KadıköyŞifa Ataşehir Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Ebru Nur Yavuz, baş dönmesi nedenlerini, tanı ve tedavisini anlatıyor!
Hemen hemen herkes hayatının bir döneminde baş dönmesi şikayeti ile karşılaşır.
Vertigo olarak da adlandırılan baş dönmesi çoğu zaman basit rahatsızlıkların belirtisidir. Ancak bazı durumlarda ciddi hastalıkların habercisi olabilir.
Vertigo, genel anlamda baş dönmesi, arkaya ve öne gitme veya düşme hissidir. Ancak tansiyon düşmesi ile ilgili baş dönmeleri bu kapsamda değildir. Vertigodan kastedilen labirentit, iç kulak iltihabı, meniere hastalığı gibi durumlarda olan baş dönmesidir. Korkuya bağlı baş dönmesi de vertigo kapsamında yer alır. Baş dönmesi her hasta tarafından farklı anlatılır. Her taraf dönüyor, başımı tutamıyorum, yer ayağımın altından kayıyor, bir yana doğru kayıyorum, kafamın içi boşalıyor, gözlerim kararıyor şeklinde açıklamalar sık duyulur. Bunların hepsine birden baş dönmesi denir. Çoğu zaman altında önemli bir hastalık bulunmayan ve kendiliğinden düzelen bir belirti olarak ifade edilir. Ancak bazen çok ciddi nörolojik bir hastalığa da işaret eder. Bir dönme hissi olmadan ortaya çıkan vertigo ise yalancı vertigo (dizzness) olarak tanımlanır.
Nedenleri: Vertigo; iç kulak, denge siniriyle ilgili hastalıklarda, beyin sapı ve beyinciği tutan hastalıklarda görülebilir. Denge sistemi iç kulaktadır ve beyine vücudun uzay içinde nerede olduğunu, pozisyonunun yönü, hangi yönde hareket ettiği ve dönüyor mu yoksa sakin durumda mı olduğunu bildirir.
Nörolojik Belirtiler Eşlik Edebilir!
Belirtileri: Kulak hastalıklarına bağlı baş dönmelerinde bereberinde kulak çınlaması, işitme azlığı, kulakta basınç hissi, bulantı - kusma, kulak akıntısı ve gözlerde anormal hareketler (nistagmus) saptanabilir. Nörolojik hastalıklara bağlı baş dönmelerinde ise baş ağrısı, uyuşmalar, felçler, göz hareketlerinde anormallikler olabilir. Baş dönmesi ile bulunabilecek diğer şikayetler çok değişken olabilir.
Ancak birçok hastada da sadece baş dönmesi mevcuttur.
Tanı: Baş dönmesi sık sık oluyorsa, eşlik eden nörolojik hastalığı düşündüren bulgular varsa mutlaka bir doktora gitmek gerekir. Vertigonun gerçek olup olmadığının anlaşılabilmesi için ayrıntılı sorularla öykü alınır. Baş dönmesini tarif etmesi istenir. Bunun bir göz kararması mı yoksa bir hareket hissi mi olduğu, ne kadar sürdüğü, işitme kaybı veya bulantı ve kusma olup olmadığı sorulur. Hangi durumların baş dönmesi oluşturduğu da sorulabilir. Hastanın genel durumu, ilaç alıp almadığı, kafa travması öyküsü, son zamanlarda geçirilmiş bir enfeksiyon olup olmadığı gibi birçok soruya cevap vermek gerekir.
Ayrıntılı öykü ardından dikkatli bir nörolojik muayene yapılması gerekir. Hastalığın kulaktan mı yoksa nörolojik bir olaydan mı kaynaklandığı anlaşılmaya çalışılır. Gerek görülürse beyin görüntülemesi (tercihen beyin MR) yapılır. MR beyin sapı ve beyin sapı - beyincik birleşim yerini, iç kulak yapılarıyla ilgili iltihabi durumları daha ayrıntılı gösterir. Gereken durumlarda kulak - burun - boğaz (KBB) muayenesi ve odiyometrik (işitme ile ilgili) testler yapılır. Rutin kan tetkiklerine bakılır. Başka bir çok hastalıkla ilişkili olduğu yönünde şüphelenilen hastalarda ileri incelemelere başvurulur. Ancak birçok kulak hastalığında dahi odiometri, bilgisayarlı tomografi ya da MR ile bile bir şey görülmemektedir. Bu gibi testler genellikle tümör gibi daha ciddi problemleri ekarte etmek için uygulanır.
Muayene bulguları: Baş dönmesi eğer iç kulaktaki bir hastalığa bağlı ise genellikle kulak muayenesinde bir problem görülmez. Sadece orta kulak iltihaplarının iç kulağı etkilemesine bağlı baş dönmesi varsa kulak zarında delik ve orta kulakta iltihaplanma görülür. Hastada anormal göz hareketleri saptanabilir. Bu göz hareketlerinin yönü hangi kulağın hasta olduğuna dair bazı bilgiler verebilir. Baş dönmesi gözle görülen bir problem olmadığı için mümkün olduğunca çok bilgi edinilmelidir. Bu amaçla doktorunuz ayakta ya da yatarken hatta yürürken bazı testlere tabi tutacaktır.
Tedavi: Vertigo beyin damar hastalığı, MS, beyin tümörü, boyun kemiklerinde kireçlenme gibi hastalıklarla ilişkili ise bu hastalıklara yönelik özel tedaviler uygulanır. Baş dönmesi kendisi bir hastalık olmayıp başka hastalığın belirtisi olduğu için öncelikle asıl sebebin tedavisi gerekir. Ancak birçok hastada ortaya net bir sebep konamamaktadır. Bu nedenle asıl amaç baş dönmesini ortadan kaldırmak haline dönmektedir. Kulak hastalıklarına bağlı baş dönmeleri (tümörler hariç) genellikle kısa ya da uzun zamanda kendiliğinden ortadan kalkmaktadır. Çünkü diğer kulak zaman içinde hasta kulağın problemini kompanse etmektedir.
Bu bazen 6 ay ya da 1 yıla kadar uzayabilir. Baş dönmesi eğer pozisyonel baş dönmesi (BPPV) ise bunun tedavisi Epley manevrası denen ve doktorunuzun size muayene masasında uygulayacağı bazı hareketlerle olmaktadır. Bu hareketler iç kulaktaki bazı partiküllerin yerine oturmasını sağlamaktadır. Diğer sebeplerde ilaç tedavisi kullanmak gerekir. Bu amaçla değişik ilaçlar kullanılsa da hemen hemen hepsi belli oranda baş dönmesini azaltırlar. Baş dönmesi şiddetli olan hastalar bazen serum takılıp hastaneye yatırmak gerekebilir. Tümörlere bağlı baş dönmelerinin tedavisi tümörün çıkarılmasıdır yani ameliyattır.
Baş Dönmesini Azaltmak İçin Ne Yapmalı?
Ani pozisyon değişikliklerinden kaçınmalı. Örnek olarak yatar durumdan aniden ayağa kalkmamalı veya bir taraftan diğerine ani olarak dönmemeli. Aşırı kafa hareketlerinden (özellikle yukarı bakmak) veya hızlı baş hareketlerinden kaçınmalı.