Kilo verme üzerine hazırlanmış programların neredeyse tümü davranış değişikliği yaratmak üzerine kurulmuştur. Diğer bir deyişle bu programlar kilo vermek isteyen kişilere davranışlarını (örneğin; tatlı yeme davranışını, aşırı yeme davranışını, düzensiz yeme davranışını, tıkınırcasına yeme davranışını vs) değiştirmeyi öğretmeyi hedeflerler. Ama bunu, değiştirmeye çalıştıkları davranışların altında yatan nedenlere yönelmeden yapmaya çalışırlar ve çoğunlukla başarısızlık veya kısa vadeli başarıyla karşı karşıya kalırlar.
Beden Zekası çalışmalarında öncelikle, kişinin kilo problemine neyin sebep olduğunu anlamaya çalışılır. Daha sonra da kilo sorununu sürekliliğini sağlayan düşünme biçimleri ve kalıpları tespit edilir. Bu kalıplar, örneğin bedeninizle ilgili ne düşündüğünüz ve ne hissettiğinizle ilgili olabilir. Ya da yiyecekler veya egzersiz yapmak konusunda ne düşündüğünüz konusunda olabilir.
Çoğu kilo sorununda, sorunu yaşayan kişinin düşünce kalıpları sürekli olumsuz ve işlevsiz düşünceler üretip durur. "Beden Zekası" çalışmalarında bu düşünce kalıplarının devre dışı bırakılması veya değiştirilmesi hedeflenmektedir. Bu değişimle birlikte farklı, yararlı ve gerçekçi düşünce, duygu, davranış kalıpları oluşturulur. Bu yeni kalıplar, bir süre sonra, tıpkı önceki yararsız kalıplar gibi otomatikleşecek ve kişinin yemek veya egzersize karşı tutumu tümüyle değişmiş olacaktır.
Beden Zekası çalışması Pollyana'cılık değildir!
Bu çalışma kesinlikle bir pozitif düşünce veya Pollyanna'cılık olarak görülmemelidir. Unutmayalım ki, sürekli pozitif düşünmeye yönelik kalıplar, en az olumsuz kalıplar kadar zararlıdır. Amaç, GERÇEKÇİ-YARARLI kalıplar oluşturmaktır. "YARARLILIK" kavramı; durumu olduğundan daha iyi ya da daha kötü değil olduğu gibi görmek, yorumlamak ve ona göre davranmak anlamında kullanılmaktadır.
Yararsız bir düşünce kalıbını önce fark edip sonra da değiştirmek istiyorsak, Beden Zekası çalışması bunun için en uygun araçtır.
Kilo ile ilgili Beden Zekası çalışmaları şu alanlarda etkili olabilmektedir.