Kolik, sağlıklı bir şekilde gelişen 0-3 aylık arası bebeklerde sık görülen bir durum. Ancak uzmanlara göre, bebekte görülen ağrıya kolik diyebilmenin 3 şartı var: Ağrı en az 3 haftadır sürmeli, haftada en az 3 gün ve günde en az 3 saat görülmeli. Bebeklerin aniden, güçlü bir şekilde ağlamasına ve dolayısıyla annelerini sıkıntıya sokmasına yol açan bu ağrı, açıklanabilir bir durum yokken ortaya çıkıyor.
İnternational Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Duygu Gür Ünal, kolik ağrısı çeken bebeklerin açlık, uzun süredir değiştirilmemiş bez, iltihap (orta kulak iltihabı, idrar yolu enfeksiyonu) gibi nedenler yokken huzursuzlanıp ağladığını belirtiyor. Genellikle doğum sonrası bir ve ikinci haftalardan sonra başlayan kolik hastalığının ailenin ilk çocuğunda ve özellikle erkek çocuklarda görülme olasılığının fazla olduğuna değinen Dr. Duygu Gür Ünal, “Kolik ağrısı daha çok öğleden sonra ve akşam saatlerinde başlama eğilimindedir. Bebek bu dönemde çoğu kez bacaklarını karnına doğru çekerek ya da yay gibi kasılarak yüksek ses ve tiz tonda ağlar. Anneler bu durumu ‘sanki etini koparıyorlar’ ya da ‘tırnağını çekiyorlar’ gibi tarif ederler. Ancak ağlama krizlerine giren bu kolikli bebeklerin genel sağlıklarında bir sorun görülmüyor; genellikle aylık kilo alımı normal ve bebek kolik atakları dışında mutlu ve sağlıklı görünüyor” diyor. Titreşim yapan ev aletlerinin (çamaşır makinesi, saç kurutma makinesi, aspiratör, elektrikli süpürge) gürültüsü genelde rahatlatıcıdır. Genelde bebekler araba ile gezdirildiklerinde (motorlu taşıt, puset değil) biraz önce şiddetle ağlayan bebek kendisi değilmiş gibi hemen rahatlar ve uykuya dalar. Kollar hafif öne kavuşturulmuş biçimde ve karın taşıyan kişiye bakacak şekilde kucaklamak ve yumuşak ses tonu ile konuşarak ya da ninni söyleyerek dolaştırmak da faydalı olabilir. Yine piyasada bu amaçla hazırlanmış müzikler de dinletilebilir. Karın üzerine konulan ılık havlu, karın ve sırt üzerine yapılacak masaj ve bacakların karına doğru bükülmesi şeklindeki ufak ritmik hareketler de yardımcı olabilir. Emziren annenin diyetinde özellikle inek sütü başta olmak üzere soya, yumurta akı, fındık-fıstık, kakao, çikolata gibi alerjiye neden olabilecek besinler ve çay, kahve, sigara, alkol ve bazı ilaçlar gibi uyarıcılar sorgulanmalı, bu gıdaların ve gaz yapma potansiyeli yüksek portakal suyu, kuru baklagiller, lahana, Brüksel Lahanası gibi gıdaların tüketilmemesi önerilmelidir.