermek adına besinlere, tadını ve kıvamını artırmak için çoğu zaman şekerler, kimyasallar ve kıvam artırıcılar gibi ekstra maddeler eklenir. Bu ilaveler sizin için iyi olmayabilir ve bazen tam yağlı yiyecekler kadar kilo aldırıcı olabilirler. Ayrıca, “yağı azaltılmış” veya “yağsız”, düşük kalorili anlamına gelmez. Bütün ilaveleri düşünün; tekrar bir yerlerde ortaya çıkacaklardır. Besin tablolarına bakarken gözlerinizi dört açıp bu kalorilerin nereden geldiğine bakın ve yağı azaltılmış gıdaları alırken iki kere düşünün. Taze ve az işlemden geçmiş yiyecekleri tercih edin veya yağı azaltılmış yerine tam yağlı besinleri seçin, ancak ölçülü tüketin.
Yeni araştırma: Küçük tabaklar ve diyet
Bugüne kadar rejim yapan kişilere yedikleri miktarı sınırlamak adına daha küçük tabaklarda yemeleri önerildi. Neden mi? Çünkü küçük tabaklar normal porsiyonları daha büyük gösterir. Ancak “Journal of Human Nutrition and Dietetics”te yayınlanan yeni bir araştırma, tabak boyutunun, normal kilodaki kişilerin de, obez kişilerin de kalori tüketiminde bir etkisi olmadığını ortaya koydu. Bu sonuçlara rağmen ben hala ne kadar yediğiniz konusunda yönlendirmesi adına yemeklerinizi daha küçük tabaklarda yemenizi öneriyorum. Ancak küçük bir tabak, yiyecekleri enine değil de boyuna doğru doldurmanız veya bitince tabağı tekrar doldurmanızın bir bahanesi olamaz.