Geçen gün odamda Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hovsep Hazar’la ‘kıl kesesi’ nedeniyle ameliyat ettiği bir hastam hakkında konuşuyorduk. Özellikle gençler arasında süregelen şikayetlere yol açan bir problemdir kıl kesesi.
Oldukça sık duyarız, “Kıl kesesinden ameliyat oldu” diye. Ama birçok kişi bunun nasıl bir ameliyat olduğunu bilmez, bir kıl kesesi var ve bu iltihaplandı zanneder. Dr. Hazar’dan rica ettim bu konuyu anlatmasını, işte anlattıkları. Kıl dönmesi genellikle hayatı tehdit eden bir durum değildir. Ancak üretken çağdaki genç insanlarda zaman ve verim kaybına yol açtığı için önem taşır. Ayrıca tekrarlaması nedeniyle, doğru tedavi uygulanmayanlarda ve yanlış alışkanlıkların devamında çekilen sıkıntı, kaybedilen iş gücü ve kozmetik bozukluklar problem yaratır. Doğuştan bir kıl kesesi yoktur, ciltten çıkan kılların ters yönde, yani içeriye doğru büyümesi sonucu deri altında kılların doldurduğu bir boşluk, kese gelişir. Bu minik mağara içinde bazen tek bir tel, bazen de yu-mak halinde kıllar vardır. Bu boşluğa deri üstündeki bakterilerin de gelip çoğalmasıyla iltihabi bir süreç başlar. Mikropların deri altındaki bölgeye yerleşmesine zemin hazırlayan, bu bölgede gömülü olan kıllardır. ‘Pilonidal sinüs’ olarak adlandırılan bu durum en çok kuyruk sokumunda, kasıkta, koltuk altında ve bazen de göbek çukurunda görülür. Koltukaltı Koltuk altı ve kasık bölgesinde kıl dönmesi genellikle ağda ve traş gibi yöntemleri uygulayanlarda görülür. Bu yüzden kasık ve koltuk altında kıl dönme-sine daha çok kadınlarda rastlanır. Bu bölgede gelişen iltihaplı odaklar genellikle daha küçüktür. Tedavide iltihaplı boşluğun açılması ve temizlenmesi, bazen de antibiyotikler kullanılır. Sorun yaşayan bireylerin traş veya ağdaya devam etmeleri durumunda tekrarlar görülür. Bu kişiler istemedikleri kıllardan daha az travmatik bir yöntem olan ve kıl köklerini de yok eden lazer epilasyonu tercih etmeli. Kuyruk Sokumu Kuyruk sokumu bölgesi kişinin kendisi tarafından rahatlıkla görülemediği için kıllar bazen cilt altında oldukça büyük bir mağara oluşturana kadar fark edilmez. Bu bölgede iltihap başlayınca ağrı, çamaşıra bulaşan kirli beyaz akıntı ve bazen de cerahat birikmesi nedeniyle şişlik gelişir. Cerahat birikip ağrılı şişlik olması durumunda bu bölgedeki apsenin boşaltılması ilk tedavidir. Oluşan kıllarla dolu mağaranın cerrahi bir girişimle çıkartılması gerekir. Bu işlem sonrasında ameliyat bölgesi açık bırakılıp iyileşmeye bırakılabilir. Ancak cerrahi alanın yakındaki derinin serbestleştirilip yaranın gevşek olarak kapatıldığı yöntemle hastalar ameliyat sonrası daha rahat hareket eder, pansumana gereksinim duymaz ve problemin nüks etme ihtimali oldukça azalır.