Behçet hastalığı! Behçet hastalığı nedir? Behçet hastalığı belirtileri! Behçet hastalığı belirtileri resimli!

Behçet hastalığı nedir? Behçet hastalığı belirtileri nedir? sorularının yanıtı merak ediliyor. Behçet hastalığı gibi karmaşık bir durumun teşhisini almaya doğal bir tepki, durum hakkında mümkün olduğunca çok şey öğrenmektir. Peki, Behçet hastalığında yenmemesi gerekenler nedir? Behçet hastalığı bulaşıcı mıdır? Behçet hastalığı tedavisi nedir? Behçet hastalığını kim buldu?

BEHÇET HASTALIĞI NEDİR?

Behçet sendromu olarak da adlandırılan Behçet (beh-CHETS) hastalığı, vücudunuzda kan damarı iltihabına neden olan nadir bir hastalıktır. Hastalık, ilk başta alakasız görünebilecek çok sayıda belirti ve semptoma yol açabilir. Ağız yaraları, göz iltihabı, deri döküntüleri ve lezyonları ve genital yaraları içerebilir.

BEHÇET HASTALIĞINI KİM BULDU?

20 Şubat 1889 tarihinde dünyaya gelen Hulusi Behçet, Türk dermatoloji uzmanı ve bilim insanıdır. 1937 yılında, bir kan damarı enflamasyonu (vaskülit) hastalığı olan ve bugün kendi adıyla anılan Behçet hastalığını tarif eden ilk bilim insanı olmuştur.

BEHÇET HASTALIĞI TEŞHİSİ

Behçet hastalığını teşhis etmek için kullanılabilecek kesin bir test yoktur.

Durumun belirtilerini kontrol etmek veya aşağıdakiler dahil diğer nedenleri ekarte etmeye yardımcı olmak için birkaç test gerekebilir:

Kan testleri

İdrar testleri

MRI gibi taramalar

Cilt biyopsisi

bir veya iki gün içinde belirli bir kırmızı noktanın görünüp görünmediğini görmek için cildinizi bir iğne ile delmeyi içeren bir paterji testi; Behçet hastalığı olan kişiler genellikle özellikle hassas cilde sahiptir.

BEHÇET HASTALIĞI TEDAVİSİ

Tedavi, Behçet hastalığının belirti ve semptomlarını azaltmak ve körlük gibi ciddi komplikasyonları önlemek için ilaçları içerir.

BEHÇET HASTALIĞI BELİRTİLERİ NELERDİR?

Behçet hastalığı belirtileri kişiden kişiye değişmektedir. Hastalık geçici olabilir veya zamanla daha az şiddetli hale gelebilir. Belirtiler ve semptomlar vücudunuzun hangi bölümlerinin hastalıktan etkilendiğine bağlıdır.

Behçet hastalığından yaygın olarak etkilenen alanlar şunlardır:

Ağız. Aftlara benzeyen ağrılı ağız yaraları, Behçet hastalığının en sık görülen belirtisidir. Ağızda hızla ağrılı ülserlere dönüşen kabarık, yuvarlak lezyonlar olarak başlarlar. Yaralar, tekrarlamalarına rağmen genellikle bir ila üç hafta içinde iyileşir.

Deri. Bazı insanlar vücutlarında sivilce benzeri yaralar geliştirir. Diğerleri, ciltlerinde, özellikle alt bacaklarında kırmızı, kabarık ve hassas nodüller geliştirir.

Cinsel organlar. Genital bölgede kırmızı, açık yaralar oluşabilir. Yaralar genellikle ağrılıdır ve iz bırakabilir.

Gözler. Gözdeki iltihaplanma (üveit), tipik olarak her iki gözde kızarıklığa, ağrıya ve bulanık görmeye neden olur. Behçet hastalığı olan kişilerde durum geçici de olabilir.

Eklemler. Eklem şişmesi ve ağrısı, Behçet hastalığı olan kişilerde sıklıkla dizleri etkiler. Ayak bilekleri, dirsekler veya bilekler de tutulabilir. Belirti ve semptomlar bir ila üç hafta sürebilir ve kendi kendine kaybolabilir.

Kan damarları. Damarlardaki ve atardamarlardaki iltihaplanma, kan pıhtısı oluştuğunda kollarda veya bacaklarda kızarıklığa, ağrıya ve şişmeye neden olabilir. Büyük arterlerdeki iltihaplanma, anevrizmalar ve damarın daralması veya tıkanması gibi komplikasyonlara yol açabilir.

