Erkeklik hormonu ve sperm üretiminden sorumlu organ olan testis, bebeklerin yaklaşık % 4,3’ünde doğumda yerinde bulunmaz. Bu hastaların ¾’ünde 3 ay dolmadan testis yerine iner. Bebekler bir yaşına geldiklerinde ise yalnızca % 0.96 sı inmemiştir. Muayenede testisin yerinde olmaması boş torba olarak tanımlanmaktadır ve bu durumda şu olasılıklar söz konusudur:
Testisin yokluğu: Testis ya anne karnındaki dönemde hiç oluşmamıştır ya da oluştuktan sonra meydana gelen damarsal tıkanıklıklar nedeniyle testis kaybolması söz konusudur. Tek ya da çift taraflı olabilir. Tek taraflı olanlar genellikle aynı taraf böbrek yokluğu ile birliktedir. Testis erimesi(Atrofi): Testis önceden mevcut olduğu halde daha sonra ortaya çıkan etkiler(damarlarda tıkanma, burulma ya da zedelenme-travma) sonucu testis erimesi meydana gelmiştir. Yapılan ameliyatta bu hastalarda sperm kanalının torba içinde ya da kasık kanalın bir noktasında son bulduğu görülür. Bu durumda da geri kalan yapıların çıkarılması önerilir. Karın içindeki inmemiş testis:Yine muayenede bulunamayan testis söz konusudur. Testis ne torbada ne de kasık kanalı içinde muayene ile bulunamaz. Tüm inmemiş testisli bebeklerin % 5-10’unda söz konusudur. Kanal içindeki inmemiş testis : İnmemiş testis denilince genellikle akla gelen ve en sık karşılaşılan tiptir. Kasık kanalı içinde herhangi bir noktada testis ele gelir Geri çekilen(Retraktil) testis: Testisin asıcı kaslarının kasılması sonucu geçici olarak torba dışına(kasığa doğru) çekilmesi normal bir reflekstir. Bu refleks testisin ısı farklılıklarına ve travmaya karşı korunmasını sağlar. Retraktil testis tedavi gereken bir durum olmadığı kabul edilir. Retraktil-inmemiş testis ayırımının bir uzman tarafından yapılması gerekir. Ektopik testis: Testis normal iniş yolu üzerinde bir noktada bulunmayıp, farklı bir yerleşim gösterir. Anüsün ön kısmı, kasık, penis kökü ya da karşı torba yerleşimleri bildirilmiştir. Yumurtanın yokluğu ya bebeğin ailesi ya da doktoru tarafından fark edilir. Yenidoğan bebeğin olağan muayenesinde mutlaka yapılması gereken bir muayene olup, ailenin yönlendirilmesi gereklidir. Muayenede bulunamayan testis söz konusu olduğunda mutlaka konu ile ilgili uzmana başvurulmalıdır. Zaman zaman her şey normal olduğu halde testis fark edilemeyebilir. Konu ile ilgili uzman tarafından da muayenede bulunamaması halinde, yardımcı görüntüleme araçlarından yararlanılmalıdır. Tanı da ultrasonografi en sık başvurulan, en yararlı tanı aracıdır. Testisin yerini, ilişkilerini ve boyutlarını öğrenme, diğer testis ile karşılaştırma olanağı sağlar. Laparoskopi: Yerinde ve kasıkta bulunamayan hastalarda hem testisin varlığını ve konumunu saptamak hem de uygu olgularda tedaviye yönelik girişim amacıyla giderek daha yaygın kullanılmaktadır. Magnetik rezonans görüntüleme(MR ya da emar) ve bilgisayarlı tomografi gerekli hastalarda kullanılmaktadır.