Bir sinir sistemi hastalığı olan Multiple Skleroz'a (MS), kadınların erkeklere göre daha fazla yakalandığını bildirildi.
İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğünden, 25 Mayıs Dünya Multiple Skleroz (MS) Günü dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, MS'nin, santral sinir sisteminin, beynin ve omuriliğin mesajlarını taşıyan sinir hücreleri etrafındaki koruyucu kılıfın yangısal hastalığı olduğu belirtildi.
Hastalığın, merkezi sinir sistemiyle organların bilgi iletişimini sağlayan omuriliğin, miyelin tabakası üzerindeki fiziksel tahribat sonucu olarak ortaya çıktığı, kılıfın hasar gördüğü yerlerde plak adı verilen sertleşmiş dokuların meydana geldiği ifade edilen açıklamada, plakların, sinir sistemi içinde pek çok yerde oluşabildiği ve sinirler boyunca mesajların iletilmesini engellediği vurgulandı.
Multiple Skleroz'un kalıtsal bir hastalık olmadığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bununla birlikte genel olarak ailelerde genetik ortak faktörler kuşaktan kuşağa taşındığından, ailelerinde hastalık bulunan kişilerin Multiple Skleroz'a yakalanma eğilimi az da olsa vardır. Bunlara ek olarak Multiple Skleroz'da bulaşıcılık da söz konusu değildir. MS ciddi bir hastalıktır fakat hemen hemen hastaların tümünde etkilenmesi mümkün olan tüm alanlar etkilenmez ve buna bağlı fonksiyon kaybolmaz. Bazı hastalar diğerlerinden daha çok etkilenebilir, bazıları da daha az. Hastalığın sebebi bilinmemekte, tedavisi de henüz bulunamamıştır. Multiple Skleroz'un nedeni konusunda üç yaygın teori vardır. Bunlar, virüs saldırısı, bağışıklık reaksiyonu ve kombinasyondur. Kombinasyon, virüs saldırısı ve bağışıklık reaksiyonun birlikte olmasıdır."
Açıklamada, hastalığın genç erişkinlerde genellikle 20-40 yaşları arasında ortaya çıktığı, 15 yaşın altında ve 50 yaşın üstünde nadiren görüldüğü bildirilen açıklamada, "Kadınlar erkeklere göre daha fazla oranda MS'e yakalanırlar. Hastalık hamilelikle ilgili değildir. MS'li kadınlar çocuk sahibi olabilirler." ifadeleri kullanıldı.
Hastalığın belirtilerinin, çift görme veya gözün irade dışı hareketi, vücudun herhangi bir bölgesinin kısmen veya tamamen felç olması, ellerin titremesi, mesane ve kalın barsak kontrolünün kaybı, dilde peltekleşme, konuşma bozuklukları, aşırı halsizlik ya da kendini alışılmamış biçimde yorgun hissetme, uyuşma veya karıncalanma hissi, ayakların belirgin şekilde sürüklenmesi, dengesizlik ve baş dönmesi olduğu belirtilen açıklamada, hastalıkta atakların en az bir gün sürdüğü, genellikle de üç ay içinde tam veya tama yakın düzelen nörolojik yakınmalardan oluştuğuna değinildi.
MS'in genellikle tekrarlayan ataklarla seyretmekle birlikte ataklı olmayan tiplerinin de bulunduğu, hastalığın seyrinin klinik tipine göre değişkenlik gösterdiği ifade edilen açıklamada, hastalığa ilişkin şu bilgilere yer verildi:
"Multiple Skleroz klinik tipine göre, hekim tarafınca belirlenen sıklıkta yakın takibi önerilir. Verilen tedavinin düzenli kullanımı, sağlıklı beslenme, aşırı sıcakta uzun süre kalınmaması, rehabilitasyon önerilerinin düzenli yapılması dikkat edilmesi gereken önemli noktalardır. Tedavideki yöntemleri atak, koruyucu, semptomatik tedavi ve rehabilitasyondan oluşur. MS hastasının takip etmesi gereken özel bir diyet yoktur. Bu konuda uyulması gereken tek kural her sağlıklı bireyin yapması gerekenlerle aynıdır. Bu da hayvansal yağdan uzak durmak, yeşil sebze, meyve ve beyaz et ağırlıklı proteinden ve vitaminlerden zengin bir diyettir. Ayrıca sigaradan uzak durup, alkol almamak, başka sağlık sorunlarının hastalığınızın üzerine eklenmesini ve hastalığınızın normal seyrinden daha da hızlı ilerlemesini engelleyecektir. Bugün için Multiple Skleroz'un henüz kesin bir tedavisi olmamakla birlikte atakla ortaya çıkan nörolojik bulguların giderilmesi, atakların önlenmesi, kalıcı nörolojik bulguların ve engelliliğin önlenmesi mümkündür."