Liposuctionın aslında bir kilo verme yöntemi olmadığını, bölgesel inatçı yağların dışarıya alınmasıyla ilgili bir ameliyat süreci olduğunu açıklayan Plastik Cerrahi Uzmanı Dr. Melike Güngör, "Aslında en çok kadınlar tercih etmekle beraber son yıllarda erkeklerinde tercih ettiğini söylemek mümkündür" dedi. Liposuctionın aslında bir kilo verme yöntemi olmadığını, bölgesel inatçı yağların dışarıya alınmasıyla ilgili bir ameliyat süreci olduğunu vurgulayan Ege Sante Tıp Merkezi Plastik Cerrahi Uzmanı Dr. Melike Güngör, "Liposuction en basit tanımıyla; vücuttaki yağların, özel bir vakum sistemiyle dışarıya alınması işlemidir" dedi. Liposuctionda temel amacın, diyetle ya da sporla verilmeyen bölgesel yağlanmanın önüne geçebilmek ve bu yağları vücuttan uzaklaştırabilmek olduğunu söyleyen Dr. Güngör, "Liposuctionı bazı hastalarımız kilo verme yöntemi olarak düşünüyor ama aslında bu doğru değil. Liposuction asla bir kilo verme yöntemi değildir, az öncede belirttiğim gibi diyetle ve sporla gitmeyen inatçı yağlanmalar için yapılır. Bir bölgesel zayıflama yöntemi, bir bölgesel şekillendirme ve vücut konturunu düzeltme ameliyatıdır. Vücudun belirli bölgelerinde yaptığımız ameliyatların en sık gerçekleştiği kısımlar; basen, sırt yanları, karın bölgesi, uyluk içi ve diz içi gibi bölgelerdir" diye konuştu. Son yıllarda erkeklerin de liposuctionı tercih etmelerinde artış olduğunu belirten Dr. Güngör, "25 ile 50 yaş arasında bulunan ve çok uğraşmalarına rağmen inatçı yağlarını veremeyen hastaların tercih ettiği bir uygulama diyebiliriz. Aslında en çok kadınlar tercih etmekle beraber son yıllarda erkeklerinde tercih ettiğini söylemek mümkündür. Özellikle karın bölgesi, karın yan bölgeleri ve sırt gibi bölgeler için erkeklerinde tercih ettiği bir uygulama" dedi.
"Riskleri en aza indiriyoruz"
Ameliyat süreci ve sonrası hakkında da bilgi veren Dr. Güngör, "Her ameliyatın erken döneminde ameliyat olan hastamızda kanama, enfeksiyon ve yara yerinde açılma gibi riskler mevcuttur. Şunu belirtmekte fayda var; liposuctionda yaptığımız kesiler, son derece küçük kesiler olduğu için yara yerinde açılma gibi bir riskimiz söz konusu değildir. Kanamayla alakalı riskleri minimalize etmek amacıyla önceden verdiğimiz ilaçlar, ultrasonik liposuction gibi son teknoloji kan damarına zarar vermeyen cihazlar sayesinde kanama riskini oldukça minimalize etmiş oluyoruz. Enfeksiyon içinde gerekli tedbirleri aldıktan sonra erken dönemdeki bu riskleri oldukça azaltmış oluyoruz" ifadelerini kullandı. "Farklı teknolojilerle kombine edilebiliyor" Gelişen teknoloji imkanlarının liposuction ameliyatında önemine vurgu yapan Dr. Güngör, "Geç dönemde ise hastaların en çok endişelendiği konu vücut yüzeyinde oluşabilecek dalgalanmalardır. Tekniğe dikkat edildiğinde lazer liposuction ve ultrasonik liposuction gibi bazı teknolojilerle birleştirdiğimizde oluşabilecek riskleri oldukça azaltmış oluyoruz. Liposuction artık farklı teknolojilerle kombine edilebiliyor. Bunları açıklayacak olursak; lazer, ultarason ve özel titreşim yapan cihazlardır. Bunların hepsinde amaç aslında ortaktır. Kan damarlarında sinir yapılarına zarar vermeden yağı tahrip edip eriterek daha az travma oluşturarak ve hem hekim içinde daha az eforla daha çok yağın alınmasını sağlayabilmektir. Bunların içinde benim tercihim ultrasonik liposuctiondır ancak bu asla diğer yöntemlerin kötü olduğu anlamına gelmez" dedi.