EKMUD, erişkin bağışıklaması konusunda farkındalığı artırmak amacıyla çeşitli derneklerin de katılımıyla bir otelde "2. Erişkin Bağışıklama Akademisi"ne ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Türkiye EKMUD Erişkin Bağışıklama Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. İftihar Köksal, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, çocuklukta başlayan aşılamanın yaşam boyu devam ettiğini belirterek, "Pediatrik yaş grubunda aşılanmama durumunda ölüm oranları, daha yüksekmiş gibi algılansa da erişkin yaş grubunda özellikle risk grubunu oluşturan gruplarda ölüm oranları çocuklardan daha fazladır." dedi.
Erişkin bağışıklamasına çok fazla ilgi gösterilmediğine dikkati çeken Köksal, "'Keşke aşı yapılsaydı' demek istemiyoruz. Aşı ile korunulabilir hastalıklardan zamanında önlemler alınarak, korunmak mümkündür. Sanki aşılar, çocukluk yaş grubuna indirgenmekte ve ona ait gibi algılanmaktadır. Çocukluk yaşında başlanan aşıların devam etmediği zaman riskleri yeniden gündeme gelmektedir." ifadelerini kullandı.
Hepatit B aşılarının kanseri önlemede etkili olduğuna işaret eden Köksal, "Aşılar, sadece kısa vadede salgınları önlemek ya da kişileri korumak değil uzun vadede hem ekonomik hem de toplum sağlığı bakımından vazgeçilmez unsurlardır. Aşı karşıtı konuşanların, o kişiler hasta olduklarında başına gelecekleri bilmeleri gerekir." dedi.
Erişkin aşılamasına önem verilmeli
Türkiye EKMUD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Canan Ağlar ise enfeksiyon hastalıklarının yüz yıllardır bilindiğini ifade ederek, bu sayede çok kısa sürede geliştirilen aşılarla çiçek hastalığı gibi hastalıkların görülme riskinin ortadan kalktığını söyledi.
Kızamık aşısıyla çocuk ölümlerinden bahsedilmediğini belirten Ağlar, "Enfeksiyon hastalıklarında aşılarla çok ilerleme sağlandı. Aşıların önemini hiçbirimiz yadsımıyoruz. Biz hekimler olarak çok önem veriyoruz. Ülkemiz de gelişmiş ülkelerin ulaştığı erişkin aşılama hedeflerine en kısa sürede ulaşsın. Hepimiz sağlık içinde yaşamımıza devam edelim. "dedi.
Aşı reddi devam ederse iyi olmayan senaryolar çıkabilir
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Şenol Atakan ise tıbbın en önemli konularından birisinin koruyucu sağlık hizmetleri olduğunu belirterek, aile hekimlerinin de sahada bunun en önemli uygulayıcılarından birisi olduğunu söyledi.
Sağlıkta dönüşüm projesi kapsamında, yaklaşık 15 yıl kadar önce aile hekimliği sistemiyle tanışıldığını ifade eden Atakan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Dünyada aşılama konusunda bebeklik ve çocukluk çağı aşılamalarında, Türkiye'de aile hekimlerimiz sayesinde çok iyi bir düzeye geldik. Aşı ile önlenebilir olan hastalıklarda gerekli hassasiyeti, aynı çocukluk çağı aşılamalarında olduğu gibi Bakanlığımızın göstermesini bekliyoruz.
Aşıyı tehdit eden aşı retleri ciddi oranda artmış durumda. Federasyon olarak meclisin gündemine yasa teklifi verdik. Yasal düzenlemeyi acilen beklemekteyiz. Toplumsal bağışıklama konusunda kimse birbirinden bağımsız değil. Bu sayılar artarsa ileride bizi hiç iyi olmayan senaryolar bekleyebilir. Yaşam boyu aşılama bizim en kıymetli işimiz."
