Türkiye'de LYME hastalığına yakalanma riskinin yüksek olduğunu söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Cengiz Uzun, "Tarımla uğraşan kişiler üzerine yapılan çalışmalarda %6 ile %36 arasında değişen oranlarda hastalığın geçirilmiş olduğu saptanmıştır. Bu da hastalığın Türkiye'de sanılandan daha yaygın olabileceğini düşündürmektedir" diye konuştu.
LYME NASIL BULAŞIR? Hastalığın Ixodes cinsi (sert keneler) kenelerin ısırması ile borrelia cinsi bakterileri bulaştırması sonrası ortaya çıktığını aktaran Uzun, düşük bir olasılık olmakla beraber hastalığın kan nakliyle de bulaşabildiğini söyledi ve şöyle devam etti: "Cinsel yolla bulaşıp bulaşmadığı konusu açıklığa kavuşturulamamıştır, ancak bu şekilde bulaştığına dair somut bir kanıt yoktur. Temas veya öpüşme ile bulaşmamaktadır. Kenenin hastalığı bulaştırabilmesi için yaklaşık 48 saat yapışık kalması gerekse de, kene cilde yapıştığı andan itibaren hastalığı bulaştırabilir. Kenenin yapışık kalma süresiyle birlikte risk de artar." BU BELİRTİLERE DİKKAT Hastalık belirtilerinin kene ısırmasından 3 ile 30 gün sonra ortaya çıktığını dile getiren Dr. Uzun, belirtiler hakkında ise şunları kaydetti: "Erken lokal dönemde vakaların %70'inde kene ısırığının olduğu yerde eritema migrans diye adlandırılan 'boğa gözü' görünümünde, genişleyen bir halka şeklinde kırmızı bir döküntü görülür. Bu ilk lezyondan sonra benzer başka cilt döküntüleri de çıkabilir. Tedavi edilmeyen olgularda eritema migrans 3-4 haftada kaybolur. Bazı kişilerde kene ısırığının olduğu yerde, 1-2 gün içerisinde kaybolan küçük şişlik veya kızarıklık olabilir, ancak bu LYME hastalığının belirtisi değildir. Bu döküntüden sonra halsizlik, yorgunluk, üşüme, titreme, ateş, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları ve lenf bezlerinde şişme görülebilir. Bu dönem erken yaygın dönem olarak adlandırılır." ZAMANINDA TEDAVİ EDİLMEZSE KALP HASTALIKLARINA ZEMİN HAZIRLAR Hasta başlangıç aşamasında tedavi edilmezse haftalar içerisinde enfeksiyonun vücudun diğer bölgelerine yayılabildiğini vurgulayan, geç hastalık bulgularında ise sinir sistemi, eklem ve kardiyak tutulum geliştiğini aktaran Dr. Uzun, tanı ve tedavide izlenen yolu da şu şekilde anlattı: "Nörolojik bulgular, vakaların %10-15'inde gelişir. Yüz felci, kas güçsüzlüğü gibi bulgular ile ortaya çıkabilir. Bazen tedaviye rağmen nörolojik bulgular kaybolmayabilir. Kardiyak tutulumda ise kalp ritim bozuklukları görülebilir. LYME hastalığına bağlı eklem tutulumu vakaların yaklaşık %80'inde gelişir. Eklemlerde ağrı, şişlik, kızarıklıklar ile kendini gösterir. Hastaların yaklaşık % 10-20'sinde antibiyotik ile tedaviye rağmen, kas ve eklem ağrıları, uyku bozuklukları, yorgunluk gibi aylar ve yıllarca süren ve tekrarlayan belirtiler görülebilir. "İÇİMİZDEKİ SESSİZ KATİL" "İçimizdeki sessiz katil" olarak nitelendirilen hastalık, kalp krizi, şizofreni, bipolar bozukluk, beyin tümörü, bazı kanser türleri, otizm, huzursuz bacak sendromu, ürtiker, haşimato tiroidi, alzheimer, parkinson, MS, ALS gibi kas hastalıkları, çölyak gibi pek çok hastalığı taklit ediyor. ANTİBİYOTİKLE TEDAVİ EDİLİYOR, AŞISI YOK Tanı, kan testi ile konur. Tedavide çeşitli antibiyotikler kullanılmaktadır. Kenelerin bulunduğu kırsal alanlardan uzak durma, gerektiğinde kene kovucular kullanma, kene tutmasını takip eden ilk 72 saat içinde koruyucu antibiyotik kullanılma kontrol önlemleri arasındadır. Hastalıktan korunmada henüz etkinliği kanıtlanmış bir aşı mevcut değildir."