Beyin ölümü, kafa içinde damar patolojileriyle, anevrizma dediğimiz damar yumağının patlamasıyla, beyne giden kanın aniden kesilmesiyle ya da bir kaza sonucu olabilir.
Beyin ölümü, artık beyne kan gitmemesi ya da kan gitse bile beyin dolaşımı olmaması, beyinde hiçbir elektrik aktivitesi olmaması anlamını taşıyor. Bu da beyin dokularında hiçbir canlılığın olmaması demektir.
Bunu da reflekslerden anlıyoruz. Refleks, beynin fonksiyonunu gösteren bir bulgu; yani gözümüze bir şey dokunduğunda gözümüzü kırpmamız, kulağımızın içine bir şey sokulduğunda mutlaka bir reaksiyon vermemiz, ayağımızın altı uyarıldığında ayağımızı çekmemiz gibi refleksler söz konusu. Bunların olmaması, sinir ağının çalışmadığını gösteren bulgulardır.
Merkezde, santralin kendisinde artık hiçbir aktivite yok demektir. Yani tablolar duruyor ama elektrik kesilmiş. Bu ifadeyi özellikle kullanıyorum çünkü “elektroansefalografi” dediğimiz işlem gerçekleştirildiğinde orada bir aktivite görülemiyor; düz bir çizgi devam ediyor monitörde. Bu da beyinde hiçbir elektriksel aktivitenin olmadığını göstermekte.
Beyin Ölümünün Ardından Vücutta Neler Olur?
Kalp bir süre daha atmaya devam eder; bu birkaç dakika da olabilir, birkaç saat de.
Hastanın beyni öldüğü halde böbreği çalışabilir, hasta idrar çıkarabilir.
Hastanın tansiyonu giderek düşer. Fakat organların ölmemesi için anestezi uzmanları, bu hastaların tansiyonlarının düşmemesini sağlar.
Kalbin ritminin bozulmaması için birtakım ilaçlar uygulanır.
Organları kaybetmemek için çok kritik bir dönem vardır ve bu süre içinde (48-72 saat) çok sıkı bir çalışma yapılır.
Hasta yakınları organları bağışladığı halde hastanın tansiyonu düştüğü ya da uygun olmadığı için organların alınamaması gibi durumlar ortaya çıkabilir.
Beyin ölümü, kafa içinde damar patolojileriyle, anevrizma dediğimiz damar yumağının patlamasıyla, beyne giden kanın aniden kesilmesiyle ya da bir kaza sonucu olabilir. Beyin ölümü, artık beyne kan gitmemesi ya da kan gitse bile beyin dolaşımı olmaması, beyinde hiçbir elektrik aktivitesi olmaması anlamını taşıyor. Bu da beyin dokularında hiçbir canlılığın olmaması demektir.
Bunu da reflekslerden anlıyoruz. Refleks, beynin fonksiyonunu gösteren bir bulgu; yani gözümüze bir şey dokunduğunda gözümüzü kırpmamız, kulağımızın içine bir şey sokulduğunda mutlaka bir reaksiyon vermemiz, ayağımızın altı uyarıldığında ayağımızı çekmemiz gibi refleksler söz konusu. Bunların olmaması, sinir ağının çalışmadığını gösteren bulgulardır.
Merkezde, santralin kendisinde artık hiçbir aktivite yok demektir. Yani tablolar duruyor ama elektrik kesilmiş. Bu ifadeyi özellikle kullanıyorum çünkü “elektroansefalografi” dediğimiz işlem gerçekleştirildiğinde orada bir aktivite görülemiyor; düz bir çizgi devam ediyor monitörde. Bu da beyinde hiçbir elektriksel aktivitenin olmadığını göstermekte.
Herkese Sağlık Dergisi