Her eğitim dönemi sonunda, çocuklu ailelerde yaşanan karne gerginliği, izleri yaşam boyu silinmeyecek yanlışlara neden olabiliyor. Uzmanlar, anne babaların çocuklarıyla ilişkilerini karnedeki notlara göre belirlemelerinin sağlıklı bir yaklaşım olmadığına dikkat çekiyorlar.
Özellikle kötü karne getirdikleri için çocuklara sert davranmak, geleceklerini etkileyen travmalara yol açabiliyor. Kötü karneye sert tepki göstermek çocuğun başarısızlığını artırabilir ve okuldan uzaklaştırabilmektedir. Kötü karneye gösterilen sert tepkiler, sanıldığı gibi çocuğu ders çalışmaya yöneltmemekte ve aile içi iletişimi de zedelemektedir. Ayrıca bu tür tutumlar çocukta öğrenmeye tepkiye yol açabilir. Anlayış ve doğru yaklaşımla halledilebilecek bir sorunun giderek daha da karmaşıklaşmasına neden olabilir. Anne babanın sert davranışının altında kendilerine çocukken yapılmış benzer bir davranışın yatabileceğine işaret eden uzmanlar, kötü karneden tek başına çocuğun sorumlu tutulamayacağını belirtiyor. Okuldaki başarısızlıklarda birçok faktör rol oynayabilir. Çocuğun okuldaki başarısızlığı zeka, kişilik özellikleri gibi bireysel özelliklerden, öğretim sisteminden ve yakın çevre özelliklerinden kaynaklanabilir. Aile bu yakın çevre özellikleri içinde en önemlisidir. Aile içi ilişkilerin dengeli ve düzenli olması, çocuğun başarısını olumlu etkiler. Ayrıca anne-babanın çocuk için sağlıklı birer model oluşturmaları, ilgileri, disiplini dolaylı olarak okuldaki başarıyı etkiler. Çocuk aile içinde gördüğü davranışları örnek alır. Azarlama, aşağılama gibi sert tepkiler çocuğun kendine olan güveniyle birlikte, anne babaya olan güvenini de azaltıyor. Onda istenmediği duygusu uyandırabiliyor. Başarabileceğine olan inancını etkiliyor, başarısızlığı daha da arttırabiliyor. Bu duygusal zedelenme, karne döneminde çocukların evden kaçmalarına, intihara girişmelerine bazen de intihar etmelerine bile neden olabiliyor. Kötü karnenin ceza ve aşağılama nedeni yapılmaması gerekmektedir. Çocuk okuldaki başarısının veya karnesinin sevilme nedeni olduğunu düşünüp kendini değersiz hissedebilir. Karnedeki başarısızlığın nedenleri çocukla birlikte araştırılmalıdır. Anne-baba,çocuk ve öğretmen bu konuda işbirliği içinde olmalıdır. Çocuğa yardım teklif etmek onu motive etmenin bir yoludur. Aile, çocuğa bu başarısızlığın halledilebileceği ve bu süreçte onun yanında olacakları mesajını verebilmelidir. Başarısızlığın nedenlerini araştırmak ve program düzenlemek için bir uzmandan yardım almak genelde yararlı olmaktadır. Önemli olan çocuğun aile ve okulla ilişkisini bozmadan başarısızlığın nedenlerini ve ortadan kaldırma yollarını bulabilmek ve uygulayabilmektir. Çocuğun başarısızlığını sadece tembellik olarak algılamak ve kızgınlık tepkileri vermek sorunun aşılmasında bir fayda sağlamaz. Karnesi kötü diye çocuğun tatilini zehir edecek ağır eğitim programları uygulamak da olumsuz etki yapıyor. Tatil aylarını ders çalışarak geçiren çocuk, okuldan büsbütün soğuyabiliyor. Bu nedenle ebeveynlerin tatili de bir ihtiyaç olarak görmeleri ve ders programlarının, gerekirse bir uzman yardımıyla, çocuğu bunaltmayacak şekilde ve onun yetenekleri dikkate alınarak düzenlenmesi gerekiyor.