Kan hastalarından bağışçılara çağrı: "Senin kanın bizim yaşamamız"
Kan azlığı nedeniyle 1 ünite kanı 2 kişi bölüşmek zorunda kaldı
Çocuk Hematolojisi ve Kemik İliği Nakli Merkezi Uzmanı, Prof. Dr. Bülent Antmen:
"Kan bulamayan hastanın günlük yaşamı tehlikeye giriyor"
Talasemi hastası Mehmet Öztaş:
"Bulduğumuz kanları kendi aramızda paylaştık"
ADANA - Adana'da yaşayan kan hastaları, kan stoklarında yaşanan azalma nedeniyle birkaç ay önce bazı zorluklar yaşadıklarını belirtti. Kan bağışının çok önemli olduğunu, 2 kişinin 1 ünite kanı bölüşmek zorunda kaldıklarını vurgulayan hastalar ve hekimler, 'Dünya Gönüllü Kan Bağışçıları Günü'nde herkesi kan vermeye çağırdı.
Türk Kızılayı'nın geçtiğimiz aylarda düşen kan stokları tekrardan normalleşmeye başladı. Kan stoklarının normalleşmeye başlamasının sevindirici olduğuna dikkat çeken kan hastaları, kan bağışının kendileri gibi sürekli kan ihtiyacı olan hastalar için çok önemli olduğunu belirtti.
1 ünite kanı bölüştüler
Adana'da yaşayan talasemi hastası Mehmet Öztaş ve Fatma İspir (34), sürekli kan ihtiyacı olan iki hasta. Öztaş, geçtiğimiz aylarda yaşanan stok azlığı nedeniyle kan almaya gittiğinde bulduğu 1 ünite kanı arkadaşıyla bölüşmek zorunda kaldı. Fatma İspir'de 0 RH negatif kan grubuna sahip olduğu için bazı dönemlerde kan bulmakta zorlandığını belirtti.
Kızılay'ın yoğun çağrıları sonucunda kan bağış oranının artığına dikkat çeken Acıbadem Adana Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Kemik İliği Nakli Merkezi Uzmanı, Prof. Dr. Bülent Antmen, bağış konusunu gündemden düşürmemek gerektiğini belirterek, herkesi 14 Haziran 'Dünya Gönüllü Kan Bağışçıları Günü'nde kan vermeye çağırdı.
"Herkesi düzenli kan bağışına davet ediyorum"
İhlas Haber Ajansı'na konuşan Prof. Dr. Bülent Antmen, "Doğuştan gelen çok ciddi kan hastalıkları var. Bu hasta grubu da çok düzenli kan vermek gerekiyor. Ancak kan bulmak ile ilgili sıkıntılar yaşanmaması bağış oranlarının da yüksek olması önemli. Bizim vatandaşlarımız bağışçıdır. Çok yardımcı olurlar. Fakat geçtiğimiz birkaç ay kan bağış oranı düştüğü için sıkıntı yaşadık. Ramazan aylarında doğal olarak sorunlar yaşadık. Kan bulunmazsa hastaların direkt yaşamı ve günlük aktiviteleri engelleniyor. Kan bağışı konusunda yapılan çalışmalar etkili sonuçlar verse de bağış yapmaya devam etmeliyiz. Bu nedenle herkesi düzenli kan bağışına davet ediyorum. Hastalarımızın hayatlarına hayat, canlarına can katmalarını özellikle rica ediyorum" şeklinde konuştu.
"Kanları kendi aralarımızda paylaştık"
Talasemi hastası Mehmet Öztaş ise kan bağışları sayesinde hayata tutunduklarını belirtti. Öztaş, "Bizim gibi talasemi hastaları 21 ile 30 gün arasında iki ünite kan alarak yaşamlarını devam ettiriyorlar. Yaşayabilmemiz ve düzenli bir sosyal hayatımızın olabilmesi için kan transferi çok önemli. Bizler için kan, bir otomobilin benzini gibi. 30. güne yaklaşırken bizimde artık enerjimiz bitiyor ve kan alma ihtiyacımız başlıyor. Özellikle son 3-4 yıldır ülkemizde boy gösteren bir pandemi ve deprem felaketi sonrası bizler gerçekten kan bulmakta çok zorlandığımız dönemler oldu. Bu dönemlerde bizler bulduğumuz kanları kendi aralarımızda paylaştık. Evet, yavaş yavaş bu sıkıntılar bitse de yine de ihtiyaç var. Ben de herkesi kan bağışlamaya davet ediyorum" diye konuştu.
"Senin kanın bizim yaşamamız"
Doğuştan talasemi hastası Fatma İspir, 'Senin kanın bizim yaşamamız' diyerek kan bağışının önemine dikkat çekip, "Kan almaya gittiğimde mutlu olarak gidiyorum. Çünkü o kan ile iyileşeceğimi biliyorum. Gerçekten insanların yeterli kanı olduğunu gördüğümde imreniyorum. Çünkü bende yeterli kan yok. Olması için her şeyimi feda edebileceğim ve tek kaynağı insan olan kan, benim için, sağlıklı olmam için çok kıymetli. İnsanlar düzenli kan bağışı yaptıkları zaman kan sıkıntısı yaşamayacaktır diye düşünüyorum. Şöyle seslenmek istiyorum 'sevgili can dostum, senin kanın bizim yaşamamız için gerekli olan tek kaynak ve sana ihtiyacımız var. Haydi, kan bağışla" ifadelerini kullandı.