Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sait Aykut Aytaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, et ürünlerinde görülebilen ''Salmonella'' ve ''Listeria'''nın, diğer çoğu bakteriler gibi canlı hayvandan başlayan ve tüketime kadar geçen süreç içinde herhangi bir noktadan bulaşabildiğini söyledi.
Özellikle kesimden sonra etlerin 4 derece üzerinde ve uygun olmayan ortamlarda bekletilmesi ya da muhafaza edilmesi sonucunda bu bakterilerin ete bulaşarak hızla çoğaldığını ifade eden Aytaç, daha sonraki yapılan işlemlerde bile kısmen de olsa canlılıklarını koruyabildiklerini anlattı. ''Listeria'' bakterisinin hem ısıl direnci yüksek olduğu hem de düşük sıcaklık derecelerinde de gelişebildiği için çok önemli olduğunu vurgulayan Aytaç, ''Bunların dışında çalışanlardan, bu ürünlerin yapımında kullanılan katkı maddelerinden, yeterince temizliği yapılmamış alet ekipmanlardan ve üretim ortamından da bu bakteriler rahatlıkla bulaşabilmektedir'' dedi. Aytaç, ''Salmonella'' ve ''Listeria''nın patojen olarak tanımlanan, yani hastalık yapabilen bakteriler olduğunu belirterek, şunları kaydetti: ''Her iki bakteri öncelikle mide bağırsak sistemine geçerek hastalıklara (gastroenterit) neden olabilmektedir. Salmonella, şiddetli ishale ve buna bağlı olarak elektrolit kaybına neden olurken, Listeria şiddetli kramp ve bulantıya yol açmaktadır. Bunun dışında bu bakteriler kana geçerek başka organlara da taşınabilmekte ve oralarda da hastalık oluşturabilmektedirler. Bu durumda etkiledikleri organlara bağlı olarak oluşturdukları hastalıklar daha ağır geçmekte ve özellikle Listeria ölümlere yol açabilmektedir. Bu ölüm oranları yaşlı, çocuk ve hamile bayanlarda daha fazla olabilir. Kalp ve beyin organlara zarar verebilirler. Ayrıca hamilelerde düşüklere yol açmaktadır.'' Aytaç, bu bakterilerin et ürünlerinde görülmemesi gerektiğini dile getirerek, kontrolsüzlüğün sadece insan sağlığını değil doğrudan insan hayatını riske soktuğunu sözlerine ekledi.