Böbrekler bel kemiğinin iki yanında, kaburgaların hemen altında yer alan, yumruk büyüklüğünde, fasulyeye benzeyen bir çift organdır. Başlıca işlevleri kanın fazla suyunu ve artık maddelerini süzmektir.
Bu maddeler idrar şeklinde üreter denilen kanallarla böbrekten mesaneye (sidik torbası) aktarılır ve buradan da üretra yolu ile dışarıya atılır. Normal idrarın içeriğinde bulunan, özellikle ürik asit ve kalsiyum gibi maddeler kristalleşerek böbrek içinde taş olarak adlandırılan yapıları oluşturur. Oluşan bu taşlar golf topu kadar büyük olabileceği gibi kum tanesi kadar küçük de olabilir. Düzgün yuvarlak, sivri, asimetrik gibi çeşitli şekillerde olabilirler. Çoğu taş sarı-kahverengi renklerdedir. Ancak kimyasal bileşimine göre bronz rengi, altuni veya siyah renkli taşlar da olabilir. Bazı taşlar hiç belirti vermeden böbrekte kalabilir. Bazıları ise üreterler, mesane ve üretra boyunca yer değiştirir ve idrarla dışarı atılabilirler. Küçük olan taşlar herhangi bir belirti vermeden veya çok az bir rahatsızlıkla dışarı atılabilirken daha büyük olan taşlar çok şiddetli ağrılara sebep olabilir. Bazen de idrar geçişini önleyebilen tehlikeli tıkanıklıklar oluşturabilirler. Böbrek taşını oluşturan sebepler kesin olarak bilinmiyor. Bazı araştırmacılar içilen suyun çok fazla sert (kalsiyum sülfat içeriği fazla) veya çok fazla yumuşak (sodyum karbonat içeriği fazla) olmasının etkili olabileceğini söylüyor. Fazla alkol tüketimi, gut hastalığı da aşırı taş oluşumuna sebep olabilir. Bazı araştırmacılar aşırı sıvı kaybına neden olan sıcak iklimlerde böbrek taşına daha sık rastlandığını, bir başka grup ise birtakım özel yiyeceklerin böbrek taşına neden olduğunu iddia ediyor. Böbrek taşları idrarın içinde normal olarak bulunan maddelerden oluşan çözünmez mineral, vb. kristallerdir. Böbrek taşlarının çoğunun bileşiminde çok miktarda kalsiyum ve oksalik asit bulunur. Bu nedenle taş oluşum riskini azaltmak amacıyla alınan besin önlemleri hem kalsiyum hem de oksalik asit metabolizmasını etkileyecek türdendir. Özellikle tekrarlayan böbrek taşı rahatsızlığı olanlar dikkatle araştırılmalı ve idrarlarında çok miktarda kalsiyum, oksalik asit, magnezyum, ürik asit, sodyum ya da başka aminoasitlerden hangilerinin bulunduğu saptanmalıdır. Böbrek taşı oluşumu oldukça sık görülen bir hastalıktır. Erkeklerin yüzde 10-15'inde, kadınların ortalama yüzde 5'inde görülür. İlk olarak genellikle 20-30 yaşlarında ortaya çıkar. Özellikle bir kez taş oluşmuş erkeklerin üçte ikisinde ortalama dokuz yıl içinde taş oluşumu tekrarlamaktadır. Neler Yol Açıyor? Beslenme yoluyla arıtılmış karbonhidratlar ve tuz gibi yiyeceklerin alım miktarı artırılırsa, idrarla daha çok miktarda kalsiyum dışarı atılır ve böbrek taşı riski çoğalır. Böbrek taşı oluşmasına yol açan belli başlı etkenleri şöyle sıralayabiliriz; Rafine edilmiş karbonhidratlar: Sukroz, yani bildiğimiz şeker kalsiyumun bağırsaktaki emilimini artırabilir. Laktoz da (süt şekeri) kalsiyum emilimini artırır. Hayvansal protein: Etin metabolik parçalanması sonucunda meydana gelen ürünler arasında ürik asit ve oksalik asit de vardır. Bu iki asit böbrek taşıyla ilgilidir. Her besini tüketen bireylerin idrarında kalsiyum, oksalik asit ve ürik asit yoğunluğu daha çoktur. Beslenme yoluyla alınan kalsiyum: Beslenme yoluyla alınan kalsiyum miktarının artması, idrarda kalsiyum yoğunluğunun artmasına yol açabilir. D vitamini: Bu vitamin mide-bağırsak yolunda kalsiyum emilimini artırır, kemiklerden kalsiyumun salıverilmesini de hızlandırır ve böbrek taşı oluşumunu hızlandırır. Tuz: Aşırı tuz tüketimi idrarla çok miktarda kalsiyum kaybına ve taş oluşumuna neden oluyor. Oksalik asit: Birçok sebzede, C vitamininde ve bir miktar da proteinli yiyeceklerde bulunmaktadır. En çok da çay, kahve, çikolata, ıspanak ve pancar bu asiti içerir. Beslenme yoluyla alınan oksalat miktarını azaltırsak, idrarla dışarı atılan oksalatı, dolayısıyla taş oluşum riskini de azaltmış oluruz. Alkol: Alkol; ürik asit, kalsiyum ve fosfat atımını artırdığı için taş yapımına neden olabiliyor. C vitamini: Yüksek dozda C vitamini almak idrarla dışarı atılan oksalik asit miktarını çoğaltarak böbrek taşı oluşumuna yol açabilir.