Osteoporoz, vücudumuzdaki kemiklerin sertliklerinin azalıp, kalitelerinin bozulması sonucunda daha zayıf ve kırılabilir hale gelmeleri ile ortaya çıkan ve tüm iskeletimizi etkileyen sistemik bir hastalıktır. En önemli sonucu ise vücutta oluşan kırıklardır. Osteoporoz, daha çok kadınların maruz kaldığı bir hastalık olarak bilinse de, erkekleri de etkileyen önemli bir sağlık problemi.
Osteoporozun bilinen en önemli risk faktörü ise yaşlanma. İçinde bulunduğumuz yüzyılda hastalıkların tanı ve tedavisinde yaşanan olumlu gelişmeler, insanların ortalama yaşam sürelerini uzatsa da, yaşla birlikte artan pek çok hastalık gibi osteoporozu da sağlık gündeminin ilk sıralarına oturtuyor. Çünkü, tüm dünyada yaşlı nüfusun artmasıyla birlikte osteoporoz ve osteoporoza bağlı kırıkların görülme sıklığında da önemli bir artış yaşanıyor. Günümüzde, kalça kırıklarından ölüm, kalp ve kanser hastalıklarına bağlı ölümlerden sonra üçüncü sırayı alıyor. Osteoporozun, kadınlarda özellikle menopozdan sonra sık görülen bir kemik hastalığı olduğunu söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Semih Akı, osteoporozun önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olmasına karşın, bu konudaki bilgi eksikliği yüzünden büyük kitlelerin kırık riski ile karşı karşıya olduğunu vurguluyor. Sağlık bilincinin en yüksek olduğu ABD`de bile osteoporozlu veya düşük kemik yoğunluğu olan hastaların yarısının bu durumun farkında olmadıklarını ifade eden Prof. Dr. Akı, "ABD`de 10 milyon osteoporoz hastası bulunuyor. Yaklaşık 34 milyon kişi ise düşük kemik yoğunluğuna sahip. Bu hastaların yüzde 80`ini kadınlar oluşturuyor. Ayrıca bu hastaların yarısı durumlarının farkında bile değil. Hastalar, kırıkla hekimin karşısına geldiklerinde ise artık çok geç oluyor. Oysa osteoporoz konusundaki en başarılı tedavi korunmadır" diyor.