Eklem kıkırdağı zedelenmeleri
Eklemlerimizde bulunan ve kemiklerimiz zarar görmeden, rahat hareket etmemize imkan tanıyan eklem kıkırdaklarının yaralanma, yaşlanma veya çeşitli hastalıklar sonucu zedelenebileceğini belirten Dr. Akkuş, bu zedelenmelerin bir süre sonra kemiklerin zarar görmesine ve ağrıya sebebiyet verdiğini hatırlattı. Eklem kıkırdaklarında sinir bulunmaması nedeniyle genellikle ilk dönemlerinde fark edilmeyen eklem zedelenmelerinin ileri seviyelere ulaştığında hastaya büyük acılar yaşattığını ve günlük yaşantısını engellediğini belirten Dr. Akkuş,"Eklem kıkırdaklarının tamiri ve tedavisi konusunda tıp bilimi bugüne kadar birçok farklı yöntem geliştirmeye çalışmıştır. Eklem kıkırdaklarıyla ilgili en önemli sorun bir kere zedelendiklerinde tekrar oluşmalarının veya kendilerini tam anlamıyla tamir etmelerinin mümkün olmamasıdır. Bu nedenle bugüne kadar uygulanan tedavilerin tamamı eklem kıkırdağının zedelenmesini durdurmak veya hastanın yaşadığı ağrı hissini azaltmak üzerine olmuştur. Genellikle yaşlı hastalarda karşılaştığımız eklem kıkırdağı zedelenmeleri ne yazık ki bazen de kazalar ve travmalar sonucu gençlerde de vukuu bulmaktadır. Bu tip durumlarda genç hastalarımız için ömür boyu ağrı giderici tedaviler uygulamak mümkün olmamakta veya yeterli gelmemektedir." Sözlerini kullandı.Eklem kıkırdağı tedavileri ve eklem kıkırdağı nakliZedelenen eklem kıkırdaklarının tedavisinde uygulanacak yöntem için öncelikle hasarın boyutu ve nedenlerinin araştırılmasını gerektiğini belirten Dr. Akkuş,"Hasarın boyutuna göre hastalarımıza egzersiz, kıkırdağı besleyici ilaçlar, ağrı giderici ilaçlar, fizik tedavi uygulamaları, diyet uygulamaları veya cerrahi tedaviler önerebilmekteyiz. Ne yazık ki vatandaşlarımız genellikle eklemdeki zedelenme ileri seviyelere taşındığında ve ağrı yaptığında hastalıklarının farkına varıyorlar. Biz de bu durumda onlara artroskopik veya açık ameliyatlar ile müdahele öneriyoruz. Bu müdahelelerimizde genellikle artroskopi ile mikrokırık tedavisi uygulamaktayız. Bu tedavi de kameralı kapalı ameliyat tekniği (artroskopi) ile hastanın diz eklemi içine girilir ve kıkırdağın olmadığı bölgede kemik iliğine kadar kırıklar oluşturulur. Bu kırıklardan bölgeye hücum eden kan, içerisindeki kök hücreler sayesinde yeni bir kıkırdak oluşmasını sağlar. Ancak oluşan yeni kıkırdak orjinali gibi olmamakta ve dayanıklılığı daha kısa sürmektedir. Bunun yanı sıra bu uygulamayı en fazla 2 cm2'lik büyüklükteki zedelenmelerde uygulanabilmektedir." Dedi.Mikrokırık cerrahisinin yanı sıra eklem kıkırdağını tekrar konumlandırarak hastayı rahatlatmaya yönelik tedavilerin yeterli olmadığı vakalarda ise mozaik plasti denilen eklem kıkırdağı nakli tedavisini önerdiklerini belirten Dr. Akkuş, "Eklemin yük binmeyen bölgelerinden parçalar alınarak yük binen noktaya yerleştirilmesi şeklinde özetleyebileceğimiz bu uygulama, üzerinde uzun dönemdir çalışılmasına rağmen son yıllarda gelişen artroskopik cerrahi (kameralı kapalı ameliyat) uygulaması sayesinde en sıkıntısız ve başarılı şekline ulaşmıştırKıkırdağındaki hasarı 3 cm'ye kadar olan hastalarda yüzde 90'a varan başarı oranıyla, daha büyük hasarlı hastalarda ise yine yüksek başarı oranlarıyla uygulanabilen mozaik plasti de eklem eski sağlamlığını büyük oranda kazanmaktadır. Artroskopik cerrahi ile uygulanan mozaik plasti ile hastalarımızı açık ameliyatın getirebileceği her türlü komplikasyondan ve oluşan yaraların uzun süreli iyileşme döneminden de korumaktayız. Mozaik plasti yöntemi sayesinde hastalarımız operasyonun gerçekleştiği 24 saat içerisinde ayağa kalkabilmekte ve günlük hayatlarına da devam edebilmektedir." sözlerini kullandı.