Toplumumuzda kadınlar ve erkeklerin çoğu bekaretin önemine inanıyor, ilk gece mutlaka kan gelmesini bekliyor ve bekaretini kaybetmek bir genç kız için ölüme götüren bir neden bile olabiliyor.
Gazetelerde yer alan bir haberde 21 yaşındaki bir genç kızın erkek arkadaşı ile cinsel ilişki yaşadıktan sonra paniğe kapılıp kalbinin durması ve hayatını kaybetmesi ile ilgili bir haber yer alıyordu. Peki gerçekte bekaret nedir, ilk cinsel ilişkide mutlaka kan gelmeli mi, gençlerimiz cinsellik konusunda ne kadar bilgili? Cinsellik, aile ve evlilik konularında toplumu bilgilendirmeyi ve farkındalığı arttırmayı amaçlayan Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED); toplumdaki bekaret tabusu konusunda çok çarpıcı bir basın açıklaması yaptı. Toplumumuzda cinselliği yaşamanın kadınlar için hala bir hak olarak görülmediğini söyleyen CİSED Genel Başkanı Dr. A. Cem Keçe; “Erkekler ergenlikten itibaren cinselliği yaşamaları için teşvik edilirken, toplum kadınları ise cinsel olarak baskılamakta ve bekaretin evlenene kadar korunması gerektiğini savunmaktadır. Öncelikle bekaretin ne demek olduğunu tartışmak gerekir. Bekaret; kişinin daha önce cinsel ilişki yaşamamış olmasıdır. Bu kavramın içine sevişme, karşı cinsle temas, dokunma, oral ve anal yolla yaşanan birliktelikler de dahildir. Daha önce karşı cinsle hiç temasta bulunmamış bir kişiye bakir ya da bakire denir. Toplumumuzda ise bekaret penisin vajinaya girmesi ile ölçülüyor, kızlık zarında bir açılma olup olmadığıyla değerlendiriliyor ve kadından vajinasını sürekli koruması bekleniyor, oysa ki bekaret iki bacağın arasında değil beyindedir.” dedi. Bekareti kaybetmenin genç kızların en büyük korkularından biri olduğunu da Dr. Keçe; “Cinselliği yaşamak ve cinsel olarak arzularını, duygularını ve isteklerini ifade etmek kızlar açısından gerçekten zor bir durumdur. Oysa ki nasıl doğuştan erkekte yoğun cinsel dürtüler varsa, kadında da vardır. Toplum cinselliği yaşayan ve bunu açıkça ifade eden bir kadına hoş bakmaz, bu da genç kızlarımızı bazı şeyleri gizlice yaşamaya itiyor. Bunun sonucunda suçluluk, günahkarlık, pişmanlık duyguları ortaya çıkıyor ve bu genç kızlarımız sürekli bekaretlerine bir zarar gelip gelmediği ya da ilk gece kan gelip gelmeyeceği korkusu ile yaşıyorlar. İlk cinsel ilişkide kanamanın olmaması, çok yanlış bir şekilde kültürümüzde ve diğer bazı kültürlerde kadının bakire olmadığının bir kanıtı olarak kabul edilmektedir. Bu çok büyük bir yanlıştır, zira her kadının anatomik yapısı birbirinden farklıdır.” dedi. Bekaret tabusunun aşılmasında cinsel eğitimin öneminin büyük olduğunu söyleyen CİSED Genel Sekreteri Psk. Dnş. Fatma Ayrık; “Tabi ki gençlerimize her şeyi serbest yaşayın demiyoruz, ancak kişi kendi sınırlarını kendi çizebilmeli ve cinselliği yaşayıp yaşamama konusunda kararını verebilmelidir. Cinsel eğitim olduğunda gençlerimiz cinselliği daha bilinçli, güvenli bir şekilde ve zamanı geldiğinde yaşayabileceklerdir. Doğru cinsel bilgilendirme ile cinsel organların yapısını, ilk ilişkinin acı verici olmaması gerektiğini öğrenecekler ve cinsel hayatlarına daha sağlıklı bir başlangıç yapabileceklerdir. Cinsel eğitim olduğunda böyle üzücü ölümler de olmayacaktır, bu konuda devlet kurumlarına ve sivil toplum kuruluşlarına çok iş düşmektedir.” dedi.