İstanbul'un "Aile Hekimleri" Belli Oldu!

Peki İstanbul uygulamaya hazır mı? Sistemin incelikleri neler? Hekimler memnun mu? Vatandaşa faydaları ne olacak? Sd Aile Hekimliği'ni mercek altına aldı…

Sağlık sektörünün nabzını tutan ve kamu sağlığıyla ilgili gelişmeleri gündeme getiren Medipolitan Sağlık Grubu yayını SD (Sağlık Düşüncesi ve Tıp Dergisi) bu kez yine çok konuşulan bir konuyu mercek altına aldı: “Aile Hekimliği”.

Şu anda 58 ilde yürürlüğe konan aile hekimliği uygulamasına İstanbul’da kasım ayında geçilecek. İstanbul’da aile hekimi olarak göreve başlayacak hekimler geçtiğimiz günlerde belli oldu. Hekimlerin görev yerlerini öğrenmesiyle İstanbul’da da düğmeye basılan sistemi, SD her yönüyle yeni sayısında ele aldı.

“Sağlık ocaklarında yürütülen hiç bir hizmet, aile hekimliği uygulaması ile ihmal edilmemiştir.”

Hükümetin sağlıkta reform uygulamalarında büyük rol oynamış olan, Sağlık Bakanlığı eski müsteşar yardımcısı ve İstanbul Medipol Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Sabahattin Aydın SD’de uygulamayı değerlendirdi.

Aydın ”herkese sağlık” ana hedefine yönelik her uygulamanın saygı görmeyi hak ettiği belirtiyor ve sağlık ocağından aile hekimliğine geçiş uygulamasını da şöyle değerlendiriyor: “Sağlık ocakları ağı ile sağlanmaya çalışılan entegre birinci basamak, sağlık örgütlenmesi için günün şartlarında önemli bir görevi yerine getirme uğraşı vermiş ve bugünlere gelinmiştir. Son yıllarda ülkemizdeki değişim, halkın beklentileri ve gelişen dünyanın anlayışı doğrultusunda aile hekimliği uygulaması çerçevesinde bu entegre hizmet ağı yeniden organize edilmektedir. Sağlık ocaklarında yürütülen hiç bir hizmet, aile hekimliği uygulaması ile ihmal edilmemiştir. Anne çocuk sağlığı ve koruyucu sağlık hizmetlerine yönelik uygulamalar daha fazla geliştirilmiş, Aile Hekimliği Bilgi Sistemi ile tüm nüfus dijital kayıt altına alınmıştır. Anne ve bebek takipleri, aşılamalar daha iyi izlenir, kontrol edilir ve denetlenir hale gelmiştir.”

“1 Kasım 2010’da İstanbul’da Aile Hekimliği Uygulamasına sorunsuz başlanabilecek!”

Pek çok ilde yapılan pilot uygulamalara rağmen Aile Hekimliği sistemi için İstanbul’da tedirginlik yaşanıyor. İstanbul İl Sağlık Müdür Yardımcısı Dr. Savaş Başar Kartal ise SD’ de İstanbul’un sisteme hazır olduğunun altını çiziyor:

“1 Kasım 2010 tarihinde ilimizde Aile Hekimliği Uygulamasına sorunsuz başlanabileceği, birinci basamakta görevli hekim ve diğer sağlık personelinin hem ekonomik hem de manevi tatminlerinin artacağı, koruyucu sağlık ve birinci basamak tedavi edici sağlık hizmetlerinin daha kolay ulaşılabilir ve kaliteli olacağı, hizmetten yararlanan vatandaşın da daha memnun olacağı inancını taşıyoruz.”

Kartal ayrıca sistemin İstanbul’daki temel hazırlıkları içinse şöyle diyor:

“Bilgi İşlem Şubesince Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sisteminden güncel sokak ve hane nüfusları alınarak ortalama 3 bin 540 kişiye 1 hekim olacak şekilde planlamalar yapılmıştır.”

“Hizmet verecekleri nüfusun belli ve sabit olması, verilen sağlık hizmetinin ölçülebilir olması sonucunu da getirmektedir.”

Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği Ankara Şube Başkanı Dr. Sinan Korukluoğlu ise bu yeni uygulamayı tutuculuğun tuzağına düşmeden mükemmele ulaştırmaktan yana: “Hataları ve sevapları ile bir uygulama değişikliği ile birinci basamak sağlık hizmetlerine can verilmiştir. Bu uygulamanın mükemmel olduğunu söylemek mümkün değildir, gelecekte daha iyisi bulunduğunda değişikliğe gidilinceye kadar üzerinde pek çok düzeltme yapılacaktır.” Korukoğlu makalesinde sistemin ölçülebilirlik avantajından da bahsediyor:

“Aile hekimliği uygulaması ile aile hekimi ve aile sağlığı elemanı (aile sağlığı hemşiresi, ebesi, sağlık memuru) bir ekip haline getirilmekte ve kendilerine belli bir nüfus verilmekte. Hizmet verecekleri nüfusun belli ve sabit olması, verilen sağlık hizmetinin ölçülebilir olması sonucunu da getirmektedir.”

“Aile Hekimliği “Mahallenin Eczacısı” nı Geri Getirir!”

Ecz. Emin Olgun ise uygulamadan umutlu ve mahalle eczacıları için bir şans olduğunu düşünüyor:

“Bu uygulama “mahallenin eczacısı”nı geri getirebilir. 2005 yılına kadar eczacı mahallenin sağlık danışmanı iken, bu tarihten sonra neredeyse sadece ilaç veren kişi konumuna gerilemiştir. Halkımızın reçete kaynağına yakın yerlerden ilacını temin etme yoluna gitmesi ile bu eczanelerde yoğunluk artmış, semt eczanelerinde ise küçülmeler yaşanmıştır. Büyüyen eczanelerde ise halka sağlık danışmanlığı sunumu azalmıştır. Reçete kaynağının artması bu yapıyı değiştirecektir. Büyük eczanelerde küçülmeyi, fakat sayı olarak bir artışı da beraberinde getirecek, mahallelerde aile hekimliği merkezlerinin oluşması ile tekrar mahallenin eczacısı ortaya çıkabilecektir.”

“Aile Hekimliği Bilgi Sistemi ile elde edilmiş çok büyük bir hazinenin üzerinde oturuyoruz.“

2003 – 2009 yılları arasında Sağlık Bakanlığı’nın Aile Hekimliği Bilgi Sistemi, Merkezi Hastane Randevu Sistemi ve Ulusal Sağlık Bilgi Sistemi gibi bilişim projelerinde danışman ve koordinatör olarak çalışan Yük. Elek. Mühendisi İlker Köse ise uygulamanın bir diğer boyutu olan “Aile Hekimliği Bilgi Sistemi” nin detaylarını paylaştı: “ Aile Hekimliği Bilgi Sistemi, ilk nesil yazılımlar gibi işimizin bir kısmında kullanacağımız bir “araç” değil, hekimin günlük tüm işlerini planlamasına, yapmasına ve elde edilen bilgiyi yönetmesine yardımcı olacak bir klinik bilgi sistemidir. AHBS’nin kendi yerel veritabanı vardır; ancak her AHBS internet aracılığı ile Sağlık Bakanlığı’ndaki veritabanı ile entegre olan büyük ve bütün bir ağın parçasıdır. Sağlık Bakanlığı’na gönderdiği veri setleri sayesinde bir kişisel Elektronik Sağlık Kaydı (ESK) oluşturması açısından da önemli bir e-sağlık projesidir.”

5 yıldır Aile Hekimliği Bilgi Sistemi ile toplanan verilerin değerini vurgulayan Köse, makalesinde bu birikimi de değerlendiriyor:

“Bugün AHBS ile elde edilmiş çok büyük bir hazinenin üzerinde oturuyoruz. Bunların başında da Elektronik Sağlık Kaydı (ESK) geliyor. Öyle ki, kişisel sağlık dosyası ile 5 yıldır toplanan veriler üzerinde yapılabilecek araştırmaları hayal etmek bile zor. Hastalık yükleri, tedavi eğilimleri, tedavi süreçleri ve maliyetleri, eşlik eden hastalık istatistikleri, sağlığın demografik dağılımı, vb yüzlerce gösterge elde edilebilir durumda. “

LORBİ Tanıtım & Halkla İlişkiler
Diler Gülay
0 212 249 45 46
0 530 517 42 20
dgulay@lorbi.com

İlgili Sağlık Konuları

İlgili Haberler