Aşılamadan vazgeçemeyiz
Viral Hepatitle Savaşım Derneği Üyesi Prof. Dr. Esragül Akıncı da konuşmasında, viral hepatitlerin, karaciğer hastalıklarının en sık nedenlerinden birisi olduğuna dikkati çekerek, siroz karaciğer yetmezliği, karaciğer kanserlerine kadar ilerleyerek ölümlere yol açabildiğini söyledi.
Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) 2015 verilerine göre, 1 milyondan fazla kişinin viral hepatitler nedeniyle hayatını kaybettiğini ifade eden Akıncı, 2030 yılı itibarıyla da hepatitlerin dünyada ciddi bir sağlık sorunu olmasının dışına çıkarılmasının hedeflendiğini belirtti.
Hepatit virüslerinin de insandan insana bulaşabildiğini dile getiren Akıncı, korunmada aşı ile bağışıklamanın önemli olduğunu vurguladı.
Halk Sağlığı Uzmanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Türkan Günay ise aşının vazgeçilemeyecek bir konu olduğunu belirterek, "Toplumun sağlığı açısından aşılamadan vazgeçemeyiz. Biz aşı ile sadece bebeği korumuyoruz, geleceğimize yatırım yapıyoruz." dedi.
Aşının sadece sağlık personelinin sorunu olmadığının altını çizen Günay, toplumdaki herkesin aşı ile ilgili bilgisinin doğru olması ve aşının güvenilirliği ile ilgili kuşkularının giderilmesi gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Günay, aşı reddinin çok ciddi boyutlara ulaştığını ifade ederek, "Avrupa kızamık salgını yaşadı. Biz illa bir şeyleri görerek ilerleyen bir toplumuz. Biz bunu görmeyelim. Kızamıktan ölen çocuklar vardı. Burada çok büyük bir başarı sağladık. Şu anda bu retlerle beraber kızamıktan belki ölümlerle karşılaşacağız. Aşı ile çok büyük başarı sağladık. Buradaki aynı başarıyı yetişkin bağışıklamasında da sağlamalıyız." diye konuştu.
Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği Üyesi Prof. Dr. Mine Durusu Tanrıöver de aşı ile önlenebilir hastalıkların, sağlıklı yaşlanmanın önündeki en büyük engellerden birisi olduğunu belirterek, "Toplumda genel kabul görmüş fikrin aksine esas olarak çocukluk çağı enfeksiyonu olarak görülen difteri, boğmaca, tetanos, kızamık gibi hastalıklar erişkin yaşta görülebilmektedir. Erişkin yaşta bu hastalıklar geçirildiğinde, çok ağır klinik tablolar görülmektedir. Aşı ile önlenebilir hastalıklar ortadan kalktıkça aşıların neler başardığını ve kıymetli olduğunu maalesef gözden kaçırıyoruz." dedi.
Risk grupları grip ve zatürre aşısını mutlaka yaptırmalı
Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği Üyesi Şehnaz Hatipoğlu ise aşılarla ilgili medyada yer alan haberlerin kafa karışıklığına neden olduğunu belirterek, "Bilimsel dayanağı olmayan haberler nedeniyle aşı retlerindeki sayı artmaktadır. Birinci basamakta çalışan aile hekimleri olarak daha sık karşılaşıyoruz. Sağlıklı yaşlanma için bağışıklama çok önemli." ifadelerini kullandı.
Türk Toraks Derneği Üyesi Metin Özkan son dönemde tartışılan aşıların başında grip ve zatürre aşılarının geldiğini ifade ederek, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre yılda bir milyara yakın insan grip olduğunu bunların da 300 ile 500 bininin, devamında ortaya çıkan zatürre nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.
KOAH, astım, diyabet ve kalp yetmezliği olanlarda grip ve zatürre aşılarının mutlaka yapılmasını önerdiklerini belirten Özkan, 65 yaş üzerindeki kişilerin özellikle yaptırmaları gerektiğine dikkati çekti.