Türkiye’nin 2020 Olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapmaya hak kazanmasıyla ilgili olimpiyat komitesinin araştırmalarının sürdüğü şu günlerde, Üsküdar Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Korkut Ulucan TÜBİTAK’ın da desteklediği projesiyle spora yatkın olan genlerin tespitinin mümkün olabildiğini ileri sürdü.
Henüz çocukken ileride çok iyi bir sporcuyu tespit etmek mümkün mü? Bazı genlerin belli tarz sportif aktivitelere olan etkileri biliniyorken, sportif faaliyete yatkınlığı sağlayan, herhangi bir sportif faaliyette performansın artmasına neden olan, herhangi bir spor branşına uygun anatomik yapının oluşmasını sağlayan genlerin analiz edilmesi gerekiyor. Üsküdar Üniversitesi şimdi TÜBİTAK’ta projelendirilen bir çalışmayla bu genleri araştırıyor.
Genetik bilimindeki gelişmeler hızla devam ediyor. Yeni teknolojilerin hızla gelişmesi bu alandaki yeniliklerin hızını artırırken maliyetleri de düşürüyor. Bu yönde söz konusu olan gelişmelerden birinin de spor bilimi alanında yaşandığını ifade eden Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Korkut Ulucan, sportif faaliyete yatkınlığı sağlayan genlerin analiz edilmesinin mümkün olduğunu şu sözlerle ifade ediyor; “Spor genetik çalışmalarını kısaca sportif faaliyete yatkınlığı sağlayan, herhangi bir sportif faaliyette performansın artmasına neden olan, herhangi bir spor branşına uygun anatomik yapının oluşmasını sağlayan genlerin analiz edilmesi olarak tanımlayabiliriz.”
Dünyada bu alandaki çalışmaların 1990’lı yılların sonunda başladığını vurgulayan Ulucan çalışmaların 2003’lü yıllarda hızlanarak devam ettiğini kaydediyor. Dünyadaki çalışmalara ilişkin Yrd. Doç. Dr. Korkut Ulucan şöyle konuştu: “Bugünkü noktada artık bazı genlerin belli tarz sportif aktivitelere olan etkileri bilinmektedir. Örneğin Japonya ve Avusturalya’da, atletizm yapacak olan bir sporcu, ACTN3 gen analizine göre ne tarz; sprinter veya maraton koşacağına yönlendirilmektedir. Tabii ki son karar yine sporcuya aittir. Bu tarz çalışmaların önümüzdeki 5- 10 yıllık zaman diliminde daha da artacağından bilim adamları sürekli bahsetmektedir.”
Bireylerdeki genetik yapının analiz edilerek bireylerin hangi tarz sportif faaliyete veya bir spor disiplini içinde ne tarz bir rol alacağına yönlendirilmenin, sporcunun uygun antrenman koşullarına daha iyi adapte olarak başarılarını artıracağına dikkat çeken Ulucan, dünyada bunun örneklerinin olduğunu ifade ediyor.
“Dünyada örnek vermek mümkündür ve ülkemizde bu alandaki çalışmalar oldukça kısıtlıdır. Bu alandaki çalışma sayısının artması ile ülkemizde de sporcular genetik yatkınlıklarına göre sportif faaliyetlere yönlendirilebilecek ve başarıların artmasına destek olunabilecektir. Sadece genetik olarak spora yatkınlık olarak değil, aynı zamanda herhangi bir kardiyolojik sorunlara sahip bireylerin ek genetik testler ile belirlenmesi, o bireylerin kendilerine uygun olabilecek sportif branşlara yönlendirilmelerine olanak sağlayacaktır.”
Yrd. Doç. Dr. Korkut Ulucan Üsküdar Üniversitesi olarak yürüttükleri çalışmalar ve TÜBİTAK projeleri hakkında şu bilgileri verdi.
“Bu alandaki çalışmalara biz de üniversite bünyesinde öncülük etmekteyiz. Bu konu ile ilgili en kapsamlı projelerden biri TÜBİTAK başvurusu olarak projelendirilmiştir. Öncülüğünü ettiğimiz bu çalışmaların zamanla sayısını artırarak ülkemiz için spor genetik çalışmalarının uygulanabilirliğine destek olmaktayız. Bu çalışmalar ile sadece başarılı sporcuların ilgili genlerinin analiz edilip sportif faaliyete etkileri araştırılmayıp, yeni sporcuların yönlendirilmesinde uygulanabilecek bir spora genetik yatkınlık test paneli geliştirilmesine de öncülük edecektir. Bu test panelleri daha sonra kardiyolojik risk parametreleri ve nütrigenetic (beslenme genetiği) parametreleri eklenerek sporcu gelişim merkezlerinde uygulanabilecek paneller haline getirilebilecektir”.