TÜBİTAK tarafından desteklenen, Ahi Evran Üniversitesi, Gazi Üniversitesi ve Fırat Üniversitesindeki araştırmacıların da katıldığı ''Gıdalarda Eser Alüminyum Tayini İçin Katı Faz Özütleme Yöntemi Geliştirilmesi ve Ticari Katı Faz Kartuşu Üretilmesi'' başlıklı projeyi yürüten Yrd. Doç. Dr. Çiftçi, araştırmaların çaydaki alüminyum miktarının gerekenden fazla olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.
Ahi Evran Üniversitesi (AEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Harun Çiftçi, proje kapsamında Türkiye'de sadece 6 yerde olan ''sürekli ışın kaynakları alevli atomik absorpsiyon spektrofotometre'' cihazının AEÜ'ye kazandırıldığını, bu cihaz sayesinde insan sağlığını ilgilendiren birçok bilimsel çalışmanın rahatlıkla yapılabileceğini ifade etti. Elde ettikleri proje çıktılarının insan sağlığını doğrudan ilgilendiren gıda, su ve çevre kalitesini belirlemede önemli rol oynayacağına işaret eden Çiftçi, bu kapsamda gıda ve su örneklerinde ağır metal düzeylerinin çeşitli aletsel yöntemler kullanılarak belirlenmesi gerektiğini söyledi. Ağır metallerin başta metalürji olmak üzere sanayinin birçok alanında kullanımının hızla arttığını, özellikle alüminyumun kolay şekillenebilmesi, uzun ömürlü ve ekonomik özelliğiyle ideal bir ambalaj malzemesi olarak gıda, meşrubat ve ilaç teknolojisinde kullanıldığını belirten Çiftçi, çeşitli alanlardaki atıklarla dolaylı olarak veya gıda, içecek ve sularla doğrudan insan bünyesine geçerek vücutta çeşitli proteinlere bağlanan alüminyumun geniş bir alana yayıldığını ve organizmadan uzaklaştırılmasının zor olduğunu belirtti. Vücutta tolere edilebilen miktarın üzerinde alınan alüminyumun Alzheimer ve Parkinson gibi rahatsızlıklara sebep olduğunu söyleyen Çiftçi, şöyle konuştu: ''Bundan korunmanın en etkili yolu, gıda ve içecek yoluyla organizma tarafından alınacak alüminyum miktarının azaltılmasıdır. Bu nedenle, gıda örneklerindeki alüminyumun, başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere çeşitli kuruluşlar tarafından önerilen değerlere uygun olup olmadığının kontrol edilmesi önemlidir. Bu amaçla geliştirdiğimiz ayırma ve zenginleştirme yöntemiyle başta Kırşehir şebeke suyu olmak üzere çeşitli su örneklerinde alüminyum düzeyini belirledik ve bu düzeyleri Dünya Sağlık Örgütünce üst sınır olarak önerilen litrede 0,2 miligram düzeyinden aşağı ölçtük. Araştırmada en ilginç bulguların çay örneklerinden elde edildiğini belirten Çiftçi, ''Vücuda birçok faydası olan çay gereğinden çok tüketildiğinde alüminyum zehirlilik açısından risk taşıyabilir. Yeşil çay dahil olmak üzere çayın dem ve özelliğine göre bir bardakta ortalama alüminyum düzeyini litrede 2,5-12 miligram arasında tespit ettik. Bu değerler, içme sularında önerilen üst sınır olan litrede 0,2 miligramdan 12 ile 60 kat daha fazla. Sağlığımız açısından günde 6-8 bardak çay yeterlidir, daha fazla çay içerken bu hususlar dikkate alınmalı'' diye konuştu.