Sindirim sistemi. Karın ağrısı, ishal ve kanama dahil olmak üzere çeşitli belirti ve semptomlar sindirim sistemini etkileyebilir.

Beyin. Beyindeki ve sinir sistemindeki iltihaplanma baş ağrısına, ateşe, oryantasyon bozukluğuna, zayıf dengeye veya felce neden olabilir.

BEHÇET HASTALIĞI NEDEN OLUR?

Behçet hastalığı, vücudun bağışıklık sisteminin yanlışlıkla kendi sağlıklı hücrelerinden bazılarına saldırdığı anlamına gelen bir otoimmün bozukluk olarak açıklanır. Genetik ve çevresel faktörlerin rol oynaması da muhtemeldir.

Behçet hastalığının belirti ve semptomlarının kan damarlarının iltihaplanmasına (vaskülit) bağlı olduğu düşünülmektedir. Durum, her boyuttaki atardamarları ve damarları kapsayarak vücutta onlara zarar verebilir.

Birkaç genin hastalıkla ilişkili olduğu bulunmuştur. Bazı araştırmacılar, bir virüsün veya bakterinin, onları Behçet'e duyarlı hale getiren belirli genlere sahip kişilerde Behçet hastalığını tetikleyebileceğine inanmaktadır.

BEHÇET HASTALIĞI RİSK GRUBU VE RİSK FAKTÖRLERİ

Behçet riskinizi artırabilecek faktörler şunlardır:

Yaş. Behçet hastalığı genellikle 20'li ve 30'lu yaşlarındaki erkek ve kadınları etkiler, ancak çocuklar ve yaşlı yetişkinler de bu durumu geliştirebilir.

Yaşanılan bölge. Türkiye, İran, Japonya ve Çin de dahil olmak üzere Orta Doğu ve Doğu Asya ülkelerinden insanların Behçet'i geliştirme olasılığı daha yüksektir.

Cinsiyet Behçet hastalığı hem erkeklerde hem de kadınlarda görülürken, hastalık genellikle erkeklerde daha şiddetlidir.

Genler. Belirli genlere sahip olmak, daha yüksek Behçet geliştirme riski ile ilişkilidir.

BEHÇET HASTALIĞINDA YENMEMESİ GEREKENLER NELERDİR?

Doğru beslenme, hastalığı yenmede atılması gereken en önemli adımdır. Behçet hastalığında uzak durulması gereken en önemli besin şekerdir. Ayrıca glisemik indeksi yüksek karbonhidratlardan da uzak durulmalı.

Rafine edilmiş tuz kullanılmamalı. İyotlu tuz kullanımı tercih edilmeli.

pH değeri yüksek sudan günde 3 litre tüketmelisiniz.

Pirinç pilavı, mısır, patates, hamur işlerini yemekten kaçınılmalı.

Baklagillerden nohut, fasulye veya bezelye yenebilir. Bunun dışında bulgur pilavı veya makarna da ölçülü miktarda yenebilir.

Sebze tüketimini kolaylıkla yapabilirsiniz. Ancak kereviz, havuç gibi kök sebzeleri az tüketmelisiniz.

Meyve tüketimi daha özgür olabilir. Ekşi meyveleri, tatlı meyvelerden daha çok tüketebilirsiniz.

Üç dört günde bir kırmızı et yiyebilirsiniz. Tükettiğiniz etin yağsız olması gerekir. Tavuk etined ise derisiz ve yağsız parça tercih edilmeli.

Kalsiyum bakımından zengin olan yoğurt, peynir ve süt tüketimi önemlidir ancak yağsız olanları tercih edin.

Yumurtayı, üç dört günde bir tüketmelisiniz.

Ekmek tüketimi ise en önemli adımdır. Sadece tam buğday ekmeği tüketmelisiniz.

Yağ olarak sadece sızma zeytinyağı tüketilmeli. Margarin veya hayvansal yağdan kesinlikle kaçınılmalı.

Kızartma yerine buharda pişirme yöntemini deneyin.

Doktor kontrolünde sabah akşam sirke içilebilir. 2 yemek kaşığı sirkeyi, suya karıştırırak tüketebilirsiniz.

Sarımsak veya soğan gibi besinler de sık sık tercih edilebilir.

Omega-3 yağı tüketimine de dikkat edin.