Seminerin ilk bölümünde uzmanlara Cerebral Palsy ve Genetik, Cerebral Palsy'de Ortopedik Uygulamalar, Cerebral Palsy'de Rehabilitasyon Uygulamaları ve Cerebral Palsy'de Psikolojik Yaklaşım hakkında bilgi veren Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı – Cerebral Palsy Türkiye, aileleri de fizyoterapi, ürolojik problemler, diş sağlığı gibi konular hakkında bilinçlendirdi.
Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Akademik Kurul Başkanı Prof. Dr. İpek Akman, "Dünyada 17 milyon kişide görülen Cerebral Palsy, gelişimini tamamlamamış beynin doğum öncesi, sırası ve doğum sonrasında meydana gelebilecek, çocuklukta en sık rastlanan fiziksel engellilik durumu olarak karşımıza çıkıyor. Ülkemizde Cerebral Palsy konusunda en kapsamlı hizmet veren tek kuruluş olarak birçok etkinlik düzenliyoruz. Cerebral Palsy konusunda toplumda farkındalık yaratmak adına yaptığımız birçok sosyal sorumluluk projesi dışında, Türkiye'nin farklı illerinde ailelere ve uzmanlara Cerebral Palsy konusunda seminer veriyoruz. Son olarak Ankara'da gerçekleştirdiğimiz toplantıda hem bu alanda çalışan hekimler, fizyoterapistler ve özel eğitim merkezlerinin bilgi ve duyarlılığını arttırmayı, hem de aileleri Cerebral Palsy konusunda bilinçlendirmeyi amaçlıyoruz." dedi.
"ETKİLİ ERKEN MÜDAHALEDE AİLENİN ÖNEMİ"
Cerebral Palsy'li ve diğer tüm özel gereksinimi olan çocuklar ve aileleri için, erken müdahale son derece önemli çalışmaları kapsadığını belirten Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Aile Danışma Merkezi Müdürü Psikolog ve Aile Danışmanı Rahime Gökboğa "Etkili erken müdahale çalışmaları; ailenin ekibin en önemli parçası olarak görülmesini ve her aşamada kararlara katılımını, sistematik basamaklarla ilerlemeyi, transdisipliner bir bakış açısıyla ekip çalışmasını ve bireyselleştirilmiş planlamaların etkin şekilde kullanımını ve gerekli aralıklarla güncellenmesini gerektirmektedir." dedi.
Psikolog ve Aile Danışmanı Rahime Gökboğa; "Aile merkezli uygulamalara göre, aile birbiriyle etkileşim içinde olan üyelerin olduğu bir sistem olduğundan, çocuğu en iyi tanıyan, geleceğine karar veren ve uzmanlarla sürekli ilişkide bulunan tek yapıdır. Bu uygulamalarda uzmanlardan, ailenin güçlü yönlerini ortaya çıkarmaları ve aileyle işbirliği yapmaları beklenmektedir. Aile merkezli yaklaşımın etkililiğini araştıran çalışmalarda, hem çocuklar hem de ebeveynler için olumlu sonuçlar olduğu görülmektedir. Araştırmalar, aile merkezli yaklaşım ile hizmet alan çocukların ebeveynlerinin daha az depresyon ve kaygı yaşadığını göstermektedir. Hizmetlerin, aile merkezli bakış açısıyla; ailenin işleyişi, sosyal destek ve çocuğun davranış sorunları gibi ebeveynlerin odağındaki konuları ele alması, aile ve çocuk için daha faydalı olmaktadır. Erken müdahalenin devam eden bir süreç olduğu unutulmamalıdır. Bu süreçte aile ve çocuk bir bütün olarak ele alınmalı ve basamaklar dahilinde bütüncül bir açıdan desteklenmelidir" şeklinde belirtti.