Yürütülen uluslararası bilimsel çalışma kapsamında, genetiği bozuk spermi olan ya da nedeni bilinmeyen kısırlık hikayesi bulunan erkekler, uygulanan kombine tedaviyle sağlıklı çocuk sahibi olma şansını elde etti.
Dünya Tüp Bebek Derneği Başkanı Prof. Dr. Timur Gürgan, Türkiye'de gerçekleştirilen çalışmanın sonuçları hakkında düzenlediği basın toplantısında, daha önce kısırlığın yüzde 25 oranında spermle ilgili bozukluklardan kaynaklandığının düşünüldüğünü belirterek yapılan çalışmalarla kısırlığın yaklaşık yüzde 50 oranında erkekten kaynaklandığının ortaya konduğunu söyledi.
İspanya, Fransa, Danimarka ve Türkiye'de yeni bir çalışma başlatıldığını anlatan Gürgan, çocuk sahibi olamayan kişilerde erkeğin rolünün ne olduğunun ve nasıl bir kombine tedavi uygulanarak gebelik oranın artırılabileceğinin araştırıldığını ifade etti.
Gürgan, sağlıklı gebelik oluşumunda erkek sperm kalitesinin çok önemli olduğunu vurgulayarak kısırlığa yol açan erkek faktörünü bozan nedenler üzerinde durulduğunun altını çizdi.
Herhangi bir nedenle ortaya çıkan bozulmanın, döllenen yumurtanın gelişmesine zarar verdiğini ve gebelik oluşturma kabiliyetini azalttığını aktaran Gürgan, ileri erkek yaşı, sağlıksız beslenme, olumsuz çevre, kilo fazlalığı, aşırı yorgunluk, uykusuzluk ve stres düzeyleri ile sigara ve alkol kullanımının da önemli risk faktörleri olduğunu dile getirdi.
Gürgan, bu kişilere, sperm kalitesinin artırılabilmesi için özel bir detoks programı uygulandığını anlatarak şöyle devam etti:
"Bu kapsamda erkeklere 3 ay boyunca geliştirilmiş özel antioksidanlar ve prebiyotik denilen bağırsakta kötü organizmaları dengeleyen bir destek tedavisi uygulandı. Detoks programı sonrasında, erkeğin sperm faktörleri ölçülebilir seviyede düzelerek spermle ilgili problemlerde yüzde 42 oranında olumlu gelişme kaydedildi. Yaklaşık 4-6 ay takip sonrasında, tüp bebeğe ihtiyaç duymadan, kadın faktörü iyi olan çiftlerde yüzde 24 dolayında gebeliğin kendiliğinden oluştuğunu gördük. Bu çok önemli bir sonuç."
Gürgan, başka bir hasta grubunda da sebebi belirlenemeyen iki veya üzerinde tüp bebek başarısızlığı bulunan kişilerin incelendiğini ifade ederek bu çiftlerdeki erkeklerin yüzde 60'ında reaktif oksijen türleri (ROS) denilen sperm yapısını bozan maddelerin yüksek olduğunun tespit edildiğini söyledi.
Belirli bir değerin üstündeki ROS aktivitesinin, spermin genetik yapısı olan DNA'sında zarara yol açtığının ortaya konulduğunu dile getiren Gürgan, bu kişilere de önce "sperm detoksu", sonrasında da "ikili ayrıştırma" yönteminin uygulandığına işaret etti.
Gürgan, detoks sonrasında mikro akışkan ayrıştırma yöntemiyle özel çiplerle ön ayrıştırma yapıldığını belirterek "DNA'sı daha iyi olanlardan, ışın gönderme metodu diye adlandırılan polarize mikroskop kullanılarak hasarsız sperm seçildi. Bu grupta yapılan çalışmayla da yüzde 43,2 oranında gebelik elde edildi ve düşük oranları da yüzde 5'in altına indi." dedi.
Kombine uygulamayla bazı çiftlerde tüp bebek tedavisine gerek duyulmadan da gebelik elde edilebileceğine dikkati çeken Gürgan, bu teknikten, iki yıldan fazla bir süre çocuk sahibi olamayan ve kısırlık nedeni belirlenemeyen çiftlerin, obez, sigara ve alkol kullanan, stres skoru yüksek erkeklerin, iki ve üzerinde tüp bebek başarısızlığı olan çiftlerin, çeşitli sperm problemi bulunanların ve tüp bebek uygulaması sonrasında düşük hikayesi bulunan çiftlerin yararlanabileceğini bildirdi.
Gazi Karpuzcu'nun baba hayali gerçek oluyor
Bu uygulamanın yapıldığı kişilerden biri olan 30 yaşındaki gazi Serhat Karpuzcu, Aydın'da yol araması yapılırken yaşadığı trafik kazasında yaralandığını, her zaman gazi olmanın gururunu taşıdığını söyledi.
Baba adayı Karpuzcu, tekerlekli sandalyeye bağlı olduğunu ancak hiçbir zaman yaşama sevincini yitirmediğini vurgulayarak aynı zamanda okçulukla ilgilendiğini aktardı. Karpuzcu, ileride milli takıma girmeyi hayal ettiğini ifade ederek "Bayrağımızı yurt dışında dalgalandırmak istiyorum." dedi.
Yakında baba olacağı için büyük mutluluk duyduğunu dile getiren Karpuzcu, "Çocuğumuz erkek olacak. İsmini henüz düşünmedik. Hayalim, her baba gibi çocuk sahibi olabilmekti. Bu uygulama ile bu şansı yakaladım. Çocuğumla birlikte koşmayı, gezmeyi hayal ediyorum." sözleriyle duygularını dile getirdi.
Karpuzcu'nun 21 yaşındaki eşi Şemsi Karpuzcu ise iki yıldır çocuk sahibi olabilmek için tedavi olduğunu belirterek gebeliğin iki kez düşükle sonuçlandığını söyledi.
Annelik duygusunu yaşayacağı için çok heyecanlı olduğunu vurgulayan Karpuzcu, "Çok mutluyum. 19 haftalık gebeyim. Bebeğimi kucağıma aldığımda koklayacağım bol bol. Onu bir an önce kucağıma almak istiyorum." dedi.
Eşinin gazi olduğuna dikkati çeken Karpuzcu, "Bebeğimin de ileride eşim gibi bir vatansever olmasını istiyorum." diye konuştu.