Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Razaman Kahveci, jinekomastinin, burun estetik ameliyatlarından sonra erkeklerin en çok başvurduğu sorun olduğunu belirtti ve şunları söyledi:
"Günümüzde artmasının sebeplerinin, hormonların düzensiz olması ve istemediğimiz halde bazı hormonları almamız olduğunu düşünüyoruz. Beslenme alışkanlıkları ve yediklerimizin içindeki hormonlar bu konuda temel etken olarak görülür. İnsanların fiziki görünümlerine artık daha çok önem veriyor olmaları hastaların temel başvurma sebeplerini oluşturuyor."
'EN SIK BAŞVURAN GRUP: 15-20 YAŞ'
Gelen hastaların genelde 15 ile 20 yaş arasında olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kahveci, "O dönemde cinsiyetin oturması ve kişinin kendini kanıtlaması da işin içine girdiğinde hastalar için ciddi bir problem oluşturuyor. Genellikle çıplakken ya da sadece bir giysi giydiğinde memelerin dışarıdan belirgin olarak görünmesi görsel olarak rahatsız ediyor.
Özellikle belirttiğimiz yaşlarda, beden dersinde, spor aktivitelerinde, plajlarda kişiyle dalga geçilmesi ya da değişik bakılması cerrahi operasyon için başvurma nedeni olabiliyor. Çok nadir de olsa jinekomasti başka hastalıklar yüzünden çıkabiliyor ya da başka hastalıklara neden olabiliyor. Bu nedenle mutlaka bir hekime muayene olmak gerekiyor" dedi.
'3 GRUBA AYRILIYOR'
Jinekomasti hastalarının 3 gruba ayrıldığını ve türüne göre de tedavi yöntemlerinin değiştiğini belirten Prof. Dr. Kahveci, "Erkeklerde meme büyüklüğünü 3 şekilde sınıflandırıyoruz. Bunlardan birincisi memenin normalde yüzde 20 ile 30 arasında büyük olmasıdır. İkinci grup bir erkeğin genç kız memesi büyüklüğünde memeye sahip olması. Üçüncü grup ise bir erişkin kadın memesi büyüklüğünde olmasıdır.
Birinci grupta genellikle cerrahi müdahale olmadan bir takım önlemlerle bu işi çözmek mümkün oluyor. İkinci grupta mutlaka cerrahi müdahale gerekiyor. Liposuction dediğimiz yağ emme yöntemiyle ya da meme başı etrafından çok az bir izle halletmek mümkün oluyor. Üçüncü grupta ise cerrahi tedavinin de bir adım ileriye taşıyoruz. Hastanın sadece meme dokusunu almak yetmiyor, deriden de almak gerekiyor. Üçüncü grupta yapılan cerrahi müdahalelerde ise doğal olarak deride belirgin iz kalıyor" dedi.
'SPORCULARDA DA YAŞANIYOR'
Spor yapan bireylerde dahi jinekomasti sorununun görülebildiğini belirten Prof. Dr. Kahveci sözlerini şöyle noktaladı:
"Sporcuların aktif spor hayatları boyunca aldıkları ilaçlar ya da hormonların geç etkileri ya da bunların kesilip vücuttaki hormon dengesinin bozulmasıyla bu sorun ortaya çıkıyor. Sporcular normal bireylere oranla vücutlarına daha çok dikkat eden kişiler olduğu için daha sık başvuruyorlar."